“De ki; Allah, size üstünüzden yahut ayaklarınızın altından herhangi bir azab göndermeye yahut sizi fırkalara ayırıp birbirinize düşürerek hıncını birbirinize tattırmaya Kaadirdir.” Bak, belki anlarlar diye ayetlerimizi nasıl açıklıyoruz.”(Enam/65)
“Ya da sizi fırka fırka yapmaya kaadirdir.” Yani, sizi birbirine girmiş birine muhalif ve karşıt fırkalar ve gruplar yapmaya gücü yeter. İbn Abbas radıyallâhu anh’a bunu “Herkesin kendi hevasına uyduğu gruplar” diye tefsir etmiştir.”( İbn Kesir sahih eser)

İmam Buharinin Sahihinde rivayet edilen hadiste; Cabir’radiyallahu anh dan rivayet edildiğine göre, o şöyle demiştir:”De ki: Allah’ın, size üstünüzden (gökten) azap göndermeye kaadirdir…” ayeti indiği zaman Nebi sallallahu aleyhi ve sellem “(Ya Rabbi) Senin (vechine) yüzüne sığınırım,” şeklinde dua etti. “Ayaklarınızın altından (yerden)” ifadesinden sonra da yine “(Ya Rabbi) Senin (vechine) yüzüne sığınırım,” diyerek dua etti. “Ya da sizi birbirinize düşürüp kiminize kiminizin hıncını tattırmaya (Kaadirdir)”Enam/65) ifadesinden sonra “Bu, daha hafiftir” veya “daha kolaydır,” buyurdu.”(Buhari, 4628; Tirmizi, 3065; Nesai. Sahih)

Müslim ve İmam Ahmed b. Hanbel rivayetinde; Sa’d b. Ebi Vakkas radıyallâhu anh dan şöyle nakleder: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem ile birlikte gittik ve Muaviyeoğulları mescidine uğradık. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve selem mescidde girdi ve iki rek’at namaz kıldı. Biz de onunla birlikte kıldık. Rabbine uzun uzun dua etti. Sonra şöyle buyurdu: “Rabbimden üç şey istedim. Ümmetimi boğulmayla helâk etmemesini istedim, bana verdi. Ümmetimi açlıktan öldürmemesini istedim, onu da verdi. Belalarının aralarındaki tefrika çekişmeme olmamasını istedim, onu bana vermedi.”(Müslim, 2890; Müsned, Sahih)