En büyük zikir namazdır Nebi sallallahu aleyhi bir sahih hadiste rivayet etmiştir:
Abdullah b. Amr bin As radiyallahu anh’dan dedi ki: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kim on ayet okuyarak (geceleyin) namaz kılarsa gafillerden yazılmaz. Kim yüz ayet okuyarak namaz kalırsa kunut ehlinden diye yazılır. Kim bin ayet okuyarak namaz kılarsa kantarlarla mükâfat kazananlardandır, diye yazılır.”(Ebu Davud, 1398; Sahih)

Ebû Hureyre’nin nakline göre Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem “Rahmana
sevgili, dile hafif, mizanda ağır olan iki kelime vardır ki bunlar سبحان الله وبحمده سبحان الله العظيم  Allah’u Teâlâ’yı hamd ederek bütün noksanlıklardan
tenzih ederim. Büyük ve azamet sahibi olan Allah’ı bütün noksanlıklardan tenzih
ederim)’dir” demiştir.”(Buhari 7563 sahih )

Ebû Hureyre -radıyallahu anh-‘dan rivayet edildiğine göre
عن أبي هريرة رضي الله عنه قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : «لَأَنْ أَقُولَ: سبحان الله، والحمد لله، ولا إله إلا الله، والله أكبر، أَحَبُّ إلَيَّ مِمَّا طَلَعَتْ عليْه الشمسُ». 
[صحيح] – [رواه مسلم]

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: “Sübhânallâhi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallâhü ekber demek, benim için, üzerine güneş doğan her şeyden daha kıymetlidir.” (Müslim)

Bu hadiste; Allah Teâlâ’yı noksanlıklardan tenzih ederek, hamdederek, tazim ederek, birleyerek ve büyüklüğünü kabul ederek zikretmek teşvik edilmiştir. Bu zikirler dünya ve içindeki herşeyden daha hayırlıdır. Çünkü ahiret amellerindendir. Kalıcı salih amellerdendir, sevabı yok olmaz ve ecri kesintiye uğramaz. Bunla birlikte dünya fani ve yok olandır.

Numan b. Beşîr radiyallahu anh’den rivayete göre, şöyle demiştir:Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:”Söylediğiniz subhanallah, lâ ilaheillallah, elhamdulillah sözcükleri büyük zikirlerdendir. Bunlar, arşın etrafında dönüp dolaşırlar ve bal arısının uğultusu gibi bir uğultu çıkarırlar ve bu sözler söyleyen.kimsenin ismini orada hatırlatırlar.Biriniz arşın etrafında isminin anılmasında hoşlanmaz mi Veya devamlı anılmasını istemez mi.”(İbn Mace.3809Müsned: 17639.Sahih)

Abdullah b. Amr radiyallahu anh dan:
عبدالله بن عمرو قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم  ما على الارض رخل يقول لا اله ا الله والله اكبر سبحان الله والحمد الله و حول وقوة الاباالله الاكفرت عنه ذنوبه ولو كانت اكثر من زبد البحر
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:  “Yeryüzünde : ” Allah’tan başka hak ilah mabud yoktur. Allah Büyüktür Allah’ı noksanlıklardan tenzih ederim . Allah’a hamd olsun Güç ve kuvvet ancak Allah’ tandır diyen hiç kimse yoktur ki, deniz köpükleri daha çok olsalar bile bağışlanır.”(Tirmizi 3460 Ahmed Musned Hasen)

Cabir b. Abdullah radiyallahu anh dan;
عن جابر بن عبد االله قال قال رسلو الله  صلي الله عليه وسلم افضل الذكر ﻻ اله اﻻ الله وافضل الدعا الحمد الله
Rasulullaah sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyurdu; “En faziletli zikir لا اله الا الله Allah’tan başka hakkıyla ibadet edilen mabud yoktur en faziletli dua ise elhamdulillah’tır.” (Tirmizi 3383  İbn Mace 3800 hasen)

Bize Abdullah b. Salih bildirdi ve dedi ki bana Muaviye bildirdi Rabia . Yezid den oda İsmail  b. Ubeydullah tan oda Ummu d Derda dan o dedi ki:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللهِ بْنُ صَالِحٍ قال: حَدَّثَنِي مُعَاوِيَةُ، عَنْ رَبِيعَةَ بْنِ يَزِيدٍ، عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ عُبَيْدِ اللهِ، عَنْ أُمِّ الدَّرْدَاءِ أَنَّهَا قَالَتْ: {وَلَذِكْرُ اللهِ أَكْبَرُ}، وَإِنْ صَلَّيْتَ فَهُوَ مِنْ ذِكْرِ اللهِ، وَكُلُّ خَيْرٍ تَعْمَلُهُ فَهُوَ مِنْ ذِكْرِ اللهِ، وَكُلُّ شَرٍّ تَجْتَنِبَهُ، فَهُوَ مِنْ ذِكْرِ اللهِ، وَأَفْضَلُ ذَلِكَ تَسْبيحُ اللهِ.
“ve Allah anmak ise daha büyüktür Ankebut 45 Namaz kılman Allah’ı anmaktandır. Öğretiğin her iyilik Allah’ın almaktır kötülükten her kaçınman Allah’ın zikrindendir. Ve bundan daha faziletlisi ise Allah’ı tesbih etmendir. “( Buhari Halku ef’ali’l-ibad 569)

