Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

İmam Şafii rahimehullah şöyle demiştir: kitab ve sünnet varken onların dışında kalan hiçbir şeye tabi olunmaz. İlim mutlaka en yüksek kaynaktan alınmalıdır.
  “Bir meseleyle ilgili olarak eğer kişi, kitab ve sünnetin hükümlerini duymuşsa artık onların dışında kalan delillerle amel etme özrü ortadan kalkmıştır. Eğer o meseleyle ilgili kitâb ve sünnette delil bulamazsak O zaman Rasulullah sallallahu aleyhi ve ashabının veya onlardan birisinin görüşüne tabi oluruz. Ama Ebubekir radıyallahu anh Umer radıyallahu anh Osman radiyallahu anh ve Ali radiyallahu anh gibilerin görüşlerine tabi olmamız daha iyi olur. Eğer meseleyle ilgili olarak dört halifenin görüşlerini bulamazsak Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in ashabının görüşüne tabi oluruz. Çünkü Hulefai Raşidinnin görüşlerinin olmadığı herkes ashabın görüşleri dini meselelerde dört halifenin görüşlerinin yerine geçer. Ashaba tabi olmamız onlardan sonra gelenlere tabi olmamızdan daha evladır. “(el-Umm)

İbn Teymiyye rahimehullah şöyle der:”Her kim Rasulun getirdiğine bağlanmadığı halde Allah’ı sevdiğini iddia ederse yalan söylemiştir.
Çünkü onun sevgisi sadece Allahu Teâlâ’ya değildir. Şayet Allahu Teâlâ’yı sever, fakat Rasulun getirdiğine bağlanmazsa bu kimsenin sevgisi şirk olan sevgidir. Zira bu kimse Rasulun getirdiğine bağlanmamış, kendi heva ve hevesine bağlanmıştır. Böyle bir sevgi iddiası yahudi ve hristiyanların Allahu Teâlâ’yı sevdiklerini iddia etmelerine benzer. Çünkü onlar Allah u Teâlâ’yı sevme konusunda gerçekten ihlaslı olsaydılar, sadece Allah u Teâlâ’nın sevdiğini sever ve ona tabi olurlardı. Bu sevgi ise kişiyi Rasulun getirdiğine bağlanmaya sevkeder. Bu kimseler Allahu Teâlâ’yı sevdiklerini iddia etmelerine rağmen Allahu Teâlâ’nın sevmediğini sevdikleri için, Allahu Teâlâ’ya olan sevgi iddiaları aynı müşriklerin sevgi iddiası gibi olmuştur.” (Fetvalar /C/: 8/ s/: 356)

İbn Ebi’l-İZZ eL- Hannefi rahimehullah der ki; Kitabın Hükmünü Reddedenin Küfründe Şüphe Yoktur.”

Kitabın hükmünü reddeden şüphesiz kâfir olacaktır. Fakat karşı karşıya kaldığı bir şüphe dolayısıyla Kitabın hükmünü te’vîl eden kimseye, hakka dönmesi için işin doğrusu açıklanır. Yüce Allah’a, -Cehm’in ve ona uyanların söyledikleri gibi- sadece kahır ve kudreti dolayısıyla değil, aynı zamanda hikmeti, rahmeti ve adâletinin kemâli dolayısıyla da yaptığı hakkında soru sorulmaz. Buna dâir daha geniş açıklamalar, İmam Tahâvî rahimehullatiın: “Biz, helal kabul etmediği sürece kıble ehlinden herhangi bir kimseyi işlediği bir günah dolayısıyla tekfir etmeyiz.” sözlerini açıklarken gelecektir.

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!