Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Şeyhulislâm İbnu Teymiyye rahimehullah’a soruldu:
Soru: İmam ve cemaatin farz namazın ardından dua etmesi câiz midir? Değil midir?
Cevap: Önce Allah’a hamd ederim. İmam ve cemaatin namazın hemen ardından topluca dua etmesi bid’attir. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem zamanında böyle bir şey yapılmıyordu. Bilakis O, namazının içinde dua ederdi. Kişi, namaz kıldığı esnada Rabbiyle konuşmaktadır. O’na seslendiği sırada dua etmesi daha münasiptir. O’na seslenmesi ve konuşması (yani, namazı) bittikten sonra dua etmesi pek uygun değildir. Namazın peşi sıra yapılması sünnet olan, Allah’ı tenzih, hamd ve tekbir içerikli Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’den gelen zikirleri söylemektir. Yine namazlarının ardından Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şunu söylemiştir: Allah’tan başka ibâdete layık bir ilâh yoktur. O birdir ve ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd de O’na aittir. O her şeye kadirdir. Ey Allah’ım! Senin ihsânına engel olabilecek kimse yoktur. Senin engellediğini de verebilecek kimse yoktur. Soylu olanın soyunun, senin katında ona bir faydası da olmaz.
Sahîh-i Buhârî’de gelen bir hadîste Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Her kim farz namazın sonunda 33 defa tesbih ederse (subhânallah), 33 defa hamd ederse (elhamdulillah), 33 defa tekbir ederse (Allahuekber) bu toplam 99 eder. Bunun yüze tamamlayarak, ‘Allah’tan başka ibâdete layık bir ilâh yoktur. O birdir ve ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd de O’na aittir. O her şeye kadirdir’ derse hataları azalır. Namazın ardından yapılması sünnet olan bu ve benzeri rivâyetlerde aktarılan zikirlerdir. En doğrusunu Allah bilir.  [Mecmûu’ Fetâvâ (22/519)]

Allâme İmâm Abdulazîz b. Bâz rahimehullah’a soruldu:  Namazdan sonra duâ için elleri kaldırma hakkındaki görüşünüz nedir? Elleri kaldırmak için farz veya nafile namaz olması arasında bir fark var mıdır?
Cevap;  “Duâ için elleri kaldırmak sünnettir ve elleri kaldırmak duânın kabul olunmasının sebeplerindendir.

Nitekim Nebi sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurdu “Hiç şüphesiz ki Rabbiniz, çok hayâlı ve cömerttir. (Mü’min) kulu ellerini kaldırıp (kendisinden bir şey istediğinde) onun ellerini geri çevirmekten hayâ eder.”Ebu Davud, Tirmizi, İbn Mace
Başka bir hadiste şöyle buyurmaktadır “Şüphesiz ki Allah Teâlâ güzeldir, ancak helâl olanı kabul eder. Allah, Rarullere emrettiği şeyleri mü’minlere de emrederek şöyle buyurmaktadır: ‘Ey îmân edenler! Size verdiğimiz rızıkların helâl olanlarından yiyin. Gerçekten O’na ibâdet ediyorsanız,  Allah’a şükredin.”Bakara,172;(Müslim, Sahih)

Allah Teâlâ yine şöyle buyurmaktadır: ‘Ey Rasuller! Helâl olan şeylerden yiyin ve salih amel yapın. Şüphesiz ki ben, yaptıklarınızı hakkıyla bilenimdir.”(Mü’min, 51)

Üstelik Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem: “Uzun bir yolculuğa çıkan, saçı-başı dağınık tozlar içinde ellerini semaya kaldırarak Ya Rab! Ya Rabl diyen, fakat yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, haramla beslenmiş olan bu kimsenin duâsı nasıl kabul edilsin ki?’2 diye buyurduğu adamı zikretmiştir.”(Müslim, Sahih)

Fakat Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem’in zamanında olup da Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem’in ellerini duâ için kaldırmadığı, farz namazların hemen sonrası, iki secde arası, namazda selâmdan önce, Cuma ve bayram hutbeleri okunduğu zaman gibi yerlerde duâ için elleri kaldırmak meşrû değildir. Çünkü Nebi sallallahu aleyhi ve sellem- bu yerlerde ellerini duâ için kaldırmamıştır.O, yaptığı veya terkettiği şeylerde en güzel örnektir. Fakat imam cuma veya bayram hutbelerinde Allah’tan yağmur yağdırmasını istediğinde elleri kaldırmak câizdir.Nitekim  Nebi sallallahu aleyhi ve sellem- de böyle yapmıştır.

Nafile namazlardan sonra duâ etmek için elleri kaldırmaya gelince, delillerin genel oluşundan dolayı buna engel bir şey olduğunu bilmiyorum.Fakat en faziletlisi, bunu sürekli yapmamaktır.Çünkü Nebi sallallahu aleyhi ve sellem- bunu sürekli yaptığı sâbit olmamıştır. Şayet Nebi sallallahu aleyhi ve sellem- her nâfile namazdan sonra bunu yapmış olsaydı, bu durum bize nakledilirdi. Çünkü sahâbe -Allah onlardan râzı olsun- Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem’in yolculukta olsun, mukîm olsun her türlü söz, fiil ve diğer hallerini bize nakletmişlerdir.”

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!