Abdullah’radiyallahu anh’a anlatıyor:” Allah,azze ve celle rızıklarınızı aranızda taksim ettiği gibi, ahlakınızı da aranızda taksim etmiştir. Allah azze ve celle malı, hem sevdiğine hem de sevmediğine verir. Ancak imanı sadece sevdiğine verir. Kim malını Allah yolunda harcamaktan kaçınırsa, düşmana karşı cihad etmekten korkarsa, gece uyanıp da ibadete tahammül etmezse, bu sözü çok söylesin: “Lailaheillallah, süphanallah, Elhamdülillah, Allahu Ekber.”(Buhari Edebu’l-Murfet Sahih)

İbn-i Abbas’radiyallahu anh  anlatıyor:”Müminlerin annesi Cüveyriye bint-i Haris’in esas adı Berre idi. Rasulullah’sallallahu aleyhi ve sellem bu ismi sevmediği için, onun adını Cüveyriye olarak değiştirmiştir.
Rasululla’sallallahu aleyhi sellem sabah namazını kılınca Cüveyriye’radiyallahu anh namazgahında iken) onun yanından ayrılmıştı. Kuşluk vaktinden sonra döndüğünde o, hala aynı yerinde oturmaktaydı. Bunun üzerine Rasulullah’sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:”Sen hala meclisinden ayrılmadın mı? Andolsun ki, senden sonra dört kelimeyi üç defa söyledim. Eğer onlar, senin söylediklerinle tartılmış olsa, bu kelimeler ağır basardı.” Bunlar: “Allah’ı mahlukatı sayısınca, zatının rızası, arşının ağırlığı ve kelimelerinin mürekkebi miktarınca noksan sıfatlardan tenzih eder ve hamdiyle tesbih ederim.” (Müslim, 272 662 Buhari.Edebu’l-Murfet.662. Sahih )

Muâz bin Cebel radiyallahu anh kardeşlerinden bir adama dedi ki:
“Otur bizim­le de bir saat îmân edelim.”
Sonra otururlar, böylece Allah’ı zikrederler ve O’na hamd ederlerdi.”(bn Ebi Şeybe, Kitâbu’l-İmân (107 sahih)

Allah’ın övülmesi, sena edilmesi, tenzih edilmesi gerekir. Subhanallah, Elhamdülillah, Allahu Ekber, La İlahe İllallah denilmesi gerekir. Allah’ın isminin bunlarla övülmesi, yüceltilmesi, tespih edilmesi gerekir. Allah’ın ismini müfret olarak “Allah, Allah” diye tekrar edenlerle ilgili Allah’ın ismi bile olmayan Arapça’da üçüncü teklik zamiri olan “O” anlamına gelen “Hu, Hu, Hu” diyerek bu şekilde tekrar etmek hatta işin başında birkaç defa “Hu” dedikten sonra adeten insanların çıkartmadığı diğer yaratıkların çıkardığı sesleri çıkartarak bunu da Allah’ı zikretmek, anmak, yüceltmek sanmak cehaletin, delâletin göstergesidir.

Katade rahimehullah; “Rablerinden korkarak derileri ürperir. Sonra Allah’ın zikriyle kalpleri yatışır”(Rad 28) ayetini okudu ve dedi ki; “Bu Allah’ın dostlarının sıfatıdır. Allah Teâlâ onları, “şuurlarının kaybolmasıyla, çığlık atıp bayılmalarıyla” değil, derilerinin ürpermesi, gözlerinin yaşarması ve zikrullah ile kalplerinin sükünete ermesiyle vasıflıyor. Zira çığlık atıp bayılmak, şuurların gitmesi, ancak bidat ehlinde bulunur ve şeytandandır.”(Abdurrezzâk Tefsiri) 

Allame Muhammed ibn Sâlih el-‘Useymîn rahimehullah dedi ki:
“İnsanın, zikretmekten yüz çevirmesinin sebebi günahlardır. Ancak istiğfar ve samimi bir niyet ile birlikte Allah işi kolaylaştırır.”
[Eş-Şerhu’l Mumte’u (23)

قال العلامة محمد بن صالح العثيمين:
تولي الإنسان عن الذكر سببه الذنوب ، ولكن مع الاستغفار وصدق النية ييسر الله الأمر.
الشرح الممتع(ص٢٣).

