Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Hamd alemlerin Rabbi Allah’a, salat ve selam gönderilmiş bütün nebilere olsun. Bundan sonra;
Buhari’den gelen sahih bir rivayette; İbn Abbâs radıyallahu anh dedi ki: Nebi sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: İsmail’in annesi vefat etti. İsmail’in evlenmesinden sonra İbrahim gelip, geride bıraktıklarının halini görmek istedi. İsmail’i bulamadı. Hanımına kocasını sordu. Hanımı: Bizim için bir şeyler almak üzere çıktı, diye cevap verdi. Daha sonra hanımına geçimlerini, hallerini sordu. Hanımı: Kötü bir haldeyiz, darlık ve sıkıntı içindeyiz, deyip ona şikâyette bulundu. İbrahim dedi ki: Kocan gelirse ona selâm söyle ve kendisine kapısının eşiğini değiştirmesini söyle.
İsmail gelince bir şeyler hisseder gibi olduğundan: “Kimse geldi mi?” diye sordu, hanımı “evet” dedi. “Bize şöyle şöyle bir yaşlı geldi. Bize seni sordu. Ben de ona söyledim. Geçimimizin nasıl olduğunu da sordu, ben de kendisine darlık ve sıkıntı içerisinde olduğumuzu bildirdim.” İsmail: “Sana her hangi bir tavsiyede bulundu mu?” diye sordu. Hanımı: “Evet” dedi. “Bana sana selâm söylememi söyledi ve kapının eşiğini değiştir.” dedi.
İsmail dedi ki: “O kişi benim babamdır. Bana da senden ayrılmamı emretti. Haydi, ailenin yanına git.” deyip onu boşadı. Cürhümlülerden bir başka kadın ile evlendi.
İbrahim Allah’ın dilediği kadar bir süre yanlarına geri dönmedi. Sonraları yanlarına geldi. Yine İsmail’i bulamadı. Hanımının yanına gitti, ona İsmail’i sordu. “Bizim için bir şeyler aramak üzere çıktı.” dedi. “Nasılsınız.” deyip, ona geçimlerini, durumlarını sordu. Hanımı: “İyi haldeyiz, bolluk içindeyiz, dedi ve Allah’a hamdetti.” Ona “Ne yersiniz” diye sordu. “Et” dedi. Ne içersiniz diye sordu, “Su” dedi. Bunun üzerine İbrahim şu duayı yaptı: “Allah’ım, onlar için eti ve suyu bereketli kıl! …” (Buhari, 3364; Sahih)
Ebu Davud ve Tirmizi’den gelen bir rivayette; İbn Ömer radıyallahu anh’dan rivayete göre, şöyle demiştir: “Nikahlım olan sevdiğim bir kadın vardı. Babam o kadından hoşlanmazdı benim boşamamı emretti ben ise kabul etmedim. Durumu Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e aktarınca buyurdular ki: “Ey Ömer’in oğlu Abdullah karını boşa.” (Tirmizi, 1189;Ebû Dâvûd, 5138: 120; ibn Mâce, 2088; Hasen)
İbn Mace’den gelen rivayette; Abdurrahman radıyallahu anh’dan rivayete göre, Bir adamın babası veya annesi (Ravi Şu’be şüphe etmiştir) karısını boşamasını emretmiştir. Adam da boşadığında yüz köleyi hürriyetine kavuşturmayı adadı. O adam Ebû’d Derda radıyallahu anh’nın yanına vardı. Baktı ki Ebû’d Derda kuşluk namazı kılıyor ve namazını da uzatıyordu. Öğle ile ikindi arasında da namaz kılardı. Adam durumu ona sordu. Ebû’d Derda da dedi ki: “Adadığın şeyi yerine getir ve anne babana itaat et. Ebû’d Derda sözünü şöyle sürdürdü. Ben, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den işittim şöyle buyurmuştur: “Baba, cennet kapılarından girmeye vesiledir. Öyleyse anne-babanın hakkını güzelce koru ve terk et.” (İbn Mâce, 2089; Sahih)
Eğer anne ve baba güvenilir, ilim ehli, islami ilimlerden haberi olan kişilerse, oğlunun eşinde dine aykırı yanlış bir şey görürse, ahlaksız bir davranış, yahutta kocasına karşı ihanet gibi haller görürseler oğlundan boşanmasını talep edebilirler. Oğlu da bu talebi yapmalıdır. Çünkü Allah azze ve celle ayetinde şöyle buyurmaktadır; “Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. (İşte bunun için) önce bana, sonra da ana-babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş ancak banadır.” (Lokman/14) buyurmaktadır. Nitekim İbrahim aleyhisselam’da oğlu İsmail aleyhisselam’ın eşinde Allah’a şükür etmeyen bir davranış görünce oğlunun eşine, “Kocan gelirse ona selâm söyle ve kendisine kapısının eşiğini değiştirmesini söyle.” demiştir. Ve Ömer radıyallahu anh oğlu Abdullah radıyallahu anh’ın eşini boşamasını talep etmiştir. Bunu da onun eşinde olumsuz nitelikler gördüğü için yapmıştır.
Baba ve anne eğer fasık, islami ilimlerden habersiz, yahutta yaşlanmış, bunamış kişiler ise ve gelinleri de dindar, edepli, Allah azze ve celle’nin emrettiği farzlarına dikkat eden, yasaklarından kaçan bir kişiyse bu durumda baba ve anne oğlundan eşinin boşamasını isterse, bu anne ve babanın isteğine itaat edilmez. Çünkü bu şahıslarda haram, helal, insanların hakkı hukuku yoktur. Bu gibi insanların genelinde yaşlılık ve bunaklıktan dolayı oğullarının eşlerinde beğenmediği bir davranış görürse hemen boşanmalarını istemektedirler. Ve oğluda bu gibi yaşlı anne ve babasına itaat etmek mecburiyetinde değildir. Allah’u A’lem. Allah Azze ve Celle’ye hamd, Rasulullah sallahu aleyhi ve sellem’e, O’nun ailesine ve ashabına salat ve selam olsun.
A.Kadir Gören

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!