Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Allah’a hamd, Rasulu Muhammed’e ailesine, ashabına ve kıyamete kadar onlara tabi olanlara salatu selam olsun.
Mevlid kandilini kutlamak caiz değildir. Çünkü bu dinde sonradan ortaya çıkarılmış bir bidattir. Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem böyle bir kutlama yapmamış, aynı zamanda onun vefatından sonrada ashabı ve onlardan sonra gelen tabiinde bu tür kutlamalarda bulunmamıştır. Allah Rasulü’nün ashabı ve tabiin sünneti en iyi bilen kimseler, aynı zamanda Allah Rasul’ü sallallahu aleyhi ve selleme sevgi de ve ona tabi olmada en hırslı olan kimselerdi. Bir hadisi şerifte Allah Rasul’u sallalahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur; “Her kim bizim bu işimizde (dinimizde) onda olmayan bir bidat ihdas ederse o bidat reddolunmuştur.” (Buhari, Müslim) Yani sahibinden kabul edilmez. Başka bir hadisi şerifte ise; “Sünnetime ve benden sonra gelecek raşit halifelerimin sünnetine sımsıkı sarılın, azı dişlerinizle sımsıkı yapışın. Dine sonradan sokulan şeylerden şiddetle sakının. Çünkü dine sokulan her türlü yenilik bidattir, her bidat ise sapıklıktır.” (Ebu Davut, Tirmizi)
Bu iki hadistende anlaşıldığı üzere dinde sonradan ihdas edilen bidatlerden ve onlarla amel etmekten şiddetli bir şekilde kaçınılması gerektiğinden bahsedilmektedir. Allahu Tebareke ve Teala Kuran’ı Kerimde;
“Rasul size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondanda sakının.” (Haşr/6)
“Onun emrine aykırı davrananlar, başlarına bir bela gelmesinden veya kendilerine çok elemli bir azap isabet etmesinden sakınsınlar.” (Nur/63
“Andolsun ki Rasulullah, sizin için, Allah’a ve Ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allahı çok zikredenler için güzel bir örnektir.” (Ahzab/21)
“Muhacirler ve Ensar ile onlara güzellikle tabi olanlar var ya, işte Allah onlardan razıolmuştur, onlarda Allahın bu rızasından hoşnut olmuşlardır. Allah onlara içinde ebedi kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük kurtuluştur.” (Tevbe/100)
“Bugün size dinimi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak islamı seçtim.” (Maide/3) Bu anlamda olan bir çok ayet bulunmaktadır.
Bu tür kandillerin kutlanmasından şu anlaşılmaktadır; Allah azze ve celle bu ümmet için bu dini kemale erdirememiş, Allah Rasul’u sallallahu aleyhi ve sellem ümmetine yapması gerekenleri tam manası ile ulaştıramamış, sonraki dönemde gelenler Allah azze ve celle’nin dininde olmayan bir şeyi ihdas etmişler ve bu ihdas ettikleri şeylerin (kandillerin) insanı Allah’a yakınlaştıran bir amel olduğunu iddia etmişlerdir. Bunun çok büyük bir hata olduğunda şek ve şüphe yoktur. Bu olsa olsa Alllah’tan ve onun Rasul’u Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’den yüz çevirmektir. Allah’u Teala kulları için bu dini tamamlamıştır.
