“Muhakkak Allah’ın kitabını okuyanlar namaz dosdoğru kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık infak edenler asla durgunlaşmayacak bir ticaret umabilirler.”(Fatır/29)

Allah u subhenehu ve Teala kitabını okuyan kitaba iman eden namaz kılmak Allahın kendilerinden verdiği rızıklardan gece gündüz gizli açık meşru vakitlerde infak ederek gereğince amel eden mümin kulları hakkında asla durgunlaşmayacak bir ticaret umabilirler diye haber vermektedir.

“Sonra Kitab’ı, kullarımız arasından seçtiklerimize verdik. Onlardan kimi kendisine zulmeder, kimi mutedil,  kimi de Allah’ın izniyle hayırlarda öne geçmek için yarışır. İşte büyük fazilet budur. “(Fatır/32)

Allah Teala buyuruyor ki: Sonra kendisinden önceki kitapları doğrulayan bu pek büyük kitabın gereğini yerine getiren kimseleri seçtiğimiz kullar arasından çıkardık. Onlar ise Muhammed ümmettir.

Sonra bu ümmeti üç türe ayırarak şöyle buyurmaktadır: “Onlardan kimisi nefsine zulmedicidir.” Bu kişi birtakım vacipleri (farzları) yapmakta kusurlu hareket edip, bazı haramları işleyen kimsedir.
“Kimisi itidal üzeredir.” O ise farzları eda edip, haramları terk eden kişidir. Bazı hallerde müstehapları terk ettiği, mekruhların bazısını da işlediği de olur.

“Kimisi de Allah’ın izni ile hayırlarda öne geçmiştir.” Bu da farzları da, müstehapları da yerine getiren, haramları ve mekruhları hatta bazı mubahları da terk eden kimsedir.

Ali b. Ebi Talha, İbn Abbas radiyallahu anh dan  Allah’ azze ve cellenın: “Sonra kitabı kullarımızdan seçtiklerimize miras verdik” buyruğu hakkında şöyle dediğini nakletmektedir: Bunlar Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem’in ümmetidir. Allah onları indirmiş olduğu her kitaba mirasçı yaptı. Onların zalimlerinin günahı bağışlanır, mutedil olanları kolay bir şekilde hesaba çekilir, öne geçenleri ise hesapsız olarak cennete girer.”(İbn Kesir sahih Eser)