Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Abdurrahman b. Mehdi rahimehullah der ki: “Cehmiyye ve Rafiziler iki dindir.” (Halku Efalil İbad 52)
وَقَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِيٍّ: هُمَا مِلَّتَانِ: الْجَهْمِيَّةُ وَالرَّافِضيَّةُ.

İmam Buhâri rahimehullah dedi ki: Benim için, ha Cehmi ve Rafizi’nin arkasında, ha yahudi ve hıristiyanın arkasında namaz kılmanın bir farkı yoktur. Bunlara Cehmiye’ye ve Rafizilere selam verilmez, hastalandıkları zaman ziyaret edilmez, onlarla evlenilmez, şehâdetleri kabul edilmez, kestikleri de yenilmez.”(Buhari Halku ef’ali’l-ibad 53)
وقَالَ أَبُو عَبْدِ اللهِ: مَا أُبَالِي صَلَّيْتُ خَلْفَ الْجَهْمِيِّ الرَّافِضِيِّ أَمْ صَلَّيْتُ خَلْفَ الْيَهُودِ وَالنَّصَارَى، وَلَا يُسَلَّمُ عَلَيْهِمْ وَلَا يُعَادُونَ وَلَا يُنَاكَحُونَ وَلَا يُشْهَدُونَ وَلَا تُؤْكَلُ ذَبَائِحُهُمْ

İmam Buhârî rahimehullah dedi ki: Yâhûdî, hristiyân ve mecûsîlerin sözlerine baktım. Onların küfürlerinde bile Cehmiyye’den daha sapığını görmedim. Ve küfürlerinden haberdâr olmayanlar dışında onları tekfir etmeyenin cehaletine hükmederim. Cehmiyye ve Rafizi fırkaları kaderi inkar ederler.”( Buhari Halku, 35)

  • قَالَ أَبُو عَبْدِ اللهِ: نَظَرْتُ فِي كَلَامِ الْيَهُودِ وَالنَّصَارَى وَالْمَجُوسِ فَمَا رَأَيْتُ قَوْمًا أَضَلَّ فِي كُفْرِهِمْ مِنْهُمْ، وَإِنِّي لَأَسْتَجْهِلُ مَنْ لَا يُكَفِّرُهُمْ إِلَّا مَنْ لَا يَعْرِفُ كُفْرَهُمْ.

Ve yine Vekî bin Cerrah rahimehullah   dediki Bu Mürcie Cehmiyye yi ortaya çıkardı. Cehmiyye kâfirdirler. El Merisi de Cehmiye yeden dir. Onların nasıl küfre girdiklerini biliyorsunuz. Onlar Sana bilgi marifet yeter diyorlar , işte bu küfürdür. Mürcie â ise İman fiilsiz bir sözdür diyorlar ki, bu da bidattir. Ve kim Kuran mahluktur derse, o Muhammed’e sallallahu aleyhi ve sellem’in indirileni tekfir etmiştir. Tevbeye çağrılır, etmezse boynu uçurulur.” (Buhari Halku ef’ali’l-ibad 43) Allah

وَقَالَ وَكِيعٌ: أحدثوا [2] هَؤُلَاءِ الْمُرْجِئَةُ [هَؤُلَاءِ] الْجَهْمِيَّةُ، وَالْجَهْمِيَّةُ كُفَّارٌ، وَالْمَرِّيسِيُّ جَهْمِيٌّ، وَعَلِمْتُمْ كَيْفَ كَفَرُوا، قَالُوا: يَكْفِيكَ الْمَعْرِفَةُ، وَهَذَا كُفْرٌ، وَالْمُرْجِئَةُ يَقُولُونَ: الإِيمَانُ قَوْلٌ بِلَا فِعْلٍ، وَهَذَا بِدْعَةٌ، فَمَنْ قَالَ: الْقُرْآنُ مَخْلُوقٌ فَهُوَ كَافِرٌ بِمَا أَنزَلَ الله عَلَى مُحَمَّدٍ ﷺ يُسْتَتَابُ وَإِلَّا ضُرِبَتْ عُنُقُهُ.