Allah Rasul’u sallallahu aleyhi ve sellem cennete götüren her yolu anlattığı gibi cehenneme götüren her yoluda bize anlatmıştır. Sahih-i Müslimde geçen Abdullah bin Amr radıyallahu anha’nın hadisinde Allah Rasul’u sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur; “Allah’u Teala hiç bir Rasul göndermiş olmasın ki o Rasul ummeti için bildiği bir hayrı onlara bildirmiş olmasın. Allah Rasul’u sallallahu aleyhi ve sellem Rasullerin ve Nebilerin sonuncusu, en faziletlisi ve tebliğ etmede en kamil olanıdır. Eğer mevlid kandili Allah’ın razı olduğu şeylerden biri olsaydı Allah Rasul’u sallallahu aleyhi ve sellem bunu ümmetine muhakkak ki beyan eder, yada hayatında bunu uygular ve yahut onun sahabesi onun vefatından sonra böyle bir kutlama yapardı. Bazı alimler mevlid kandilini kutlamayı inkar etmişler ve ondan bu ümmeti tahzir etmişlerdir. Müteahhirinden bazılarıda eğer bu kutlamalarda münkerat yoksa Allah Rasul’u sallallahu aleyhi ve sellem’de aşırı gitme (onun gaybi bildiğine inanmak gibi), erkek ve kadınların bir arada bulunması, müzik aletlerinin kullanılması vb şeylerin yapılması gibi durumların dışındaki kutlamaları bidatı hasene zannetmektedirler. Şeri kaideye göre eğer insanlar bir meselede ihtilaf ederlerse onu Allah’ın Kitabına ve Rasulu’nün sünnetine döndürmeleri gerekir. Allah’u Teala kelamında şöyle buyurmaktadır; “Ey İman edenler! Allah’a itaat edin. Rasulu’ne ve sizden olan yöneticilere de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz Allah’a ve Ahirete gerçekten inanıyorsanız, onu Allah’a ve Rasule götürün bu hem hayırlı, hemde netice bakımından daha güzeldir.” (Nisa/59)
“Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde hüküm vermek, Allah’a mahsustur.” (Şura/10)
Bu meseleyi (mevlid kandilini) Allah’ın kitabına döndürdüğümüzde, bize getirdiği şeylerde Allah Rasulu’ne ittiba etmeyi, yasakladığı şeylerden de uzak durmamızı emrettiğini görürüz. Allah Rasul’u sallallahu aleyhi ve sellem’in sünnetine dönüp baktığımızda mevlid kandili kutlamak diye bir şey olmadığını görmekteyiz. Aynı şekilde bu ehli kitabın (yahudi ve hristiyan) kutlamalarına benzemektedir.
Bütün bunlardan anlaşıldığı üzere hakkı arayan bir kimse islam dininde mevlid kandilini kutlama diye bir şey olmadığını, bunun Allah’ın ve Rasulu’nün terkedilmesini emrettiği ve ondan sakındırdığı dinde uydurulan bir bidat olduğunu bilir. Aynı şekilde akıl sahibi olan bir kimse dünyanın bir çok yerinde kandillerin kutlanılması yada katılımın çok olması bunun doğru olduğu anlamına gelmez. Bir şeyin Hak olduğu, çoğunluğun yaptığı ile değil Kuran’a ve Sünnete uygunluğu ile bilinir. Kuran’ı kerimde Allah’u Teala yahudi ve hristiyanlardan şöyle bahsetmektedir; “Ehli Kitap: Yahudiler yahut Hristiyanlar hariç hiç kimse cennete giremiyecek, dediler. Bu onların kuruntusudur. Sende onlara; ‘Eğer sahiden doğru söylüyorsanız delilinizi getirin.’ de. (Bakara/111)

”Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başka bir şeye tabi olmaz, yalandan başka sözde söylemezler.” (Enam/116)
Ama garip olan şaşılacak olan; Bir çok insan bu tür kutlamalara katılmak için elinden gelen çabayı göstermekte, bu bidatı savunmakta, beş vakit namazı camide cemaatle kılma hususunda ise gevşek davranmaktadır. Bunun sebebide imanın zayıf olmasından başka bir şey değildir.
Son olarak Allah’tan bizleri Kuran ve sünnet üzerine yaşayan kimselerden eylemesini, ayaklarımızı bu din üzerine sabit kılmasını, bidatlardan sakınan sünnete ittiba edenlerden eylemesini niyaz ederim.

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!