Şunu iyi bilin! Allah size rahmet etsin. Kim İbrahim’in, aleyhisselam milletinin üzerinde bulunduğu, Muhammed’in sallallahu aleyhi ve sellem dinî ve şeriat ehlinden olduğunu iddia eder de sonra Allah’ın Musa aleyhisselam ile konuştuğunu inkar ederse, artık bu kimse iddia ettiğini iptal etmiş, Cebrâil’in aleyhisselam Muhammed’e sallallahu aleyhi ve sellem getirdiği şeyi yalanlamış, kitabı, sünneti ve ümmetin icmâsını reddetmiştir.
Allah azze ve celle şöyle buyurdu:
“Ve Allah Musa ile gerçekten konuştu.” (Nisa, 164) Ve şöyle buyurdu:
“Musa tayin ettiğimiz vakitte (Tûr’a) gelip de Rabbi onunla konuşunca” (Araf, 143) ve şöyle buyurdu:
“(Allah) “Ey Mûsâ! Vahiylerim ve konuşmamla seni insanlar üzerine seçkin kıldım.” (Araf, 144) ve şöyle buyurdu:
Ey Musa! “Şüphe yok ki ben Allah’ım. Benden başka hiçbir ilâh yoktur. O hâlde bana ibadet et.” (Tâhâ, 14) ve şöyle buyurdu:
“Ey Musa! İyi bil ki, ben, mutlak galip ve hikmet sahibi olan Allah’ım!” (Neml, 9) ve şöyle buyurdu:
“Ey Musa! Şüphesiz Ben, Alemlerin Rabbi olan Allah’ım” diye seslenildi. (Kasas, 30) ve şöyle buyurdu:
“Oraya vardığında kendisine Ey Musa! diye seslenildi: Muhakkak ki ben, evet ben senin Rabbinim! Hemen ayakkabılarını çıkar! Çünkü sen kutsal vâdi Tuvâ´dasın! (Tâhâ, 11,12) ve şöyle buyurdu:
“Sana Mûsâ’nın haberi geldi mi? Rabbi ona kutsal vadi Tuvâ’da şöyle seslenmişti” (Nâzi’ât, 15, 16)
Melun, habis cehmîler bütün bunları inkar ettiler.Reddedip yalanladılar ve Allah asla konuşmadı dediler.
Rabb’inin taşlar gibi sağır, cahiliye toplumun ibadet ettiği cansız varlıklar gibi dilsiz, işitmeyen, görmeyen, konuşmayan, fayda ve zarar vermeyen olduğunu iddia ettiler.
O, bununla beraber Rabb’ini tenzih ederek konuşan, işiten, gören ve aynı zamanda insanoğluna benzetmeksizin yüceltmek istiyor.
(El-İbânetu’l Kubrâ (2/333)
Tercüme: Mahmut Yıldırım