Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Kible ehli tekfir edilmez diyen kim varsa yalancıdır, kitabın hükmünü ret eden, şirk koşan, Allah Te’ala’nın haberi sıfatlarını tahrif eden Cehmiyyeyi, ve Sahâbe çoğunluğunu tekfir eden   Rafizileri ilim ehli tekfir etmiştir. Putlara tapan putperestler ve kabirlere duâ edip yalvarıp tapanlar kıble ehli değillerdir şirk koşan müşriklerdir. Allah Teala sahâbe hakkında Kitabında şöyle buyurdu:
“Allah böylece onları çoğaltıp güçlendirmekle kafirleri öfkelendirir.”(Fetih 29)

İmâm Mâlik rahimehullah kendisinden nakledilen rivayette şöyle demiştir: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in ashabına buğzden Rafizilerin kafir oldukları hükmünü bu ayette çıkarmıştır ve şöyle demiştir: Çünkü ashab onları öfkelendirip kızdırıyor. Ashaba kızıp öfkelenen kim ise bu ayetten dolayı kâfirdir.”(İbn Kesir Tefsiri)
İbn Kesir rahimehullah der ki: İlim ehlinin bazıları da bu hususta onan muvafakat etmişlerdir…

Rafiziler sufiler gibi kabirlerde ölmüş kemikleri çörümüşlere duâ ediyp yalvarıp tapıyorlar, bu fitneleri büyük şirktendir.
Şirk Nedir? Ebû Bekir radiyallâhu;” Allah ile beraber bir başkasına yalvarmaktır” demiştir.”(Mecmau’z-zevâid 10/227)

İmâm Evzai rahimehullah şöyle demiştir:
وقال  الاوزعي من شتم ابا بكر الصديق رضي الله عنه فقد عن دنه وابا ح دمه
“Ebû Bekir es-Sıddîk radiyallahu anh Söven kimse İslamdan irtidad etmiş ve kanını mübah kılmış olur.” (İbn Batta El-İbanetu’s-Suğra)

Bişr b. el-Haris rahimehullah şöyle demiştir:
وقال بشر بن الحارث من شتم أصحاب رسول الله صلى الله عليه وسلم فهو كفر وان صام وصلى وزعم انه منالنسلمين
“Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in Ashabına söven kimse oruç tutsa sa namaz kılsada müslümanlardan olduğunu söylese de kafidir.”( İbn Batta El-İbanetu’s-Suğra)

Ebu Bekir b. Ayyaş rahimehullah şöyle demiştir:
قال أبوبكر بن عياش لا اصلي على رافضي ولا حروري لان الرافضي جعل عمر كافرا والحرورييجعل عليا كافرا
“Ben Rafızinin de Harurinin de cenaze namazını kılmam. Çünkü Rafizi Ömeri kâfir görmekte, Haruri de Aliyi kafir görmektedir.” (İbn Batta El-İbanetu’s-Suğra)

Merruzi rahimehullah şöyle demiştir:
وقال المروذي سالت ابا عبدالله عمن شتم ابا بكر عمر وعثمان وعااشة رضالله عنهم فقال ما اراهعلى الاسلام
“Ebû Abdullah Ahmed b Hanbel’e Ebu Bekir’e, Ömer’e, Osman’a, ve Aişe’ye Allah teala onlardan razı olsun söven kimseyi sordum. ‘Ben onu İslam üzerine görmüyorum’ diye cevap verdi.”(Hallal es-Sunne)

Malik b. Enes rahimehullah şöyle demiştir:
وقال مالك بن انسى الذي يشتم اصحب رسول الله صلى الله عليه وسلم ليس له سهم او قال نصب في الاسلام
“Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in Ashabına söven kimsenin İslâm’dan bir payı  yada nasibi yoktur.” (Es-Sunne el-Hallal Lalekai)

Talha b. Musarrif şöyle demiştir: 
وقال طاحة بن مصرف الرضة لا تنكح نساؤهم  ولا تؤكل ذبائحهم  لانهم اهل رده
“Rafizilerin kadınları nikahlamaz ve kestikleri yenmez onlar riddet ehlidir.”(İbn Batta)
Ahmed b Yunus şöyle demiştir: ” Ben Rafızi bir adamın kestiğini yemem, çünkü o benim nezdimizde mürteddir.”(Lalekai)

Ebu Zura er-Razı rahimehullah der ki:
Cehmiyye kâfirdir Rafiziler İslâmî reddetmiştir.”( الجامع في عقائد ورسائل اهل السنة والأثر )

İbn Ebi’l-İZZ eL- Hannefi rahimehullah der ki; “Kitabın Hükmünü Reddedenin Küfründe Şüphe Yoktur

Kitabın hükmünü reddeden şüphesiz kâfir olacaktır. Fakat karşı karşıya kaldığı bir şüphe dolayısıyla Kitabın hükmünü te’vîl eden kimseye, hakka dönmesi için işin doğrusu açıklanır.  Allah’Teala ya-Cehm’in ve ona uyanların söyledikleri gibi- sadece kahır ve kudreti dolayısıyla değil, aynı zamanda hikmeti, rahmeti ve adâletinin kemâli dolayısıyla da yaptığı hakkında soru sorulmaz. Buna dâir daha geniş açıklamalar, İmam Tahâvî rahimehullah’ın “Biz, helal kabul etmediği sürece kıble ehlinden herhangi bir kimseyi işlediği bir günah dolayısıyla tekfir etmeyiz.” sözlerini açıklarken gelecektir.”
Kible ehli büyük veya küçük günahlardan dolayı tekfir edilmez, ehli sünnetin icma etmişlerdir.”

