Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Kalicı amel nelerdir: “Mal ve oğullar dünya hayatının süsüdür. Ama baki kalacak olan salih amellerdir. Rabbinin nezdinde (bunlar) sevapça da hayırlıdır, emelce de hayırlıdır.”(Kehf 46)

İbn Abbas, Said b. Cubeyr ve seleften birden çok kimse: “Baki kalacak olan salih amelleri beş vakit namaz diye açıklamışlardır. Ata b. Ebi Rebah ile Said b. Cubeyr de İbn Abbas’tan: “Baki kalacak olan salih ameller subhanallah velhamdulillah ve Lâ ilâhe illallah vallahu ekber diye açıkladığını nakletmişlerdir.”( İbn Kesir sahih Eser)

Siz dünya hayatını ahirete tercih ediyorsunuz. Halbuki ahiret daha hayırlı ve daha süreklidir.”(A’lâ: 16-17)

Dünya malına çok önem verenler hakkı ile infak edemezler ve infak etmeyi erteleyerek ahirettlerini dünyaya tercih ederler. Sahih olarak gelen hadiste;
Ebu Amir -ya da Ebu Malik- el-Eş‘ari radıyallahu anh’dan Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dedi; “Yemin olsun, ümmetimden zinayı, ipeği, şarabı ve çalgı aletlerini helal kabul edecek topluluklar olacaktır. Birtakım kimseler bir dağın yanına konaklayacaklar; onlara ait koyun sürüsü ile çoban sabahları yanlarına gelecek (akşamları gidecek) Kişi bir ihtiyacı için bunlara gelecek de, onlar: ‘Bize yarın gel’ diyecekler. Bunun üzerine Allah Teala geceleyin dağı üzerlerine indirip bir kısmını helak edecek, öbürlerini de kıyamet gününe kadar maymunlara ve domuzlara dönüştürecektir.” (Buhari, 5590; Sahih)

Esma Binti Ebu Bekir radiyallahu anhuma’dan rivayet edildiğine göre Esma,
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana şöyle buyurdu demiştir:
“Malını mülkünü(Allah için harcamayıp) bağlatma, bekletme senin de rızkın bağlanır, Allah’da sana sayarak veya sıkarak verir.”(Buhârî 1433 sahih)

Abdullah İbn Zubeyrın Esma radiyallahu anh dan nakletmiştir Esmaa radiyallahu anh Nebi sallallahu aleyhi ve sellem yanıma gelmişti bu sırada ona koyup saklama sana (verilecek nimetler) saklanır. Gücün yettiği kadar az olsa ver” buyurmuştur.”(Buhari 1434 sahih)

Cabir ibni Abdullah radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre,
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Zulmetmekten sakının çünkü zulüm, sahibini kıyamette karanlıkta bırakır. Cimrilikten de sakının zira cimrilik sizden önce yaşayan insanları helak etmiştir. Onları kan dökmeye ve haramı helal görmeye yöneltmiştir.”(Muslim, Birr 56)

İmam İbn Kesir rahimehullah ayetin tefsirinde der ki: yani Allah’ın ahiret yurdundaki sevabı dünyadan daha hayırlı ve daha kalıcıdır çünkü dünya denidir (aşağılıktır) ve fanidir, ahiret ise şerefli ve bakidir. Aklı başında olan bir kimse nasıl olurda geçici olanı kalıcı olana tercih eder ve kısa bir süre sonra elinden gidecek olan şeyleri önemseyip, kalıcılık ve ebedlik yurduna gereken önemi vermeyi terk edebilir? (Tefsir İbn kesir, A’la Suresi 16/17)

Hasan el Basri Rahimehullah dedi ki:
Ey Ademoğlu! Ahiret karşılığında dünyanı sat böylelikle her ikisini de kazanırsın. Ahiretini dünya karşılığında satma. Zira bu şekilde her ikisini de kaybedersin. (Hilyetu’l-Evliya, 2-143)

Mâlik b. Dînâr rahimahullah
Fidan diken birine rastladı ve yanında biraz durup gitti. Sonra fidanların yanına bir daha uğrayınca meyve verdiklerini gördü. Fidanları ekeni sorunca öldüğünü söylediklerin de şu beyitleri okudu:
“Dünyanın kendisine kalacağını zanneden
Emeline ulaşmadan önce öldü
Fidan yetiştirip özen gösterdi, ama
Fidan yaşadı, kendisi öldü.”
(Hilyetu’l Evliya Tabakâtu’l Asfiyâ)

