Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Anlamı: Büyük şirke götüren, bununla birlikte kişiyi İslâm’dan çıkartmayan ama tevhidi eksilten bütün söz ve fiillere denilir. Bu da açık şirk ve gizli şirk olmak üzere iki kısma ayrılır: Küçük şirk büyük günahlardan daha büyük bir günahtır.
a) Açık şirk: Bu da lafız ve fiil kısımlarına ayrılır. Lafız (söz)e övme Allah’tan başkası adına yemin etmektir. İbn Ömer (74/693) radıyallâhu anh dan dedi ki: ‘Allah’tan başkası adına yemin edilmez. Çünkü ben Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem “Allah ‘tan başkasının adına yemin eden bir kimse küfretmiş ya da şirk koşmuş olur. ” diye buyururken işittim.”(Ebu Davud 3251; Tirmizi, 1535; Ahmede Musned, Sahih)

“Allah ve sen dilerseniz yahut Allah ve filan olmasaydı”!? demek de böyledir. Doğrusu ise; “Allah sonra da filan dilerse, Allah sonra filan olmasaydı” demektir. Çünkü “sonra” aradaki fasıla ve fark ile birlikte, sıra ve rütbe anlamını ifade eder. Böylelikle kulun dilemesini, Allah’ın dilemesine tabi kılmış olur.
Allah-u Teâlâ da şöyle buyurmuştur:
Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe de, siz dileyemezsiniz.”(Tekvîr 29)

Bir adam da Nebi sallallâhu aleyhi ve sellem’e: “Allah ve sen dilerseniz”!? deyince, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem ona: “Sen beni Allah’a denk mi tutuyorsun? Aksine yalnızca Allah dilerse” diye cevap vermiştir.” (İbn Mace, 217; Ahmed Musned, Sahih)
“Ve” ise mutlak olarak bir arada ve ortak anlam ifade etmek için kullanılır, ne mertebe, ne de arkadan, sonradan geliş ifade eder. “Benim Allah’tan ve senden başka kimsem yok”!? demek de, “işte bu da Allah’ın ve senin bereketlerin dendir”!? demek de bunun gibidir.
Buhârî ve Müslim’in Sahih’lerinde Ebû Beşîr el-Ensarî “Kays b. ‘Ubeyd] (60/680 sonrası) radiyallâhu anhı’dan rivâyet ettikeri hadiste o; kendisinin, seferlerinden birinde Rasûlullah sallallhu aleyhi ve sellem in beraberinde olduğunu ve Rasûlullah’m bir elçiyi: “Hiç bir devenin boynunda, nazardan korumak için takılmış tel kolye ve benzeri şeyler kalmasın, muhakkak kesilip koparılsın!” diye, herkese haber vermek üzere gönderdiğini bildirmiştir.”(Buhârî,3005; Müslim, 2115; Sahih)

Fiillere gelince, belânın kaldırılması ya da defedilmesi için bir halka ya da ip bağlamak örnek gösterilebilir. Nazardan ve başka şeylerden korkarak hamayıl (nazarlık) takınmak da, bunların belânın kaldırılması ya da defedilmesi için sebep teşkil ettiklerine inandığı takdirde küçük şirktir. Çünkü Allah bunları bir sebep olarak tayin etmemiştir. Ama bunların bizzat kendilerinin belâyı defettiklerini ya da kaldırdıklarını itikad ederse, o zaman büyük şirk olur. Çünkü bu Allah’tan başkasına bağlanmak demektir.

b) Gizli şirk: Bu da irade ve niyetlerde riyakârlık ve başkalarının işitmesi gibi- koşulan şirktir. Bir kimsenin kendisi ile Allah’a yakınlaşılan bir ameli insanların kendisini övmeleri isteğiyle yapması gibi. Onların endişesi övmesi için namazını güzelce kılması yahutta tasaddukta bulunması ya da insanlar kendisini işitip, onu övüp güzel şekilde ondan söz etsinler niyetiyle güzel sesle Kur’ân okumaya çalışması da buna örnektir. Riyakârlık bir amel ile karışacak olursa onu iptal eder (boşa çıkartır).
“Artık kim Rabbine kavuşmayı ümit ediyorsa salih amel işlesin ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak koşmasın. “(Kehf 110)
Ebu Hureyre radıyallâhu anh dan: Nebi sallallâhu aleyhi ve sellem de şöyle buyurmuştur: “Sizin içir en çok korktuğum şey küçük şirktir. Ashâb: Ey Allah’ın Rasûlü, küçül şirk nedir diye sorunca, o: Riyakârlık yapmaktır, diye cevap vemiştir.”(Ahmed Musned)

Dünyalık ümidi için amelde bulunmak da bu türdendir. Bir kimsenin: mal kazanmak amacı ile haccetmesi, ezan okuması, insanlara imamlık yapması yahutta mal için şer‘î ilim öğrenmesi ya da cihad etmesi gibi Ebu Hureyre radiyallahu anh dan; “Nebi sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Dinara köle olan dirheme köle olan, güzel elbiseye köle olan kimse kahrolsun! Eğer ona bir şeyler verilirse hoşnut olur, bir şeyler verilmezse öfkelenir, razı olmaz. ” diye buyurmuştur.”(Buhari, 2887; sahih)

Büyük Şirk ile Küçük Şirk Arasındaki Farklar

Geçen açıklamalardan anlaşıldığı üzere büyük şirk ile küçük şirk arasında bir takım farklar bulunmaktadır:

1-Büyük şirk kişiyi dinden çıkartır. Küçük şirk ise kişiyi dinde’ çıkartmaz.

