Sahâbeden ilk dönem ehli sünnet selef âlimlerindden  bid’at çıkaran  bu bidatlere davet eden heva ehlini yeren sözler.

وقال من احث حدثا او او محدثا فعليه لعنة الله اللاعنين والمللا ئكة والناس أجمعين  لا يقبل الله منه صرفا ولا عد لا
Ali radiyallahu anh dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Kim bir yenilik yanı bidat çıkarırsa yada yenilikçiyi bidatcıyı barındırırsa Allah’ın laneti, lanet edenlerin meleklerin ve b insanların laneti onun üzerine olsun. Allah onun ne bir  farzını ne bir lafilesini kabul etmeyecektir.” Ebu Davud 4530 Nesai sahih)

فقالللحسن ما الحدث فقال اصحاب الفتن كلهم محدثون واهل الاهواء كلهم محدثون

Hasen’e” Yenilik nedir diye?” diye sorduklarnıda  şöyle cevap vermiştir: “Fitne çıkarların tamamı yenilikçi bidatçidir. Heva ehlinin tamamı yenilikçi bidatçidir.”(Ebu Davud Merasil.)

Tevhid, iman, Namaz,oruç, Hac, yok Haramları İşler ama din hakkında konuşur.
Sahâbî Abdullah b. Mes’ud radiyallâhu anh şöyle buyurmuştur: “İnsanların ihdas etmiş oldukları bid’atlerden sakının. Muhakkak ki din kalplerden bir seferde  gitmez. Fakat şeytan iman, kalbinden çıksın diye onun için bid’atler ihdas eder.İnsanların Allah’ın üzerlerine farz kılmış olduğu namaz, oruç, helal ve haramı terk edip rableri Azze ve Celle hakkında konuşmaları yakındır. Kim o zamana kavuşursa kaçsın.” Nereye ey Ebû Abdirrahmân denildi. Dedi ki: “Nerenin olmadığı yere. Kalbiyle ve diliyle kaçsın. Bid’at ehlinden hiç kimseyle oturmasın.”(el-Esbâfıânî, el-Hücce (1/312)

Abdullah b. Mes’ûd radiyallâhu anh’inhakkında konuşuğu büyük fitne budur. O dedi ki: “Fitne sizi sarıp ta büyüğün onda yaşlandığı, küçüğünde onda büyüdüğü zaman sizin haliniz nasıl olur. (Fitne) insanlar arasında dolaşmaya başlar. İnsanlar onu sünnet edinirler. O değiştirildiğinde sünnet değiştirildi ya da bu münkerdir derler.”(Dârimî (1/64); Hâkim (4/514)

Abdullah ibn Mes’ud radiyallahu anh’a söyle der ki: “Ey insanlar! Kaldırılmadan önce ilim öğrenin. İlmin kaldırılması alimlerin ölmesidir. Bidatlerden, güzel konuşmaktan sakının. Eskilerin yoluna uyun( Kuran ve sunnete tutunun). Ummetin son zamanlarında bazı topluluklar çıkacak Allah Teala’ın kitabına çağırdıklarını iddia edecekler oysa onu arkalarına atmışlardır.”(Darimi Mukaddime,)  

İbn Abbâs radiyallâhu anh dedi ki: “İnsanlar üzerine hiçbir yıl gelmez ki onda bir bid’at ihdâs etmesinler ve bir sünnet öldürmesinler. Bunu neticesinde bid’atler canlanır, sünnetler ölür.” (İttibau s- Sunne 9)

Abdullah b. Ömer radıyallâhu anh a da ashâbın bid‘atlere en sert tavır takınan, bid’atçileri dışlayanlarından biriydi. Nafi rahimehullah dan adamın biri İbn ömer radiyallahu anh a  yanında  hapşırıp “Elhamdu lillah ve’s-salâtu ve’s-selâmu alâ Rasûlillah” dediğini duydu.
O adama “Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem bize bu şekilde öğretmedi. “Rasûlullah’a salavat getirsin” demedi; “Biriniz hapşırdığında Allah’a hamdetsin!” buyurmuştur.” dedi.”(Tirmizi, 2738; Hasen)

İbn Sirin rahimehullah şöyle demiştir:  ” Bir bidatı aldıktan sonra sünnete dönen bir adam yoktur.”(İbn Batta Dârimî (1/69)
وقال ابن سيرين ما أخذ رجل بدعة فر اجع سنة

Hassân b. ‘Atiyye rahimehullah dedi ki: “Hiçbir kavim dininde bir bid’at ihdâs etmez ki Allah onların sünnetlerinden o bid’atin bir mislini  çekip almasın. Daha sonra o sünneti kıyamet gününe kadar onlara geri döndermez.” (el-Lâiekâi (No: 129); Dârimî (No: 98); İbn Vaddâh (No: 66). Sahih)

Sunnen sahibi Ebu Davud şöyle demiştir: “Ebû Abdullah Ahmed b. Hanbel rahimehullah Sünnet ehliden bir adamı bidat ehlinden bir adamın yanında görüyorum, onunla konuşmayayım mı? diye sordum. Şöyle cevap verdi: Konuşmazlık etme. Ona onu  kendisiyle gördüğün adamı bidat ehli olduğunu söyle. Görüşünden vazgeçerse onunla konuş, vazgeçilmese konuştuğu kimsenin yanına kat.
İmam Ahmed b Hanbel rahimehullah “Haris el Muhasibi den var gücünüzle sakındırın demiştir.
Merruzi r şöyle demiştir: ” Bazı kimseler onun yanına gidip geliyorlardı. Ahmed dedi ki: ‘Onlara gidelim kabul ederlerse ne ala etmezlerse ( heva ve bidat) ehli terk edilirler. “(Tabakatul Hanabile)