İmam Şafii Rahimehullah şöyle der: Ey kardeşim, dünya hayatı kaygan bir yer gibidir. Orada ayak sabit kalamaz. Dünya ne kadar imar edilse sonu harap olmaktır. Onda yaşayanların en son ziyaretgahları kabirdir. Sonu sevdiklerinden ayrılmaktır. Dünya zenginliğinin sonu fakirliktir. Mal servet toplamak güçtür. Ey kardeşim Allahtan kork onun helalinden verdiği rızka razı ol. Gayrı meşru kazanç yollarına sapma. Yetişemeyeceğin, yetişeceğini bilmediğin günler için önceden uzun emellere (isteklere) dalma. Çünkü senin ömrün geçici bir gölge gibidir. Yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar gibidir. Güzel amelleri çoğalt, uzun emelleri azalt.

“Ahmed b. hanbel rahimehullah şöyle dedi:”Eğer zamanın birinde yalnız kalacak olursan “Yalnız kaldim” deme.
” Uzerimde beni gözetleyen var.” de.
Zannetme ki Allah geçenleri unutur.
Sanma ki O’na gizli kalanlar Allah’ın ilminden kaybolur.
Günleri oyalanarak geçirdik ve sonunda peş peşe geçip gittiler.
Keşke Allah geçen günahları affetse,
Ve tövbe etmemi nasip etse de tövbe etsem.”(Hilyetü’l Evliya)

İmam Abdülkadir Geylani rahimehullah der ki: Malın seni kapıya kadar, ailen ise kabre kadar tâkip edip geri dönerler. Amelin ise sana arkadaşlık eder, seninle beraber kabre kadar iner ve senden ayrılmaz. Çok yakın zamanda malın da bitecek, gözün görmez olacak, aklına halel gelecek, yemen içmen azalacak. Gözlerin can çeken şeyler görecek, ama sen onları yiyemeyeceksin. Dünya senden uzaklaşacak, ahiret sana yaklaşacak. Şâyet senin sâlih amellerin olursa, o seni karşılayacak ve seni bağrına basacak. Eğer böyle değilsen yerin kabir çukuru, barınağın cehennem olacak. Bunlar boş değil! Dünyayı zahirdeki güzelliği ile görürsen aldanma. O, hilesi, tuzağı, öldürücü zehirleri ile düşkünlerine verilmiştir. Gafletle dokunanı derhal öldürür. Onda sadakat, onda vefa diye bir şey yoktur. Ona iyi gözle bakıp hoşlanma.”(Fütuhu’l Gayb)

‎قال ابن الجوزي رحمه الله :
‎‏يا ابن آدم، اعلم أنك تموت وحدك، وتدخل قبرك وحدك، وتبعث وحدك، وتحاسب وحدك .
‎يا ابن آدم : لو أن الناس كلهم أطاعوا الله، وعصيت أنت، لم تنفعك طاعتهم .

‎بحر الدموع 1/81

İbni cevzi rahmehullah derki:

Ey ademoğlu unutmaki sen tek olarak öleceksin, tek olarak kabrine gireceksin, tek olarak diriltileceksin, ve tek olarak hesaba çekileceksin.

Ey ademoğlu: şayet bütün insanlar Allah’a itaat etseler ve sadece sen asi olsan o insanların itaatleri sana fayda vermez.”

İmam İbnul Kayyım Cevzi rahimehullah şöyle der: Ey dün yok olan, bugün aciz olan, yarın fani olacak varlık! Nereye kadar ölümü unutup da lüks yaşamına devam edeceğini sanıyorsun? Elinde olanın kıymetini bil! Çünkü ölüm senin ensendedir. Kitap senin ihmal ettiklerini ve geride bıraktığın herşeyi kaydediyor. Sana nice yasaklanmış şeyler vardı ki bu yasaklar senin onlara el uzatmana engel olmadı. Ey hataları ve sürçmeleri devam eden insan, ömrünü düşün! Çoğu geçip gitti. Ey kalbi kötü olan kişi, akranların azalıp duruyor! Ey hevasına esir olmuş kişi! Nereye kadar sürecek bu heva ve hevesin? Ve yine şöyle der: Mezarın dışı sadece toprak ama içinde pişmanlık ve azap var.”(Kitabu-r Ruh: 95)

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!