Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Sahâbe hakkında ehli sünnet inancı.
Evzai rahimehullah şöyle demiştir:
وقال  الاوزعي من شتم ابا بكر الصديق رضي الله عنه فقد عن دنه وابا ح دمه
“Ebû Bekir es-Sıddîk radiyallahu anh Söven kimse İslamdan irtidad etmiş ve kanını mübah kılmış olur.” (İbn Batta)

Bişr b. el-Haris rahimehullah şöyle demiştir:
وقال بشر بن الحارث من شتم أصحاب رسول الله صلى الله عليه وسلم فهو كفر وان صام وصلى وزعم انه منالنسلمين
“Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in Ashabına söven kimse oruç tutsa sa namaz kılsada müslümanlardan olduğunu söylese de kafidir.” (İbn Batta)

Ebu Bekir b. Ayyaş rahimehullah şöyle demiştir:
قال أبوبكر بن عياش لا اصلي على رافضي ولا حروري لان الرافضي جعل عمر كافرا والحرورييجعل عليا كافرا
“Ben Rafızinin de Harurinin de cenaze namazını kılmam. Çünkü Rafizi Ömeri kâfir görmekte, Haruri de Aliyi kafir görmektedir.” (İbn Batta)

Talha b. Musarrif şöyle demiştir: 
وقال طاحة بن مصرف الرضة لا تنكح نساؤهم  ولا تؤكل ذبائحهم  لانهم اهل رده
“Rafizilerin kadınları nikahlamaz ve kestikleri yenmez onlar riddet ehlidir. İbn Batta
Ahmed b Yunus şöyle demiştir: ” Ben Rafızi bir adamın kestiğini yemem, çünkü o benim nezdimizde mürteddir.”(Lalekai)

İmam Ahmed b. Hanbel rahimehullah(241) derki: “Küçüğüyle büyüğüyle Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in Ashabının tamamını için Allah’tan rahmet diler. Onların faziletlerini dile getirir aralarında meydana gelen anlaşmazlıklar hakkında konuşmaz.

Harb b. İsmail el-Kirmani Hanbeli rahimehullah derki:
ويعرف للعرب حقها وفضلها وسا بقتها ويحبهم
Kişi Arapların hakkını faziletini, önceliğini bilir ve onları sever.”(Şerhu’sunne)
Çünkü Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem hadiste şöyle buyurmuştur: “Arabaları sevmek imandandır. Onlara buğzetmek ise Nifaktır.”(Hakim hasen)

İmam Ahmed b. Hanbel rahimehullah’ın talebisi Harb b. İsmail el Kirmani rahimehullah (280) der ki:  “Her kim Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in Ashabına ya da onlardan birine söverse yada küçümserse ya onlara tan ederse onların kusurlarını dile getirirse, onlardan birini az veya çok ayıplarsa: İşte o muhalif bir bidatçi pis bir Rafizidir. Allah Teala onun hiçbir farzını ve nafilesini kabul etmesin etmeyecktir. Bilakis onları sevmek sünnetti. Onlar için dua etmek Allah’a yaklaşma vesilesidir. Onlara uymak bir vesiledir. Onların izlerini takip etmek fazilettir.”

İbn Kesîr, Allah teâlâ’nın: “Muhammed Allah’ın rasûlüdür. Beraberinde bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûya varırken, secde ederken görürsün. Allah’tan lütuf ve rıza isterler. Onların nişanları yüzlerindeki secde izidir. Bu, onların Tevrat’taki vasıflarıdır. İncil’deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ekicilerin de hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah onlardan inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük mükâfat vaat etmiştir.” (Fetih 29)
âyetinin tefsirinde der ki: “İmam Malik  Allah ona rahmet eylesin kendisinden gelen rivâyetlerden birisine göre bu âyet-i kerime’den sahabeye karşı buğz eden Râfızîleri tekfir hükmü çıkarmıştır. O der ki: “Çünkü onlar, Ashâb-ı Kirâm’a buğz etmektedirler. Herkim sahabeye buğz ederse bu âyet gereğince o kâfirdir.” el-Kurtubî der ki: “Gerçekten de Malik çok güzel söylemiş ve âyeti böyle tefsir etmekte isabet etmiştir. Onlardan birisinin değerini küçük gören yahut anlatığı şeyde onlardan birisine dil uzatan bir kimse, âlemlerin Rabbi olan Allah’ın buyruğunu reddetmiş, Müslümanların şeriatlarını iptal etmiş olur.”(İbn kesir)

el-Hallal rivâyet ediyor: “Bana Harb b. İsmail el-Kirmani Mûsâ b. Harun b. Ziyad’dan o da el- Firyabî’den nakletti: “Birisi ona Ebû Bekir radıyallahu anh’e söven kimse hakkında sordu. Dedi ki: “Kâfirdir.” “Namazı kılınır mı?” deyince de: “Hayır” dedi.” (el-Hallal es-Sunne (3/499)

