Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Ebu Hureyre radiyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Yedi sınıf insan var ki Allah, onları hiçbir gölgenin olmadığı günde (mahşer meydanında) kendi gölgesinde gölgelendirecektir. Adil imam/yönetici, .Allah azze ve celle’ye ibadetle yetişen genç, kalbi mescitlere bağlı olan adam birbirlerini Allah için seven, Onun (rızası) için bir araya gelip Onun için ayrılan iki adam, soylu ve güzel bir kadın kendisini (zinaya) davet ettiğinde, Ben. Allah’tan korkarım.’ diyerek (onu reddeden) adam, sağ elinin verdiğinden sol elinin haberi olmayacak kadar gizlice sadaka veren kişi, bir de yalnız başına Allah’ı zikredip de gözleri yaşla dolan kimse.”(Buhari.660;Müslim.1031 Sahih)

Ebu Hureyre radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre, o şöyle demiştir: Rasulullah sallallahu  aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Ta’ala, kıyamet gününde şöyle der: Benim rızam için birbirlerini  sevenler nerede? Benim gölgemden başka gölgenin olmadığı bu günde onlar gölgemde gölgelendireceğim. “(Müslim.2566 Sahih)

“Ancak birçok cahilin saptığı bir meseleye değinmeye çalışacağız. O da “Yedi sınıf insan vardır ki Allah, onları hiçbir gölgenin olmadığı günde kendi gölgesinde gölgelendirir.” Öyle ki bu insanlar, cahil olduklarından bu gölgenin bizzat Allah’ın gölgesi olduğunu sanmışlardır. Yani Allah Ta’ala, zatı ile onları güneşten gölgeleyecektir. Bu ise çirkin ve yanlış bir anlayıştır. Bunu “Ehl-i sünnet’in mezhebi, nasları zahirine göre anlamaktır.” diyen bazı bilgiçlik taslayanlar söylemektedir.

Ancak bu hadisin zahiri, “Allah, zatı ile onları güneşe karşı gölgeler.” şeklinde nasıl olabilir ki?! Zira bu ifade, güneşin Allah’ın haşa- üstünde olmasını gerektirir. Bu da ehl-i sünnetten hiç kimsenin söylemediği çirkin bir şeydir. Ancak bu, günümüz insanlarının problemidir. Anladığı zaman uygulamayı beceremez veya bir meseleyi bilse her şeyi bildiğini zanneder.
İnsana düşen, haddini bilmesidir. Özellikle de Allah’ın sıfatları konusunda, Kur’an-ı Kerim, sünnet ve imamların söylediklerinden başka bir şey konuşmamalıdır.

“Onları, hiçbir gölgenin olmadığı o günde kendi gölgesinde gölgelendirir. ” sözünün manasına gelince, o gün hiç kimsenin gölge yapmaya gücü yetmez. Çünkü o gün ne bina vardır ne ağaç dikilebilir. Ne üst üste taşlar konabilir, ne de gölge olabilecek başka bir şey yapılabilir. Zira Allah Ta’ala buyuruyor ki: “Kıyamet günü dağların ne olacağını sorarlar. Sen onlara şöyle de: Rabbim onları öyle bir savurur ki… Yerlerini dümdüz boş bir arazi halinde bırakır. Sen orada hiçbir çukur, hiçbir tümsek göremezsin.” (Ta’ha /105-107)

O gün yaratılanları güneşe karşı hiçbir şey gölgeleyemez. Ne bina, ne ağaç, ne taş, ne de başka bir şey… Fakat Allah, kullarını gölgeleyecek başka bir şey yaratır ve onları hiçbir gölgenin olmadığı o gün gölgelendirir. Hadisin manası budur, onu bundan başka bir manaya yorumlamak caiz değildir.”(Muhammed b. salih el useymin rahimehullah)
Ebu Hüreyre radiyallahu anh ‘dan rivayete göre, şöyle demiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kim darda kalan borçluya zaman tanırsa veya alacağının tamamını veya bir kısmını borçluya bağışlarsa Allah kıyamette hiçbir gölgenin olmadığı günde kendi arşının gölgesinde gölgelendirecektir.”(Tirmizi.1306:Sahih)
Bir meselede hüküm vermeden delilleri hepsini cem edip  öyle hüküm vermek azım. hadis den anlaşılan iman edenler Allah azzez ve celle onları arşın gölgesinde gölgeleneceklerdir.
Müslamanların takip edeceği menhec ehli sünnetin menheci, İlmi ehli sünnetin alimlerinden ilim almaları gerekir, İlim eyline başvurup fetva alınması gerekir. Bu çağda  karmaşa çıkmasının nedeni  her müslümanın kendisini fetva verme makamında görmesinden kaynaklanıyor. Bazı Müslümanların ilim ehlinden değil de davetçi konumda ki insanları ilim ehli yerine koymasından kaynaklanıyor, bazı Müslümanların kendilerini ehli sünnet ve selefe nispet ettikleri halde takip ettiği kişilerin ehli sünnetle alakası olmadığı hatta bidat ve sapık görüşlerinin olduğu kişileri baş edinilmekten kaynaklanıyor. Müslümanlara nasihatım ehli sünnetin hakiki alimlerini bulup onlardan fetva almaları yahut da ilim ehlinden talebelik yapan insanlardan fetva almaları gerekir.
Allah Azze ve Celle’ye hamd, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e ashabına ve güzellikle ona tabi olanlara selam olsun.”

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!