Ve Veki b. Cerrah rahimehullah dedi ki: “Rafiza, Kaderiyye den daha şerlidir. Haruriyye ise her ikisinden de daha şerlidir. Cehmiyye ye gelince bu sınıflardan tümünden daha şerlidir. Allah Teâlâ kitabında “Allah Musa ile konuştu” (Nisa 164) dediği halde onlar cehmiyye “konuşmamıştır” ve iman kalp iledir” diyorlar.”(Buhari Halku ef’ali’l-ibad 82:)

وَقَالَ وَكِيعٌ: الرَّافِضَةُ شَرٌّ مِنِ الْقَدَرِيَّةِ، وَالْحَرورِيَّةُ شَرٌّ مِنهُمَا، وَالْجَهْمِيَّةُ شَرُّ هَذِهِ الأَصْنَافِ، قَالَ اللَّهُ تعالى: {وَكَلَّمَ اللَّهُ مُوسَى تَكْلِيمًا}، وَيقولُونَ: لَمْ يُكَلِّمْ، وَيقولُونَ: الإِيمَانُ بِالْقَلْبِ

Ve İmam Buhari rahimehullah dedi ki Ahmed b. el Hasan dedi ki Bize Nuaym haber verdi ve dedi ki Bize Suleyman el karı bildirdi ve dedi ki Sufyan es Sevri şöyle Şöylerken işittim dedi ki Bana Hammad b. e Suleyman dedi ki Müşrik Ebu Fulana onun dininden beri olduğumu ulaştır o kuran mahluktur demekte.”(Buhari Halku ef’ali’l-ibad 2:)
وَقَالَ أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ: حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ قال: حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ الْقَارِئُ قَالَ: سَمِعْتُ سُفْيَانَ الثَّوْرِيَّ يَقُولُ: قَالَ لِي حَمَّادُ بْنُ أَبِي سُلَيْمَانَ: أَبْلِغْ أَبَا فُلَانٍ الْمُشْرِكَ أَنِّي بَرِيءٌ مِنْ دِينِهِ، وَكَانَ يَقُولُ: الْقُرْآنُ مَخْلُوقٌ.

Süfyan Sevri rahimehullah dedi ki: ” Kuran mahluktur diyen kâfirdir.”(Buhari Halku ef’ali’l-ibad 9)

وَقَالَ الثَّوْرِيُّ: مَنْ قَالَ الْقُرْآنُ مَخْلُوقٌ فَهُوَ كَافِرٌ

Ali b el Medini rahimehullah dedi ki: Allah’ın çocuğu vardır” diyenler Allah konuşmaz diyenlerden daha kâfirdir.”
Ve Ali b el Medini rahimehullah dedi el Merisi ve ashabına dan sakının zira onların sözleri zındiklığı celbetmektedir. Ve ben onların üstadları Cehm ‘le de konuştum, semâda bir  ilah olduğunu  (bir türlü ) ispat  etmedi. “( Buhari Halku ef’ali’l-ibad 22-23)
وَقَالَ عَلِيٌّ -هو ابن عاصم-: ما الَّذِينَ قَالُوا إِنَّ لِلَّهِ وَلَدًا أَكْفَرُ مِنَ الَّذِينَ قَالُوا إِنَّ اللَّهَ لَا يَتَكَلَّمُ.
وَقَالَ: احْذَرْ مِنَ الْمَرِيسِيِّ وَأَصْحَابِهِ، فَإِنَّ كَلَامَهُمْ أَبِيجَاد
الزَّنْدَقَةَ، وَأَنَا كَلَّمْتُ أُسْتَاذَهُمْ جَهْمًا فَلَمْ يُثْبِتْ أَنَّ فِي السَّمَاءِ
إِلَهًا

Ali b. Abdillah b. el Medeni rahimehullah dedi ki: “Kuran Allah sözüdür. Onun mahluk olduğunu söyleyen kâfirdir, arkasında namaz kılınmaz.”(Buhari Halku ef’ali’l-ibad 32:)
وَقَالَ عَلِيُّ بْنُ عَبْدِ اللهِ: الْقُرْآنُ كَلَامُ اللهِ، مَنْ قَالَ إِنَّهُ مَخْلُوقٌ فَهُوَ كَافِرٌ، لَا يُصَلَّى خَلْفَهُ.

Ve Ebu Bekr b. Ayyaş,a “Bağdat’ta bir kavim Kur’ân’ın mahlûk olduğunu söylüyorlar, “denilmesi üzerine : “Yazıklar olsun! Bunu kim söylüyormuş? Allah’ın laneti Kur’an mahluktur diyenin üzerine olsun.(Böyle söyleyen aynı zamanda)kâfirdir de: Onlarla oturmayınız.” demiş.”( Buhari Halku ef’ali’l-ibad 8:)

وَقِيلَ لأَبِي بَكْرِ بْنِ عَيَّاشٍ: إِنَّ قَوْمًا بِبَغْدَادَ يَقُولُونَ: إِنَّهُ مَخْلُوقٌ، فَقَالَ: وَيْلَكَ مَنْ قَالَ هَذَا؟ عَلَى مَنْ قَالَ الْقُرْآنُ مَخْلُوقٌ لَعْنَةُ اللهِ، وَهُوَ كَافِرٌ زِنْدِيقٌ، وَلَا تُجَالِسُوهُمْ.

