Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Dua iki kısımdır:
Birinci Kısmı: İbâdet duasıdır. Bunun örnekleri namaz, oruç ve diğer ibâdetlerdir. İnsan namaz kıldığı veya oruç tuttuğu zaman hal lisanı ile Rabbine kendisini bağışlaması, azâbından kurtarması ve nimetlerine eriştirmesi için dua etmiş olur. Bu sebeple Allah teâlâ şöyle buyurmuştur: “Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim. Çünkü bana ibâdet etmeyi kibirlerine yediremeyenler aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.” (Ğafir:60). Allah teâlâ duayı ibâdet kıldı. Kim ibâdet çeşitlerinden herhangi birisini Allah’tan başkasına yöneltirse dînden çıkarıcı küfürle kâfir olur. Eğer bir kimse Allah’a tazimde bulunur gibi her hangi bir şeye tazim ederek rükû veya secde ederse İslâm’dan çıkarak müşrik olur. Bu sebeple Nebi صلى اللّٰه عليه وسلم şirke götüren yolu kapatmak için iki kişi karşılaştıklarında eğilmeyi yasaklamıştır. Kardeşi ile karşılaşan bir kimse onun için eğilebilir mi? diye sorulmuş. “Hayır” buyurmuştur. Bazı câhillerin selam verdikleri zaman eğilmeleri bir hatadır. Bunu ona açıklaman ve öğretim engellemen gerekir.

İkinci Kısım: İsteme duasıdır. Bunun tamamı şirk değildir. Bilakis bunun ayrıntısı vardır:

Birincisi: Dua edilen/istenilen kişi hayatta ise ve bunu karşılamaya da muktedir ise şirk değildir. Mesela sana su vermeye gücü yeten kişiye bana su ver, demen gibi. Nebi صلى اللّٰه عليه وسلم şöyle buyurmuştur: “Kim size çağrıda bulunursa ona icâbet edin.” (Buhari, Muslim) Allah teâlâ şöyle buyurmuştur: “(Mirastan payı olmayan) yakınlar, yetimler ve yoksullar miras taksiminde hazır bulunursa bundan, onları da rızıklandırın ve onlara güzel söz söyleyin.” (Nisâ: 8). Fakirin elini uzatıp beni rızıklandır, yani bana bir şeyler ver, demesi, câizdir. Nitekim Allah: “Onları da rızıklandırın.” buyurmuştur.

İkincisi: Eğer dua edilen/çağırılan ölü ise ona dua etmesi/çağırması kişiyi dînden çıkaran bir şirktir. Maalesef bazı İslâm beldelerinde içinde sadece cesetlerin kaldığı veya toprağın yiyip bitirdiği kabirlerin fayda veya zarar vereceğine, çocuğu olmayanlara çocuk vereceğine inanan kimseler vardır. Allah korusun bu, kişiyi dînden çıkaran büyük şirktir. Bunun câiz olduğunu kabul etmek, içki içmenin, zina etmenin ve homoseksüelliğin câiz olduğunu kabul etmekten daha şiddetlidir. Çünkü bu, sadece bir günahı değil küfrü onaylamaktır. Allah’tan Müslümanların durumlarını ıslah etmesini dileriz.

(Şeyh Muhammed bin Salih el-Useymin
Soru ve Cevaplarla İslâm’ın Rukünleri Fetva no: 71)

Allame Abdulaziz bin Bâz rahimehullah dediki:

“İnsanların çoğu, yücelttiği kimselerin kabirlerini ziyaret ettiklerinde, onlardan istiğasede (yardım isterler) bulunurlar. (Şöyle derler) medet, medet ya filan, bana istiğase et, bana yardım et, hastama şifa ver. Buda büyük şirktendir. Allah’a sığınırız. Alimlerin bu işi insanlara tebliğ etmesi gerekir.”(Mecmu’ el fetava ibn Bâz (5334)

BAYRAM GÜNÜ KABİRLERİ ZİYARET ETMEK

SORU :

Yemen’den soru soran kişi bu soruda diyor ki: Mescidimizin cemaati her bayram namazından sonra toplu olarak kabirleri ziyarete gidiyorlar. Bunun hükmü nedir? Allah ecrinizi versin.

CEVAP (İbn Baz rahimehullah) :

Bunun bir aslı yoktur. Bayram namazında kabirlere gitmek sadece bazı insanların adetidir. Kabirleri bayram günü, cuma günü veya herhangi bir gün -tahsis edilmiş bir gün olmaksızım- ziyaret ederlerse bunda bir beis yoktur.  Bayram gününün, cuma gününun veya başka bir günün tahsis edilmesi ise; hayır, bunun bir aslı yoktur. Fakat sünnet olan, kabirleri kolaylarına gelen şekilde değişik vakitlerde ziyaret etmeleridir. Vakitleri cuma gününe, bayram gününe veya herhangi bir başka vakte müsade ediyorsa bunu yaparlar. Bu günün bir hususiyeti olduğunu zannetmelerine gelince bu meşru değildir. Fakat sünnet olan, fırsat bulunduğunda kabirleri ziyaret etmeleridir. Nebi ﷺ’in şu sözünden dolayı: “Kabirleri ziyaret edin. Çünkü o size ahireti hatırlatır.”


هذا السائل من اليمن يقول في هذا السؤال: أهل مسجدنا يخرجون جميعًا بعد كل صلاة عيد إلى زيارة القبور جماعة، ما الحكم في هذا مأجورين؟

ليس لهذا أصل، الخروج للقبور صلاة العيد إنما هي عادة لبعض الناس، فإذا زاروا القبور يوم العيد، أو يوم الجمعة، أو في أي يوم ما في يوم مخصوص، تخصيص يوم العيد، أو تخصيص الجمعة، أو تخصيص يوم آخر لا، ليس له أصل، ولكن السنة أن يزوروا القبور دائمًا بين وقت وآخر على حسب التيسير، إذا كان وقتهم يسمح في يوم الجمعة، في يوم العيد، في أوقات أخرى؛ يفعلون، أما أن يظنوا أن لهذا اليوم خصوصية؛ فلا، لكن السنة أن يزوروا القبور عندما يتيسر ذلك؛ لقوله ﷺ: زوروا القبور؛ فإنها تذكركم الآخرة

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!