Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

الحمدالله رب العالمين و الصلاةو السلام علئ اشرف الانبياء والمرسلين اما بعد

Hamd alemlerin Rabbi Allah’a, salat ve selam gönderilmiş bütün nebilere olsun. Bundan sonra;

Gizli evlilik: İnsanlar arasında yayılan bu evlilik türü fasittir. Örneğin bir erkek, Okul ve üniversitedeki ve iş yerindeki kız arkadaşıyla, özel ilişki kurmakta; bu gayri meşru ilişkiyi, sadece onları tanıyan bir kaç arkadaşları bilmektedir. Bu nikah şekli tarikatlara mensup kişiler, tekfirciler, kendilerini selefi davete nispet eden ve ‘davetçi’ olarak bilinen şahıslarda da diğer cemaat ve guruplarda görülmektedir. Bunlar bir arkadaşlarının evine gidip, orada cinsel ilişkiye girdikten sonra kız kendi babasının evine dönmektedir. Bu ilişki, aralarındaki nikah akdi yazılı bir kağıttan ve arkadaşlarından oluşan fasıkların şahitliğinden ibarettir. Bu nikah akdi batıldır. Hakikatte bu zinadır. Bundan Allah’a sığınırız. Çünkü bu akitte, nikahın sıhhat şartlarından olan ‘veli izni’ ve nikahı ilan bulunmamaktadır. Kendini selefi davete nisbet eden bazı hocalarda bu şekilde yapılan gizli nikaha cevaz vermektedirler. Çünkü kendileride aynı şeyi yapmaktadırlar ve buda zinanın önünü açmaktadır.

“Erkeklerinizden iki de şahit bulundurun. Eğer iki erkek bulunamazsa rıza göstereceğiniz şahitlerden bir erkek ile biri yanılırsa diğerinin ona hatırlatması için iki kadın olsun.” (Bakara/282)

Bu ayet bütün akitler için geçerlidir. Alış-veriş, nikah, şer’i hükümler ve bütün şahitlikler de bu kapsama girer. Nikahın sıhhat şartlarından birisi iki şahittir. İki erkek, eğer erkek yoksa bir erkek ve iki kadının şahitliği şarttır ve bu tüm şahitliklerde de -zina hariç- geçerlidir. Şahitlerin de şahitlik vasfını taşıması lazım.

“Aranızdaki bekarları, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyileri evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, lütfu geniş olan ve her şeyi bilendir.” (Nur/32)

Bu ayet ,velinin izni olmadan bir kadının kendisini nikahlayamayacağının delilidir. Çünkü Allah azze ve celle ‘Evlendirin’ buyuruyor aksine ’Onlar evlensin’ buyurmuyor.

Buhari ve sünen sahiplerinden rivayet edildiğine göre; Aişe radıyallahu anh’dan ; Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Nikahı duyurun ve def çalınız.” (Buhari, Nikah: 49; Nesai, Nikah: 72; İbn Mace,1895; Hasen)

Sünenlerde gelen rivayette: Muhammed b. Hatib el-Cumahi radıyallahu anh şöyle demiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Haram olan nikah ile helal olan nikah arasındaki ayırt edici özellik def çalmak ve nikahı duyurmaktır.”(Tirmizi, 1088; Nesai, 3369; İbn Mace, 1896; Hasen)

Ebu Davud ve Tirmizi’den gelen sahih bir rivayette; Ebu Musa radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Velisiz nikah asla caiz olmaz.” (Ebu Davud, 8085; Tirmizi 1101; İbn Mace, 1896; Sahih)

Nikâhın ilan edilmesi: Nikahın gizlice değil açıktan yapılması ve nikah haberinin yayılmasıdır. Hükmü: -Alimlerin çoğunluğuna göre- nikahın ilan edilmesi müstehaptır. İmam Zühri rahimehullah ise, farz olduğunu; nikah akdinin gizlice yapılması ve iki şahitten bu nikahı gizli tutmalarının istenmesi durumunda çiftin boşatılmasının vacip olduğunu belirtmiştir.

VELİSİZ NİKAHIN BATIL OLACAĞINA DAİR GELEN RİVAYETLER

Ebu Davud ve Tirmizi’den gelen sahih bir rivayette; Aişe radıyallahu anh’dan rivayete göre, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Hangi kadına velisinin izni olmaksızın nikah kıyılırsa onun nikahı batıldır onun nikahı batıldır onun nikahı batıldır. Şayet bu izinsiz nikahlanan kişi o kadınla beraber olursa kadın için mehir verilmesi gerekir. Bu kadının velileri işi halledemeyip ihtilafa düşerlerse, yetkili devlet adamı bu tür velisi olmayan kimselerin velisidir.” (Ebu Davud, 2083; Tirmizi, 1002; İbn Mace, 1879; Sahih)

İbn Mace’den gelen sahih bir rivayette; İkrime ve İbn Abbas radıyallahu anhuma’dan rivayete göre, şöyle demişlerdir: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Veliden izinsiz hiçbir nikah olmaz.” (İbn Mace,1880; Sahih)

İbn Mace’den gelen sahih bir rivayette; Ebu Hureyre radıyallahu anh’dan rivayete göre, şöyle demiştir: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kadın, kadının nikahını kıyamaz. Kadın kendi nikahını da kendisi kıyamaz. Çünkü zina eden kadın, kendi kendinin nikâhını kıyan kimse demektir.” (İbn Mace,1882; Sahih)

Nebi sallallahu aleyhi ve sellem ‘in “Velisiz hiçbir şekilde nikah olmaz” hadisi Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in ashabından Ömer b. el-Hattab, Ali b. Ebi Talib, Abdullah b. Abbas ve Ebu Hureyre’nin de bulunduğu ilim adamları uygulamalarını bu hadisle yaparlar. Tabiin fıkıhçılarından da aynı şekilde rivayet ederler; “Velisiz nikah olmaz” denilmiştir. Said b. Müseyyeb, Hasan el Basrî, Şüreyh, İbrahim Nehaî, Ömer b. Abdulaziz ve başkaları da bu görüştedirler. Süfyan es Sevrî, Evzaî, Abdullah b. Mübarek, Mâlik, Şafii, Ahmed ve İshak’ta aynı kanaattedirler.

Alimlerin çoğunluğu, nikahta veli izninin şart olduğu görüşündedir. Şeyhülislam İbn Teymiye rahimehullah der ki; “Alimlerin çoğunluğu, velisiz nikah batıldır, demiştir’. Velisiz ve şahitsiz evlenen ve nikahı gizleyenin nikahı batıldır”.

İlim ehli derki; “Bu konuda imamlar ittifak etmiştir. Bu açıklamalardan da anlaşıldığı gibi, velisinin izni olmadan evlenen bir kadının nikahı batıldır ve fasittir. Gerdeğe girilmiş ve aradan uzun zaman geçmiş dahi olsa, akdin feshedilmesi gerekir.” Bunların şerlerinden ve fitnelerinden bu ümmetin kadınlarını muhafaza buyurmasını Allah’tan dileriz.

A. Kadir Gören

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!