2-Büyük şirk kişinin ebedi olarak cehennemde kalmasına sebeptir. Küçük şirk ise kişinin cehenneme girse dahi ebedî olarak kalmasına sebep olmaz.

3-Büyük şirk bütün iyi amelleri boşa çıkartır, küçük şirk ise bütü: amelleri boşa çıkartmaz. Sadece riyakârlığın karıştığı ameli yahutta sadece dünya için yapılan ameli boşa çıkartır.
4-Büyük şirk sebebiyle can ve mal mübahtır ama küçük şirk sebebiyle bunlar mübah olmaz.

5-Büyük şirk koşan bir kimse ile müminler arasında katıksız bir düşmanlık gerekir. Müminlerin böyle bir kimseyi sevmeleri ve onu veli edinmeleri -en yakın bir kimse olsa dahi- caiz değildir. Küçük şirk koşan kimsenin durumu ise, mutlak olarak veli edinilmesine mani değildir. Aksine bu durumda olan bir kimseye sahip olduğu iman kadarı ile sevgi duyulur, veli edinilir. Ondaki isyan miktarına göre de ona düşman olunur.

Şirkin fert ve toplum üzerindeki kötü etkileri
Şirk fert ve toplum üzerinedeki kötü etkileri pek çoktur. Bunların bir kısmı şöyledir:

1-İnsanlar Allah’tan başka birbirine ibadet ederler. Bu ise insanın şeref ve haysiyetini ortadan kaldırır ve ibadete layık olmayan kimselere ibâdeti sonunda onun zelil kılınması suretiyle insanlık onuruna bir hakareti ortaya koyar.

2-Bozuk akideleri sebebi ile insanlar arasında bidat ve hurafeler yaygınlık kazanır. Cahiller de kendilerine söylenen her bir şeyi doğru kabul etmeye başlar.

3-Allah’u Teâlâ’nın üzerindeki katıksız bir hakkı ondan başka kimsenin hak etmemesine rağmen Allah’u Teâla dan başkasına ibadet edilmesi suretiyle yerine getirilmemiş olur.

4- Bir insanın Allaha şirk koşması bütün salih amellerinin boşa çıkmasına ve ebediyen cehennemde kalmayı hak etmesine sebeptir.

5- Şirk ve fesadı insanlara söslü gösteren yatırlar, türbeler, meşhedler, putlar heykeller, ve diğer benzeri şeylerin hizmetkarı tarafından insanların mallarını haksız yollarla yenilmesine sebeptir.

6- Şirkin yaygınlık kazandığı bir toplumda hayasızlıklar, masiyetler ve zulümler dolar taşar. Çünkü bir toplum içinde çirkin yaygınlaşmasına müsaade edecek olursa, şirkten daha küçük olan büyük günahların, hayasızlıkların ve çeşitli zulümlerin yaygınlık kazanmasına engel olmaz.

7- Şirk Allah’u Teâla dan başkasına tevekkül ve ondan başkasından yardım istemenin bir sonucu olarak psikolojik ve ruhsal zayıflığın gevşekliğin göçsüzlüğün yaygınlık kazanmasına sebep teşkil eder.

8- Şirk çeşitli ilahi azapların ve helâkların ortaya çıkmasına sebeptir. Geçmiş ümmetlerin helak edilişlerinin tek sebebi Allaha şirk koşmalarıdır. Ve bunlar gibi daha başka çok etkileri vardır.”(Maddetu’l-Akide).

Büyük şirk ile küçük şirkin tefrik edemeyen Şirkin aslı nedir? Küfür nedir?
İbadetin tanımı nedir? Bu kaideleri bilmeden insanları tekfir etmek cehaletten başka bir şey değildir. Kendileri tevhidi bilmeden insanları tekfir ediyorlar bu caiz değildir, haramdır, çok büyük bir buhtan ve fitnedir. Sivil hayatta müslümanları tekfir eden insanlarla da karşılaşıyoruz. Bu insanlar isim ve sıfat tevhidini bilmeyip, hatta rububiyet ve uluhiyyet tevhidi arasındaki farkı dahi bilmeyen insanlardır, buna rağmen kendilerine muvahhid ve tevhid ehli deyip insanları tekfir ediyorlar. Bunlar muvahhid ve tevhid ehli olsaydı tevhidin çeşitlerini bilip vasat olurlardı. Allah şerlerinden bu ümmeti korusun.

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!