فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ وَمَن تَابَ مَعَكَ وَلاَ تَطْغَوْاْ إِنَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ
“O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Aşırı da gitmeyin. Çünkü O, sizin yaptıklarınızı çok iyi görendir.” (Hud/112)
Allah Teala Nebisine ve mü’minlere doğru yolda devam ve sebat etmelerini emrediyor. Bu, düşmanlara karşı savaşta, karşıtlarla mücadelede en etkili yardımcıdır. Allah Teala taşkınlıktan (tuğyan)dan nehyediyor: Tuğyan zulmetmek ve hakka girmek demektir. Bu ise müşriğe bile yapılsa insanı alt edicidir. Allah azze ve celle kendisinin, kulların amellerini çok iyi gördüğünü, hiçbir şeyden gafil olmadığını, hiçbir şeyin kendisine gizli kalmayacağını bildiriyor.” İbn Kesir
Tirmizi’den gelen rivayetde; İbn Abbâs radiyallahu anha’dan rivayete göre, şöyle demiştir: Ebû Bekir radiyallahu anha: “Ey Allah’ın Rasûlü ihtiyarladın” dedi. Bunu üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu. “Beni, Hud, Vakıa, Mürselat, Nebe ve Tekvir sûreleri ihtiyarlattı.” (Tirmizî, 3297; Sahih)
Müslim’den gelen hadiste; Süfyân b. Abdullah es-Sekâfî radiyallahu anha şöyle rivayet eder: “Dedim ki: “Ey Allah’ın Rasûlü! İslâm hakkında bana öyle bir söz söyle ki, bu konuda senden başka birine soru sormayayım.” Buyurdular ki: Allah’a iman ettim, de sonra dosdoğru ol.” (Muslim, İman 62-38; Tirmizi, 2410; İbn Mace 3972; Sahih)
“Ey Allah’ın Rasûlü… dedim. Allah’a iman ettim de, sonra dosdoğru ol.” Hadisi hakkında Kadı Iyaz rahimehullah dedi ki: Bu Nebi sallallâhu aleyhi ve sellem’in geniş kapsamlı toplayıcı sözlerindendir ve bu: “Muhakkak Rabbimiz Allah’tır deyip sonra da dosdoğru olanlar.” (Fussilet/ 30) buyruğu ile örtüşmektedir. Allah’ı tevhid edip, ona iman edenler sonra da dosdoğru yürüyerek tevhidden asla sapmayanlar, bu hal üzere ölünceye kadar şanı yüce Allah’a itaatten ayrılmayanlar demektir.”
Tirmizi’nin rivayetin de; Sûfyân b. Abdullah es-Sekafi radiyallahu anh’dan rivayete göre, şöyle demiştir: “Ey Allah’ın Rasûlü! Bana bir amel söyle ona sımsıkı sarılayım” dedim. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Rabbim Allah’tır de sonra dosdoğru ol.” Sûfyân diyor ki: “Ey Allah’ın Rasûlü! Benim için en korkulacak şey nedir?” dedim. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: Kendi dilini tutarak, “İşte bu” buyurdular.” (Tirmizi, 2410; İbn Mâce, 3972; Sahih)
Rabbim Allah’tır dedikten sonra kelime-i tevhid’in iki esasını ve hukukunu bilmek lazım. Hukukunu yerine getirmek lazım ki Rabbim Allah’tır dediğin zaman bu söz yerini bulsun. Rabbim Allah’tır deyipte tevhidi bilmeyen, onun hukukunu yerine getirmeyen bu kelimeyi dille telaffuz etse bile ahirette kendisine bir yararı olmayacak. Ahirette de hüsrana uğrayanlardan olacaktır. Rabbim Allah’tır deyipte La ilahe illallah’ın hukukunu yerine getirenlerde mahşer günü emniyet içerisinde olacaklardır. Günahları bile olsa Allah azze ve celle bu günahlarını dilerse bağışlayacağını dilerse azap edeceğini bildirmiştir. Günahlarından dolayı azaba dahi uğrasa günahlarının cezasını çektikten sonra cennete gireceğini vaadetmiştir. Rabbim bizleri bunlardan eylesin. Rabbim bizleri tevhid inancına sahip olup vefat edenlerden eylesin. A. Kadir GÖREN