İmam Buhari rahimehullah dedi ki ve Yezid b. Harun da kendisinden başka hak bir ilahın bulunmadığı Allah a yemin ederek dediki Kur’ân’ın mahlûk olduğunu söyleyenler zındıktır Böyle söyleyen tevbeye çağrılır. Tevbe ederse, aksi takdirde katledilir.”( Buhari Halku ef’ali’l-ibad 7:)

وَحَلَفَ يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ بِالِلَّهِ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ مَنْ قَالَ: إِنَّ الْقُرْآنَ مَخْلُوقٌ فَهُوَ زِنْدِيقٌ، وَيُسْتَتَابُ فَإِنْ تَابَ وَإِلَّا قُتِلَ.

İmam Buhari dedi ki Bana el Hakem b. Muhammed et Taberi bildirdi ki bunu ben mekke de iken ondan yazdım dedi ki Bize Süfyan b. Uyeyne bildirdi ve dedi ki 70 senedir idrak ettiğimiz seyhlerimiz ki bunlardan birisi de Amr b. Dînâr dır hepsi de kuran Allah’ın kelamıdır ve mahluk değildir demişlerdir.”(Buhari Halku ef’ali’l-ibad 1)

حَدَّثَنِي الْحَكَمُ بْنُ مُحَمَّدٍ الطَّبَرِيُّ، كَتَبْتُ عَنْهُ بِمَكَّةَ قَالَ: حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ قَالَ: أَدْرَكْتُ مَشْيَخَتُنَا مُنْذُ سَبْعِينَ سَنَةً، مِنْهُمْ عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ، يَقُولُونَ: الْقُرْآنُ كَلَامُ اللهِ وَلَيْسَ بِمَخْلُوقٍ.

Ve İbn Mukâtil dedi ki Abdullah İbn Mübarek rahimehullah işittim diyordu ki: ” Muhakkakki ben ben Allah ım. Benden başka hak ilah yoktur” Taha 14 ayeti mahluktur derse kafirdir. Zira bir mahluka böyle bir söz söylemek uygun düşmez.”(Buhari Halku ef’ali’l-ibad 11:)

وَقَالَ ابْنُ مُقَاتِلٍ: سَمِعْتُ ابْنَ الْمُبَارَكِ يَقُولُ: مَنْ قَالَ: {إِنَّنِي أَنَا اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنَا} مَخْلُوقٌ فَهُوَ كَافِرٌ، وَلَا يَنْبَغِي لِمَخْلُوقٍ أَنْ يَقُولَ ذَلِكَ
خلق أفعال العباد
والرد على الجهمية وأصحاب التعطيل

Kurân’ Keyfiyetini bilmediğimiz bir biçimde O’ndan sâdır olmuştur.
Rasûlüne onu Vahiy olarak indirmiştir. Mü’minler de onu hak olarak doğrulamışlardır. Ve
onun gerçekten Allah’ın kelamı (konuşması) olduğuna iman etmişlerdir. O, kulların
konuşması gibi yaratılmış değildir. Her kim Kur’an’ı işitir de onun insan kelamı olduğunu
söylerse, kâfirdir. Allah böylelerini Kitab’ında kınamış ve onları Sekar (cehennem) ile tehdit
etmiştir:
“Ben onu Sekar (cehennem)’a sokacağım” (el-Müddesir, 74/26)
Yüce Allah; “Bu insan sözünden başka bir şey değildir” (el-Müddesir, 74/25) diyen kimseleri
Sekar ile tehdit ettiğine göre; kesin olarak şunu bilmiş ve inanmış oluyoruz ki: O insanları
yaratanın sözüdür ve insanların sözüne hiçbir şekilde benzemez.”
Ebu Abdullah Muhammed İbnu’l Abbas el-Mısri şöyle demiştir: (Abbasi Halifesi) Harun el-Raşid’i şöyle derken işittim:
“4 şeyi aradım ve bunları 4 yerde buldum: Küfrü aradım, bunu Cehmiyye’de buldum. Kelâmı ve fitneciliği aradım bunu Mutezile’de buldum. Yalanı aradım, bunu Rafiza da buldum. Hakkı aradım, bunu Hadîs Ashabında buldum.”İbni Benna, Bid’atçilere Reddiye 102)

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!