İmam Suyuti dedeki: Zindiklarin ve Rafizilerin İyice Haddi Aşanların Görüşleri
Bu fasit görüşün aslı şuraya dayanır: Zındıklar ve Rafıziler den ipin ucunu iyice kaçıranlardan bir grup , sünnetin delil olarak kullanılmasını inkâr etmiş ve sadece Kur’ân la yetinmek gerektiğini iddia etmişlerdir.
Onların bunu söylemelerindeki gayeleri farklı farklıdır.
Bazıları nübüvvetin Ali radıyallahu anh hakkında olduğuna, Cebrail aleyhisselam ın Nebî sallallahu aleyhi ve sellem e gelişinde hata ettiğine inanmaktadirlar. ALLAH TEÂLÂ zalimlerin söylediklerinden çok beri ve yücedir.

Bunlardan bazıları da Rasulûllah sallallahu aleyhi ve sellem in nübüvvetini kabul etmekte fakat şunu da söylemektedirler:
” Halifelik, esasında Ali radıyallahu anhin hakkı idi.” 
Sahabe-i Kiram radıyallahu anhumâ, Ali radıyallahu anh yerine Ebû Bekir radıyallahu anh a halifeliği tevdi edince, aklı bozuk bu kimseler “Zulmettiler , halifeliği hakkı olana değil de hakkı olmayana verdiler” diye ashâba ” kâfir dir” dediler. ALLAH ın Meleklerin lanet edicilerin laneti hepsinin üzerine olsun.

Ali radıyallahu anhı da ” hakkını aramadı ” diye küfre nispet ettiler. Bu görüşlerin üzerine de tüm hadisleri reddetmeye bina ettiler.
Çünkü onların iddialarına göre bunlar kâfir bir topluluğun rivayetleridir.

Zındıklardır: ALLAH TEÂLÂ ve ahiret gününe inanmayıp mümin ler arasına girip onların inançlarını sarsan kimsedir.”
Rafiziler sahabeyi tekfir ettiği için tekfir edilmiştir, ve riddet ehlidirler İslam deninden çıkmışlardır, ve Rafiziler mecusidir. Küfür şirk akidelerini terk etmemişlerdir. Kâfir ve müşrik: Humeynî şöyle  der: “Şüphesiz ki Ebû Bekr ve Ömer kâfirdir. Onları  sevenlerde onlar gibi kâfirdirler.” (el-Meclisî/Hakku’l-Yakîn, 522; Humeynî/Keşfu’l-Esrâr, 112)

Şeyhulislam İbn Teymiye “Sarim’ul Meslul” adlı eserinin son bölümünde Ebubekir,Ömer, Osman rdiyallahu anhum gibi sahabeye dil uzatan Rafızilerin hükmünü ele almış ve onları tekfir eden alimlerin ve de tekfir etmeyen alimlerin görüşlerini naklettikten sonra şöyle demiştir:

في تفصيل القول فيهم.

أما من اقترن بسبه دعوى أن عليا إله أو أنه كان هو النبي وإنما غلط جبريل في الرسالة فهذا لاشك في كفره بل لاشك في كفر من توقف في تكفيره.

“Onlar hakkında söylenilenlerin tafsilatına dair bir fasıl:

Kim bu sövmesine bir de, Ali’nin ilah olduğu yahut o Nebiydi de Cebrail risaleti kime vereceğinde yanıldı, sapıklığını eklerse işte bunun küfründe hiç şüphe yoktur. Dahası böylesi birinin tekfir edilmesinde duraksayanın küfründe de şüphe yoktur.”(es-Sarım’ul-MesluI, 518)

Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab rahimehullah’ın oğlu Abdullah, Rafızilerin hükmüyle alakalı İbn Teymiyye’nin verdiği bu fetvayı naklettikten sonra şöyle demektedir:

فمن قال: إن التلفظ بالشهادتين لا يضر معهما شيء، أو قال: من أتى بالشهادتين وصلى وصام لا يجوز تكفيره، وإن عبد غير الله فهو كافر، ومن شك في كفره فهو كافر، لأن قائل هذا القول مكذب لله ورسوله، وإجماع المسلمين كما قدمنا

“Her kim “Şehadet kelimesini telaffuz ettikten sonra artık hiçbir şey zarar vermez” derse veyahut da “şehadet getirip namaz kılan oruç tutan bir kimsenin, Allah’tan başkasına ibadet etse bile tekfir edilmesi caiz değildir” derse bu kimse kafirdir. Böyle birisinin küfründe şüphe eden dahi kafirdir. Çünkü daha önce de belirttiğimiz gibi- bu kimse bu sözüyle Allahı, Rasulunu ve Müslümanların icmasını yalanlamış olur.”(Durer’us Seniyye, Mürted babı, 10/250)

İbn Teymiyye رحمه الله:

« الرافضة حمير اليهود يركبون عليهم في كل فتنة. »

Rafiziler, yahudilerin eşekleridir. (Yahudiler) her fitnede (rafizilerin) sırtlarına binerler.

(Menhēc Es-Sunnah 1-21/20)

Allah Teala’nın laneti meleklerin ve lanet   edenlerin laneti Rafizilerin ve Humeynin üzerine olsun.

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!