Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel


(مَّثَلُ ٱلَّذِینَ یُنفِقُونَ أَمۡوَ ٰ⁠لَهُمۡ فِی سَبِیلِ ٱللَّهِ كَمَثَلِ حَبَّةٍ أَنۢبَتَتۡ سَبۡعَ سَنَابِلَ فِی كُلِّ سُنۢبُلَةࣲ مِّا۟ئَةُ حَبَّةࣲۗ وَٱللَّهُ یُضَـٰعِفُ لِمَن یَشَاۤءُۚ وَٱللَّهُ وَ ٰ⁠سِعٌ عَلِیمٌ)
Allah yolunda mallarını harcayanların örneği, yedi başak bitiren bir dane gibidir ki, her başakta yüz dane vardır. Allah dilediğine kat kat fazlasını verir. Allah’ın lütfu geniştir, O herşeyi bilir.” (Bakara 261:)
مَن جَاۤءَ بِٱلۡحَسَنَةِ فَلَهُۥ عَشۡرُ أَمۡثَالِهَاۖ وَمَن جَاۤءَ بِٱلسَّیِّئَةِ فَلَا یُجۡزَىٰۤ إِلَّا مِثۡلَهَا وَهُمۡ لَا یُظۡلَمُونَ)
Kim iyilikle gelene on misli vardır, bir bir günah ile gelen de ancak onun misli ile cezalandırılır. Onlara zulmedilmez.” (En’âm 160:)
“Kim iyilikle gelirse ona, ondan hayırlısı vardır. Hem onlar o günde dehşetli bir korkudan yana güvenlik içindedirler.”(Neml/89)
“Kim de kötülükle gelirse, yüzleri üzere ateşe dökülürler. “işlediğiniz den başkası ile mi cezalandırılacaksınız ki.”(Neml/90)
“Kim iyilikle gelirse, onun İçin ondan hayırlısı vardır. Kim de kötülükle gelirse, kötülükleri işleyenlere ancak yaptıklarının karşılığı verilir.”(Kasas/84)
“Kim iyilikle gelirse ona ondan hayırlısı vardır.” Katade ihlasla ” ihlas ve Tevhidle gelirse demektir Başka ayette ise Rabbimiz Subhanehu Teala iyiliğe on kat ile mükafat vereceğini açıklamıştır
“Hem onlar o günde dehşetli bir korkudan yana güvenlik içindedirler.” Nitekim başka ayetlerde de şöyle buyurmaktadır: “O en büyük korku onları üzmez.” (Enbiya/103); “O halde ateşe atılacak kimse mi hayırlıdır yoksa kıyamet gününde emin olarak gelen kimse mi?” (Fussilet/ 40) “Onlar yüksek köşklerde güven içinde olacaklardır.” (Sebe/ 37)
“Kim de kötülükle gelirse yüzleri üzere ateşe dökülürler.” Yani hiçbir iyiliği bulunmaksızın yahutta kötülükleri iyiliklerinden ağır basmış olarak Allah’ın huzuruna çıkarsa herkesin durumu kendisine göre olacaktır. “İşlediğiniz den başkası ile mi cezalandırılırsınız.?
Ebu Said udri radiyallahu anh dan; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurduğunu söylemiştir:”Kişi Müslüman olur da Müslümanlığını iyi yaparsa Allah onun önceki bütün günahlarını bağışlar. Bundan sonra (yaptıklarının) karşılığı söz konusudur: Bir iyiliğe on katından yedi yüz katına kadar sevap var-dır. Kötülüğe ise kendi misli kadar günah vardır, ancak Allah dilerse bundan da vazgeçer (bağışlar).”(Buhari.41; Sahih)
Ebu Hureyre radiyallahu anh dan; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur. “Sizden birisi iyi Müslüman olursa yaptığı her iyilik on katından yedi yüz katına kadar yazılır. Yaptığı her kötülük ise kendi misli kadar yazılır.”(Buhari.42; Sahih)
Abdullah b. Abbas radıyallahu anhuma’dan gelen rivayete göre, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, Allah’Taberake ve Ta’ala dan yaptığı rivayette şöyle buyurmuştur: “Allah, iyilikleri ve kötülükleri yazdı. Sonra bunu açıkladı: Bir kimse, bir iyilik yapmaya niyetlenir de yapmazsa, Allah kendi nezdinde o kimse için tam bir iyilik sevabı yazar. Eğer hem niyetlenir, hem de o iyiliği yaparsa on iyilik sevabı yazar ve bu sevabı yedi yüze ve daha fazlasına kadar çıkarır. Eğer bir kötülük yapmaya niyetlenir de sonra (Allah korkusundan dolayı) ondan vazgeçerse, Allah onun için tam bir iyilik sevabı yazar. Eğer kötü işe hem niyetlenir, hem de onu yaparsa, Allah o kimse için bir günah yazar (Buhari.6491;Muslim.131; Sahih)
“Allah’ın iyilikleri ve kötülükleri yazması,” şu iki manayı kapsar:
1-Bunu levh-i mahfuzda yazması; çünkü Allah,Ta’ala onda her şeyi yaz-
mıştır. Allah,azze vecelle “Biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık.” (Kamer/49) ve Küçük büyük her şey satır satır yazılmıştır.” (Kamer/53) buyurmuştur.
