Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

“Erkek olsun, kadın olsun kim mümin olduğu halde salih amel işlerse, Biz şüphesiz ona çok güzel bir hayat yaşatırız ve bunları elbette istediklerinin en güzeliyle mükâfatlandıracağız.”(Nahl 97)

Allah’subhanehu salih amel işleyen kimselere olan vaadidir. Salih amel, aziz ve celil olan Allah’ın Kitabına, Onun nebisinin sünnetine uyan kimsenin yaptığı ameldir. Ademoğullarından olup kalbinden Allah’a ve Rasulu-ne iman ettiği sürece böyle bir amel işleyenin erkek veya kadın olması fark etmez. El verir ki bu amel emrolunmuş, Allah tarafından da meşru kılınmış bir amel olsun. İşte bu şekilde salih amel işleyenlere Allah, dünya hayatında güzel bir hayat yaşatacağını, ahiret yurdunda ise yaptıklarının en güzeli ile mükâfatlandırılacağım bildirmektedir. Güzel hayat ise, hangi türden olursa olsun rahatın bütün şekillerini kapsar.
İbn Abbas’radiyallahu anh’a ve bir topluluktan rivayet edildiğine göre onlar bunu hoş, temiz ve helal rızk, diye tefsir etmişlerdir.
Ali b. Ebi Talib radıyallâhu anh’dan ise onun bunu kanaatkarlıkla tefsir ettiği rivayet edilmiştir.
İbn Abbas, İkrime, Vehb b. Münebbih de böyle açıklamışlardır. Ali b. Ebi Talha da İbn Abbas’tan, o mutluluktur diye açıkladığını nakletmektedir.”(İbn kesir)
Hasan, Mücâhid ve Katâde ise kimsenin hayatı cennetten başka bir yerde rahat ve hoş olmaz, demiştir.
Dahhak, iyi ve hoş hayat, dünyada helal rızık ve ibadettir, diye açıklamıştır. Yine Dahhak: O, itaat olan işleri yapmak ve bununla da kalbinin rahat ve huzur bulmasıdır, demiştir. Doğrusu, iyi ve hoş hayatın, bütün bunları kapsadığıdır.”(İbn Kesir)
Nitekim İmam Ahmed’in rivayet ettiği hadiste şöyle denilmektedir:Abdullah b. Amr’radiyallahu anh dan rivayete göre Rasulullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Müslüman olup, kendisine yetecek kadarıyla rızık verilen ve Allah’ın kendisine verdiği şeylere kanaatkar kıldığı kimse kurtulmuştur.”(Muslim 1054 Tirmizi 2348 İbn Mace4138 Sahih)

Tirmizi  Fedale b. Ubeyd’radiyallahuanhden Rasulullah sallallâhu aleyhi ve sellemşöyle buyururken dinlediğini rivayet etmektedirler: “İslam’a hidayet edilip geçimi kendine yeterli ve kanaat eden kimseye ne mutlu.(Tirmizi  2349  Musnet sahih)

İmam Ahmed dedi ki: … Enes b. Malik’radiyallahu anh’a dedi ki: Rasulullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: “Şüphesiz Allah mümine (karşılığını vermeyerek) bir hasenede dahi zulmetmez. O hasene karşılığında dünyada da ona verilir, ahirette de o hasene karşılığında ona sevap verilir. Kâfire gelince, dünya hayatında hasenatı karşılığında ona yedirilir. Nihayet ahirete geleceği vakit kendisine karşılığında bir hayır verilecek tek bir hasenesi dahi kalmamış olur.”(Muslim 2808 Musnet Sahih)

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!