Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Hamd, yalnızca Allah’adır. Salât ve selâm, Allah’ın Rasulu Muhammed’in, âlinin, ashabının ve Kıyamet’e kadar O’nun yolunda gidenlerin üzerine olsun.
“İndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz hidayet yolunu gizleyenlere, hem Allah, hem de bütün la’net ediciler, lanet eder.”(Bakara /159)
Bu âyet-i kerime her ne kadar kitap ehli ve Allah Rasulu ve nitelikleri ile ilgili gizleyip sakladıkları hakkında inmiş ise de onun hükmü, Allah’ın indirmiş olduğu “beyyinatı” yani hakka delâlet eden ve hakkı ortaya koyan apaçık belgeleri gizlemek niteliğine sahib olan herkes hakkında da umumidir.
İşte Allah’azze ve celle ilim ehlinden, insanlara Allah’ın onlara lütfetmiş olduğu kitab ilmini açıklamak ve gizlememek üzere ahit almıştır. Kim bunu bir kenara iter ve böylelikle iki kötülüğü bir arada işleyerek hem Allah’ın indirdiğini gizler, hem de Allah’ın kullarını aldatacak olursa “işte onlara hem Allah’azze v ecelle lanet eder. hemde lanet ediciler lanet eder .
Bu, dosdoğru amaçları gerçekleştirmesi ve kalplere faydalı bir rehber olması için Nebilerin getirdikleri hakikatleri, Allah’azze ve celle Nebilerine indirdiği kitaplarında açıkladıktan sonra gizleyenlere büyük bir tehdittir. Ebû Âliye: Bu âyet, kitaplarında bulunan Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem’in vasıflarına dair bilgilerini gizleyen Ehl-i kitap hakkında nazil oldu, demiştir.”(İbn kesir)
Atâ Ebî Rebâh, “la’net ediciler” ifadesini “tüm hayvanlar, cinler ve insanlar” diye tefsir etmiştir. Mücahid der ki: Yeryüzünde kuraklık baş gösterince hayvanlar, “Bu, Ademoğullarının günahkarları yüzündendir. Allah günahkar Ademoğullarına lanet etsin” derler. Ebu Aliye, Rebi’ b. Enes ve Katade de: Yani onlara Allah’ın melekleri ile müminler lanet ederler, demişlerdir.”(İbn kesir)
Bu ayette Allah Teala ilmi gizleyenlere Allah’azze vecelle meleklerin ve tüm insanların, ayrıca tüm lanetçilerin lanet etmekte olduklarını haber veriyor. Konuşabilen veya konuşamayan her varlık ya sözlü olarak veya lisan-ı halleriyle lanet ederler. Veya kasıt sadece akıl sahibi varlıklardır. Bir ihtimale göre de bu lanet kıyamet gününde olacaktır. Doğrusunu en iyi Allah bilir.
Bir hadiste de “Şüphesiz her şey alim için istiğfar eder.” buyrulmuştur.Nitekim insanlara hayrı öğretene Allah Teala da melekleri de rahmet ve dua ederler. Hatta suyun içerisindeki balık bile ona dua eder. Çünkü o bütün insanların, yaratılmışların menfaatine çalışır. İnsanların dinlerini düzeltmeye, onları Allah’ın rahmetine yakınlaştırmaya gayret eder. Bu kimse de amelinin benzeri ile mükafaat görecektir.
Kays b. Kesir’radiyallahu’anh dan rivayete göre, şöyle demiştir: Bir adam Medine’den Şam’da bulunan Ebû’d Derda’radiyllahu anhn’ın yanına geldi. O da şöyle dedi. Ey kardeşim seni buraya kadar getiren sebeb nedir? Adam: Rasûlullah’sallallahu aleyhi ve sellem ‘den rivayet ettiğini haber aldığım bir hadistir diye cevap verdi. Ebû’d Derdâ sen başka bir iş için gelmedin mi dedi. Adam: “Hayır” dedi. Ebu’d Derdâ ticaret için de mi gelmedin dedi. Adam: “Hayır” dedi. Sadece o hadisi öğrenmek için geldim dedi. Bunun üzerine Ebu’d Derda şöyle dedi: Ben Rasulullah’sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim. “Kim ilim elde etmek için bir yol tutarsa Allah’ta onu Cennetine giden yola iletir. Melekler ilim öğrencisinin razı olması için kanatlarını indirirler. Bir alim için göktekiler ve yerdekiler hatta denizdeki balıklar bile o alimin bağışlanması için Allah’a yalvarırlar. Âlim bilgili bir kimsenin cahillikle ibadet eden bir kimseye karşı üstünlüğü. Ayın diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir.
Alimler Nebilerin varisleridirler. Nebiler miras olarak ne dinar ne de dirhem bırakmışlardır; onlar sadece miras olarak ilim bırakmışlardır. Kim ilimden nasibini alırsa çok büyük hayırlara kavuşmuş Olur.”(Tirmizi.2682; Ebû davud, 3641; ibn Mâce, Mukaddime: 27;Sahih )
Ebu Hüreyre’radiyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Resûlüllah’sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu :Kime ilimden bir mesele sorulur da (bildiği halde) ona söylemez, saklarsa Allah’azze ve celle kıyamet gününde onu ateşten bir gemle gemleyecektir.”(Ebu Davud. 3658 Tirmizi. 2651 İbn Mace.261 Sahih)
Sorulanı söylemek mecburiyeti, bilhassa öğrenilmesi zarurî olan ilimlerde düşünülmelidir. insanlar kendisine tevhid inancından sorulursa muhakkak kendisine buna cevap vermesi Tevhidi bey etmesi farzdır, Neyin insanı küfre ve şirke girmesine vesile oluyorsa bilenin buna cevap verip beyan etmesi bilen kişinin üzerinevaciptir. Allah azze ve celle’nin kitabında herhangi bir ayetin açıklamasını istiyorsa bilen kişinin buna cevap vermesi lazımdır. Kafir, müslüman olmak istiyorsa nasıl iman edeceğini soruyorsa, buna nasıl inanacağını söylemek farzdır. Yeni müslüman olmuş bir kimse nasıl namaz kılacağını, nasıl gusul yapacağını ve nasıl oruç tutacağını soruyorsa, bunun sorusunu cevaplandırmak şarttır. Bildiği halde, cevap vermeyenler hadiste haber verilen cezaya müstehak olurlar.” Allah Azze ve Celle’ye hamd,Rasulullah sallahu aleyhi ve sellem’e ,O’nun ailesine ve ashabına salat ve selam olsun.
A.Kadir GÖREN

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!