Hamd alemlerin rabbi Allah’a salat ve selam  gönderilmiş bütün  nebilere olsun. Bundan sonra;

“ Kâfirler diyorlar ki: “Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!” Halbuki sen ancak bir uyarıcısın ve her toplumun bir yol göstericisi vardır.”(Ra’d/7)

Bir şüpheye cevap: Yukarıdaki ayeti tefsir ederken ‘her kavmin bir yol göstereni vardır ‘ derken buradaki yol gösteren ؤلكل قؤم هاد den kastın Allah azze ve celle olduğunu söylemektedir. Bu görüş vardır bu görüş zayıftır bir görüştür, sahih olarak da sahabeden böyle bir tefsir gelmemiştir. Bazı hadis inkarcıları bu ayeti tefsir ederken yirmi sene araştırdığını yirmi sene sonunda bu görüşü vardığını söylemektedir. Bu şahıslar bu zihniyetiyle elli sene daha uğraşsa doğruyu bulamaz. Çünkü bu şahıslar zayıf ve şaz görüşleri cahil insanlara sunuyor kendisi sapıyor dinleyenleri de saptırıyor. Sahih olarak bu ayetin tefsiri hakkında sahabeden gelen İbn Abbas’radiyallahu anh’ın her kavmin bir yol göstericisi vardır dan kastın Rasuller ve Rasullere tabii olanlar olarak tefsir etmiştir. Rabbim bu şahsa hidayet eylesin Müslümanları da onun şerrinden muhafaza eylesin.

Allah onlara cevaben şöyle buyuruyor: ” Hâlbuki sen ancak bir uyarıcısın ” sana düşen ancak, Allah’ın tebliğ etmeni emrettiği kelamini tebliğ etmektir. Ali b. Ebi Talha, İbn Abbas’radıyallâhu anh’dan ” ve her toplumun bir yol göstericisi (hidayetçisi) vardır ” buyruğunu “her kavimde bir davetçi vardır” diye tefsir ettiğini rivayet etmiştir.”( İbn Kesir sahih Eser)

“Her bir topluluğun bir yol göstericisi olur.” Onları hidayete davet eden bir Rasuller ve Rasullere uyan kimselerden hidayete davet edicileri bulunmuştur. Bunlar ile birlikte sahip oldukları hidayetin doğruluğuna delil olacak türden deliller ve belgeler de vardır
“Sen ancak bir nezirsin.”(Fatır/ 23)
“Şüphe yok ki biz seni hak ile müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Arasında bir uyarıcının gelip geçmediği hiçbir ümmet de yoktur.”(Fatır/24)

“Arasında bir uyarıcının gelip geçmediği hiçbir ümmet de yoktur.” Adem oğullarından olup, geçmişteki her bir ümmete Allah mutlaka uyarıcılar göndermiş (hidayetle aralarındaki) engelleri (ileri sürebilecekleri mazeretleri) ortadan kaldırmıştır. Nitekim Allah’azze ve celle şöyle buyurmaktadır: “Sen ancak bir uyarıcısın. Esasen her bir topluluğun bir yol göstericisi olmuştur.” (Ra’d/7) “Andolsun ki biz her ümmet arasında: Allah’a ibadet edin ve tağuttan kaçının diye bir Rasul göndermişizdir. Allah içlerinden kimine hidayet verdi, kiminin aleyhine olmak üzere sapıklık hak oldu.” (Nahl/36) 

Allah azze ve celle’nin kitabını Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’den bağımsız tefsir etmek sapıklığa, küfre ve şirke götüren bir yoldur. Sahabe ve taabi’nin tefsirini bakmadan yapılan tefsir boş ve faydasız bir bilgidir. Gramer bilgisine dayanarak şer’i ıstılahı terk etmek nas’ları işlevsiz kılmak büyük bir sapıklıktır ve bu sapıklıktan Allah’a sığınırız. Allah’Tealaya hamd, Nebimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve selem ve ashabı ve güzellikle onlara tabi olanlara salât-u selam olsun.”
A Kadir Gören