Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

“Aramızdan Allah’ın kendilerine lutuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı!’’ demeleri için onların birkısmını diğerleri ile işte böyle imtihan ettik.Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi ?’’ (Enam /53 )
“Aramızdan Allah’ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı!” demeleri için onların bir kısmını diğerleri ile işte böyle imtihan ettik.” Yani birbirlerine musallat ettik, birbirleriyle denedik ve sınadık. Nebi gönderilmesinin ilk dönemlerinde Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e güçsüz kadın ve erkeklerle köleler ve cariyeler tabi oluyorlardı. Eşraftan az sayıda kişi tabi oluyordu. Nitekim Nuh aleyhisselam’ın kavmi de ona şöyle demişlerdi: “Biz seni sadece bizim gibi bir insan olarak görüyoruz. Bizden, basit görüşle hareket eden alt tabakamızdan başkasının sana uyduğunu görmüyoruz. Ve sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Bilakis sizin yalancılar olduğunuzu düşünüyoruz. “(Hud 27) Rum kralı Heraklius da Ebu Süfyan’a bazı sorular sorduktan sonra “Ona güçsüz insanlar mı yoksa eşraftan kimseler mi tabi oluyor?” diye sorduğunda Ebu Süfyan, “Güçsüzleri” diye cevap vermiş, Heraklius da “Onlar Nebilerın takipçileridirler” demişti. Yani, Kureyş Müşrikleri iman eden güçsüz insanlarla alay ediyor, onlardan güçlerinin yettiği kimselere işkence ediyorlardı. “Allah aramızdan sadece bunlara mı lütfetti!” diyorlardı. “Gittikleri yol güzel olsaydı Allah ona bizi bırakıp da onları iletmezdi” diyorlardı. Nitekim Allah Teala başka bir ayette onların, “Bu iş bir hayır olsaydı, onlar bizi geçemezlerdi.”(Ahkaf 11) dediklerini haber vermiştir. Allah azze ve celle yine, “Kendilerine âyetlerimiz ayan beyan okunduğu zaman inkar edenler, iman edenlere, ‘İki topluluktan hangisinin (hangimizin) mevki ve makamı daha iyi, meclis ve topluluğu daha güzeldir?’ dediler”(Meryem/73) buyurmuştur. Bir ayette de, “Onlardan önce de eşya ve görünüş bakımından daha güzel olan nice nesiller helak ettik.”(Meryem/74)buyurmuştur.
Allah Subhanehu onların “Aramızdan Allah’ın kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduğu kimseler de bunlar mı!” sözlerine “Allah şükredenleri daha iyi bilmez mi?” diye cevap veriyor. Yani, Allah Tebarek ve Teala kendisine sözleri, fiilleri ve kalpleriyle şükredenleri bilmez mi ve onları doğru yola iletmez, selamet yollarına eriştirmez, karanlıklardan aydınlığa çıkarmaz ve doğru yola iletmez mi? Nitekim Allah Subhanehu şöyle buyurur: “Ama bizim uğrumuzda cihad edenleri el¬bette kendi yollarımıza eriştireceğiz. Hiç şüphe yok ki Allah iyi davrananlarla beraberdir. “(Ankebut /69)

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!