Sufyan-ı Sevri rahimehullah’ der ki: “ Bidat şeytanın nezdinde her günahtan daha sevimlidir. Çünkü günahtan dolayı tövbe edilmesi akla gelir de bidatten  tövbe edilmesi akla gelmez.”(Bağavi-Şerhu’s sunne)

İmam Mâlik b. Enes rahimehullah’in söylemiş olduğu şu söz ne kadar da güzeldir. ‘Bu ümmetin sonunu ancak evvelini ıslah eden şey ıslah edecektir.’ Fakat ümmetlerin Nebilerine olan temessükleri/bağlılıkları zayıflayıp, imanları azaldıkça; onun yerine icad etmiş oldukları bid’atler ve şirk konur.”(Mevâridu’l-Emân  265)

Sufyan Sevri rahimehullah der ki: “Kim bir bidat ehline kulak verirse Allah’ın kurumasının dışına çıkmış olur. Onlari bidatlerin içine bırakır.”
وقَالَ سفيان الثور ي من  اصفى بأذنه إلى صاحب بدعة خرج من عصمة الله ووكل إليها يعني الىالبدع

Ebu İdris el-Hevlânî rahimehullah dedi ki:
“Mescitte görüp söndürmeye güç yettiremediğim ateş, bana onun içinde görüp önüne geçemediğim bidatten daha sevimlidir.”(El-İtisam (1/82)

Fudayl b. İyad rahimehullah der ki: “Bidat ehliyle oturan hikmet verilmez.”
Yine Fudayl b. İyad rahimehullah şöyle demiştir. “Sakın bidat ehliyle oturma. Çünkü ben senin üzerine lanetin inmesin den korkarım.”
Yine Fudayl B. İyad şöyle demiştir. “Kim bidat ehliyle oturursa bu arkasında körlüğü getirir.”
yanı gözü hakkı görmez kulağı hakkı işitmez sersem sersem bu oraya bir buraya dolaşıp durur. Bidat ehliyle hem hal olan her kişinin dorumu bu şekildedir.

Fudayl  İşöyle demiştir: “Kim bir bidat ehlini severse Allah teala amelini boşa çıkarır, İslam nurunu onun kalbin çıkarır.
Yine Fudayl b. İyad rahimehullah şöyle demiştir: “Yolda bir bidat ehli gördüğün zaman yolunu değiştir başka yoldan geç.

Fudayl b. İyad şöyle demiştir: ” Kim bir bidat ehlini saygı gösterirse İslâmın yıkılmasına yardımcı olur. Kim bir bidat bşdatçinin yüzene gülerse Allah Tealanın Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e indirdirdiğini hafife almış olur. Kim kızını bir bidatçiyle evlendirirse onun rahmini kesmiş olur. Kim bir bidatçinin cenazesini takip ederse geri dönene kadar Allah’ın gazabı içinde kalmaya devam eder.”

Fudayl b. İyad dedi ki; Bir yahudi ve hristiyanın yanında yemek yemek, bana bir bid’at sahibinin yanında yemek yemekten daha sevimlidir. Eğer onlar ile yemek yersem insanlar  uymaz ama bidat sahibene uyar. Benimle bid’at sahibinin arasında demirdden sur olmasını isterdim. Sünnete uygun az amel bid’at sahibinin çok olan amelinden daha hayırlıdır. Bid’at sahibi ile oturuna hikmet verilmez. Bid’at sahibiyle oturandan sakının! Dininizde bid’at sahibine güvenmeyin,  işlerinizde onunla istişare etmeyin ve onunla oturmayın! Allah, (azze ve celle) bid’at sahibi ile oturanı körlüğe varis kılar. Allah bana birisinin bid’at sahibine buğz ettiğini bildirse, Allah’ın ona mağfiret etmesini ümit ederim. Ameli azda olsa ümit ederim. Çünkü sünnet ehlinin bütün hayırları (Allah’a) yükselir. Amelini çoğaltsa bile biçbir bid’at ehlinin ameli Allah’a arz edilmek için yükselmez.”(El-Hılye Tezhiyb 20-3)

İmam Zehebî dedi ki: “Sünnetlere uymak kalplerin hayat kaynağı ve gıdasıdır. Ne zaman kalpler bid’atlere alışır, onlara ısınırsa kalplerde sünnetlere yer kalmaz.”

“Buna göre; Her ne zaman bir bid’at zuhur etse sünnetlerden bir sünnetin silinmesine ve nurunun gitmesine sebep olur. Çünkü bid’atlerin karanlığı insanların üzerini kaplamış ve onları sünneti araştırmaktan ve onunla amel etmekten engellemiştir.” (el-Bida’ve’l-Mesâlihu’l-Mürsele (s. 211)
Ebû Kılabe rahimellah’dan: “Heva ve heves sahipleri ile beraber olmayın ve onlarla tartışmaya girmeyin. Çünkü ben onların sizi de kendi sapıklıklarına daldırmalarından ve bildiğiniz şeylerde aklınızı karıştırmalarından korkarım.” Sözü nakledilmiştir. Eyyub şöyle dedi: Allah’a yemin olsun ki o (yani Ebu Kılabe) akıllı fakihlerdendi. Yine ondan rivayet edilmiştir: “Heva ve hevesine uyanlar (ehli heva) dalalet ehlidirler sapıktırlar. Onların akıbetlerinin cehennemden başka bir şey olacağını zannetmiyorum.”