Muhammed bin Sâlih el Useymin rahimehullah dedi ki:
SubahanAllah: Tesibihatının anlamlarından birisi de  Allahu Teala’ya yakışmayan şeylerden O’nu tenzih etmektir.
Allah azze ve celle’ye yakışmayan şeyler ise iki türlüdür.
Biri sıfatlarını noksanlaştırmak
İkincise de sıfatlarını yaratılmışlara benzetmektir.”(Yâsin suresinin tefsiri)

Seleften birisi şöyle demiştir:  “Allah her ne emrettiyse şeytan mutlaka iki şekilde saptırmak ister: Ya tefrite ya da ifrata saptırmaya çalışır. Hangisi galip gelirse gelsin aldırmaz.” İbn Kayyım; Medaricu’s-Salikin (2/108)

Sabır, istiğfar, zikir ve salat-u selam
kişinin sebat üzere kalmasınınen
büyük destekçisidir. “Şu halde sen
sabret. Gerçekten Allah’ın va’di haktır.
Günahın için mağfiret dile; akşam
ve sabah Rabbini hamd ile tesbih et.”
(Bakara 55)
‎الصبر والصلاة والاستغفار والتسبيح من أعظم ما يُعين على الثبات على الحق (فاصبر إن وعد الله حق واستغفر لذنبك وسبح بحمد ربك بالعشي والإبكار)

“Her türlü hayır selefe tâbi olmaktadır. Her türlü şer ise sonradan gelenlerin çıkardıkları bid’atlerdedir.”
فكل خير في اتباع من سلف   وكل شر في اتباع من خلف

Amir Bin Abdullah Bin Zübeyr dedi ki; “Babama geldim ve dedim ki; “Allahı zikreden hayırlı bir kavim gördüm. İçlerinde Allah korkusundan çığlık atıp bayılanlar vardı. Onlarla beraber oturdum.” Bunun üzerine babam dedi ki;  “Onlarla oturma! Ne  Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, ne Ebu Bekir, ne Ömer ne de diğer sahabelerde böyle bir şey yoktu. Senin o gördüklerin, bunlardan daha mı çok huşu sahibidir?” (Ebu Nuaym Hilye 3/16716 elİtisam 1/306)

Katade rahimehullah; “Rablerinden korkarak derileri ürperir. Sonra Allah’ın zikriyle kalpleri yatışır” ayetini okudu ve dedi ki; “Bu Allah’ın dostlarının sıfatıdır. Allah onları, “şuurlarının kaybolmasıyla, çığlık atıp bayılmalarıyla” değil, derilerinin ürpermesi, gözlerinin yaşarması ve zikrullah ile kalplerinin sükünete ermesiyle vasıflıyor. Zira çığlık atıp bayılmak, şuurların gitmesi, ancak bidat ehlinde bulunur ve şeytandandır.”(Abdurrazzak Tefsir 2/172﴿ bkz.: Said Bin Mansur Tefsir no:94)

Enes Bin Malik rahimehuallah Kur’an okuyup, çığlık atarak bayılan bir kavim sorulunca dedi ki; “bunu hariciler yapar!”( Ebu Ubeyd Fadailul Kur’an s.112 Şatıbi elİtisam1/306)

Kays Bin Ubade rahimehullah. diyor ki; “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in ashabı zikir anında sesi yükseltmeyi çirkin görürlerdi.”(İbni Ebi Şeybe 7/189 Kurtubi 1/10)

İmam Buhari rahimehullah Kitabus Siyer’de “Tekbirde sesin yükseltilmesinde kerih olanı” diye bir bab açmış, Ebu Musa radiyallahu anha dan şu rivayeti nakletmiştir; “Rasulullah sallallahu aleyhi ve selem ile beraberdik. Bir vadiden inerken tekbir getiriyor, çıkarken de tehlil ediyorduk. Sesimizi biraz yükselttik. Bunun üzerine buyurdu ki; “ey insanlar, kendinize acıyın. Zira siz ne sağır birisine, ne de burada olmayan birisine sesleniyorsunuz. Şüphesiz O sizinle birliktedir, çok iyi işitir, çok yakındır. O’nun ismi mübarek, şanı da yücedir.” Buhar 7386 Müslim zikir 442704 sahih)

“Taberi dedi ki; “Zikir ve duada sesi yükseltmenin mekruhluğunu sahabe ve tabiinden selefin çoğu söylemişlerdir.” Bu hadis de, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in zikirde sesin yükseltilmesini çirkin gördüğünü gösteriyor.”