Talha bin musarrif şöyle demiştir:
Rafızilerin kadınları nikahlanmaz ve kestikleri yenmez. Çünkü onlar riddet ehlidir.”(İbn batta el-ibenatu’s suğra, 199)

Lâlekai rahimehullah’ın rivâyet ettiğine göre  Ahmed b. Yünus rahimehullah şöyle demiştir: Ben rafizi bir adamın kestiğini yemem, çünkü o benim nezdimde mürteddir.”

Ebû Mervan et-Taberi rahimehullah  diyor ki: Süfyan b. Uyeyne şöyle dedi: Rafizi olan, Cehmiye olan, Kaderiye olan veya Mürcie olan birinin arkasında namaz kılmayın.”
(el-Lâlâkaî, Şerhu Usuli İ’tikadi Ehlis-Sünne, no:1174)

Ebu Zur’atu’r Razi dedi ki: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in sahabelerinden herhangi birini karalayan kimse görürsen bil ki o Zındıktır.
(Hatib El-Bağdadi El-Kifaye s.97)

İmam Evzai rahimehullah der ki:
Ali radiyallahu anh ve Osman radiyallahu anh’ın sevgisi ancak mümin kişinini kalbinde bir araya gelir.”(ibni kesir, El Bidaye)

Abdullah ibn Mübarek rahimehullah
“Muaviye’nin radiyallahu anh burnundaki bir toprak zerresi, Ömer b. Abdülaziz’den daha üstündür.”(El-bidaye)

İbn Batta el Ukberi rahimehullah derki: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in Zevcesi Ummu Habibe radiyallahu anh’a nin kardeşi bütün müminlerin dayısı ve vahiy katibi Ebu Abdurrahman Muaviye b. Ebi Süfyan radiyallahu anh için Allah tan rahmet dilersin. Onun faziletlerini anarsın.

Sofi Zaid Ebu Mansur Isbehani rahimehullah (418): “Muaviye b. Ebi Süfyan radiyallahu anh “Allah’ın vahyinin katibi, emini Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in redifi müminlerin sayısıdır.

Abbasi Halifesi El- Kadir Billah rahimehullah(422) derki: Aişe radiyallahu anha hakkında çirkin söyleyen kimsenin İslâm’dan nasibi yoktur.
Muaviye radiyallahu anh hakkında ancak hayır söylenir.

Şeyhülislam ibn teymiyye rahimehullah derki: şüphesiz rafizilik şirkten, ilhaddan ve nifaktan türemiştir.”(minhacu’s sünne 7/27)

Şeyhülislam ibn Teymiyye rahimehullah derki: Rafiziler Ebubekir’i Ömer’i Osman’ı muhacirleri Ensar’ı ve onlara en güzel, şekilde uyanları tekfir ettiler. Halbuki Allah onlardan, onlar Allahtan razı olan kimselerdir. Onlar gelmiş geçmiş Muhammed ümmetinin çoğunu tekfir etmişlerdir.”(Mecmu’û Fetava 28/477)

Şeyhul İslam İbn Teymiye rahimehullah, selef imamlarının söyledikleriyle alakalı olarak diyor ki: “Râfızîlik bid’atinin aslı; zındıklık, ilhad, kasıt ve bolca yalan söylemektir. Zaten onlar da şu sözleriyle bunu kabul etmiş oluyorlar: “Dinimiz takiyyedir.” Bu ise onlardan birinin kalbinde olanın zıddı olan şeyi diliyle söylemesidir. İşte bu yalan ve münafıklıktır. Onlar şöyle denildiği gibidirler: “Beni ortaya atarak gizlice kaçtın.” (Minhâcu’s-Sunne (1/68)

İbn Kayyim rahimehullah: “Sırât-ı Mustâkim, Allah Resûlu sallallahu aleyhi ve sellem’in sahâbesinin ve ona tâbi olanların yoludur. Gazaba uğrayanların ve dalâlettekilerin yolu ise Râfizîlerin yoludur. Aynı açılardan hâricîler de reddedilebilir, çünkü onların da sahâbeye olan düşmanlıkları meşhurdur.”
(Medâricu’s-Sâlikîn Fâtiha’nın Râfizîleri reddetmesi bölümü)

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!