2-Bunu, kul yaptığında kaydetmesi; Zira Allah azze ve celle hikmeti, adaleti ve lütfü gereği bunları kaydeder.
Bu iki yazıdan birincisi, geçmişteki yazıdır. Bunu Allah’tan başka kimse bilemez. Bizden hiç kimse, başına gelinceye kadar, Allah’ın kendisine yazdığı hayır veya serden hiçbirini bilemez. İkincisi ise sonraki yazıdır. Kişinin, işlediği amelin karşılığı; Allah’ın hikmet, adalet ve lütfunun gerektirdiği şekilde kaydedilir.
“Sonra bunları açıkladı:” Yani Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem, sonra bunu, (yani amellerin neye göre yazıldığını) beyan etti. İnsan, bir iyilik yapmaya niyetlenip de yapamadığında Allah’ın ona tam iyilik sevabı yazdığını açıkladı.
Örneğin tasadduk etmeye niyetlendi ve vereceği malı belirledi. Ancak sonra vazgeçip vermedi. Bu durumda ona tam bir iyilik sevabı yazılır. Yine örneğin iki rekat namaz kılmaya niyetlendi. Sonra vazgeçip kılmadı. Bu durumda da ona tam bir iyilik sevabı yazılır.
Birisi; “Yapmadığı halde ona nasıl sevap yazılır?” diye sorarsa bunun cevabı şudur: Allah’azze ve celle’ın lütfü geniştir. Kuldan sadır olan bu niyet, bir iyilik değerinde görülmüştür. Çünkü kalp hayır olsun şer olsun- mutlaka bir niyet taşır. Bir hayra niyetlendiğinde ona bir sevap yazılır; onu bizzat yaparsa Allah subhanehu Ta’ala ona on katından yedi yüz katına, hatta daha fazlasına kadar sevap yazar.
Bu farklılık, ihlasa ve sünnete uygunluğa göredir. Kişi, ibadetinde ne kadar ihlaslı olur, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in sünnetine ne kadar uyarsa ibadeti o kadar mükemmel, sevabı o kadar çok olur.
Kötülük hakkında ise “Eğer bir kötülük yapmaya niyetlenir de sonra vazgeçerse Allah subhanehu ona tam bir iyilik sevabı yazar.” buyurmuştur. Örneğin bir adam hırsızlık yapmayı düşünür, sonra Allah’ı hatırlar, O’ndan korkar ve böylece bunu yapmaktan vazgeçerse ona tam bir iyilik sevabı yazılır. Çünkü o, bu kötülüğü Allah için terk etmiştir ve bunun karşılığını görür. Nitekim hadisin bir rivayetin deki şu ek, bundaki sebebi açıklar mahiyettedir: “Çünkü o kötülüğü Benim için terk etmiştir.”(Muslim,129; Sahih)
Eğer o kötülüğü yaparsa ona sadece bir günah yazılır, daha fazla yazılmaz. Çünkü Allah,subhanehu ve Ta’ala “Kim (huzuruma) iyilikle gelirse ona on katı vardır. Kim de kötülükle gelirse ancak yaptığı kadarıyla cezalandırılır ve onlara haksızlık edilmez.” (Enam /160) buyurmuştur.
Bu hadisten, niyete itibar edildiği ve niyetin insanı hayırlara ulaştırdığı sonuçlarını çıkarıyoruz.
Demek ki insan, bir kötülüğe niyetlense ve harekete geçse, ancak onu bir engelden dolayı gerçekleştiremese o kötülüğü yapmış gibi günah kazanır. Nitekim daha önce geçen bir hadiste kılıçlarıyla karşı karşıya gelen ve her ikisi de birbirini öldürme niyeti taşıyan iki Müslüman dan katilin de, maktulün de cehennemde olduğunu öğrenmiştik.” Şerh İbn Useymin

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!