İmam Şafii rahimehullah der ki: Allah teala Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemi Nebi olarak gönderdiği zaman insanlar iki sınıftı: Birinci sınıf: ehli kitab idi: Kendilerine gönderilen kitabın hükümlerini değiştirmişlerdi. Allah teala şirk koşarak dilleriyle uydurdukları yalanlarla Allah’ın kendilerine indirdiği hakkı birbirine karıştırmışlardı. Allah Azze ve celle onların şirklerini zikrederek buyurmuştur:
Elleriyle (bir) Kitap yazıp sonra onu az bir bedel karşılığında satmak için Bu Allah katındandır diyenlere yazıklar olsun! Elleriyle yazdıklarından ötürü vay haline onların! Ve kazandıklarından ötürü vay haline onların! (Bakara/ 79)
Yahudiler, Uzeyr Allah’ın oğludur, dediler. Hıristiyanlar da, Mesîh (İsa) Allah’ın oğludur dediler. Bu onların ağızlarıyla geveledikleri sözlerdir. (Sözlerini) daha önce kâfir olmuş kimselerin sözlerine benzetiyorlar. Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan bâtıla) döndürülüyorlar! (Yahudiler) Allah’ı bırakıp bilginlerini (hahamlarını); (hıristiyanlar) da rahiplerini ve Meryem oğlu Mesîh’i (İsa’yı) rabler edindiler. Halbuki onlara ancak tek ilâha ibadet etmeleri emrolundu. O’ndan başka hak İlah yoktur. O, bunların ortak koştukları şeylerden uzaktır.”(Tevbe /30 31)
İmam Şafii rahimehullah der ki: İkinci sınıf ise Araplardır. Allah’ı inkar ettiler, Allah’ın izin vermediği şeyleri uydurdular. Kendi elleriyle taştan ve ağaçlardan ibadete uygun gördüklerine ve hoşlarına gidenlere isimler vererek putlar diktiler. Bu elleriyle yapıp diktikleri ve ilahlar olarak ibadet ettikleri putlardır.
Arap olmayan bir kısım da onların yolundan gitmiş, ibadete uygun gördükleri balık, hayvan, yıldız, ateş ve başka şeylerde(melek Nebiler salihler ve cinler) tapınmışlardır . Allahı ibadeti terk ederek başkasına ibadet edenlerin durumlarını şu ayetle şöyle buyurmuştur.
Ve dediler ki: Sakın ilâhlarınızı bırakmayın; hele Ved’den, Suvâ’dan, Yeğûs’tan, Ye’ûk’tan ve Nesr’den asla vazgeçmeyin!
(Böylece) onlar gerçekten birçoklarını saptırdılar. (Rabbim!) Sen de bu zalimlerin ancak şaşkınlıklarını arttır!”(Nuh /23 24)
“Senden önce de hangi kasabaya bir uyarıcı göndermişsek mutlaka oranın varlıklıları: Babalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izlerine uyarız, derlerdi.” (Zuhruf 23)
Kitap’ta İbrahim’i an. Zira o, sıdkı bütün bir Nebiydi. Bir zaman o babasına dedi ki: Babacığım! Duymayan, görmeyen ve sana hiçbir fayda sağlamayan bir şeye niçin taparsın?” (Meryem 41 42) (El Umm)
Bu asırda yaşayan ölmüş kabirde kemikleri çörümüşlerden medet uman onlara duâ edip yalvarıp tapanlar, bu asırda heykel anıt mezarların başında ölmüş liderine tapmaya devam edenlerin durumu eski putperestlerden farkı yoktur.
Kendilerine müslüman diyen ve Allah teala şeriatını inkar eden hükümlerini beşeri hükümlerle değiştirenlerin durumu ne olur acaba? Bunların durumu aynen Yahudiler ve Hristiyanlar gibi şirk girmiş ve sapmış olurlar.”
Bir yanıt yazın