Nebi sallallahu aleyhi ve sellem Lâ ilâhe illallâhın iki esasından sonra insanları ibadet tevhidine davet etmiştir: “Ebû Bekir radıyallahu anh’ın İslâm’a Giriş Kıssasından Bir Kesit:” Ebû Bekir es-Sıddîk radıyallahu anh Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile karşılaştı ve ona şöyle dedi: İlâhlarımızı terk etmen, akıllarımızı sefîhlikte görmen ve babalarımızı tekfîr etmen hakkında Kureyş’in anlattıkları doğru mu ey Muhammed?  Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Elbette! Ben Allah’ın Rasûlü ve Nebîsiyim. Allah beni risâletini tebliğ etmem için gönderdi. Seni de hak ile Allah’a davet ediyorum. Vallahi bu hakkın ta kendisidir. Seni bir tek olarak ve hiçbir ortağı olmaksızın Allah’a davet ediyorum, O’ndan başkasına ibâdet etmemeye ve O’na itaat üzere muvâlat etmeye çağırıyorum ey Ebu Bekir.”(Hafız İbn Kesir, el-Bidâye ve’n-Nihâye (3/30)

İbadet tevhidi: uluhiyyed tevhidi veya kulların fiilleriyle sadece Allah ı / O’ nun rızasını hedefledikleri niyet ve talep tevhididir. Yada ibadete başkalarının değil, sadece Allah teala laik olduğuna kesin olarak iman ederek açık ve gizli bütün ibadet türlerinde Allah ı birlemek şeklinde tanımlanabilir. Bu sebeple İbadet tevhidi denmiştir. Zira bu tevhid, ibadeti başkasına hiçbir pay ayırmayacak şekilde sadece Allah’a has kılmak esasına dayanır. İbadette Allah teala ortağı yoktur. Bu sebeple ister Allah a yakın bir melek olsun veya gönderilmiş bir Resul olsun Onun dışında hiç kimseye dua edilemez. Nitekim Allah Teala şöyle buyurmuştur.  

قُلْ إِنِّي نُهِيتُ أَنْ أَعْبُدَ الَّذِينَ تَدْعُونَ مِن دُونِ اللّهِ قُل لاَّ أَتَّبِعُ أَهْوَاءكُمْ قَدْ ضَلَلْتُ إِذًا وَمَا أَنَاْ مِنَ الْمُهْتَدِينَ
De ki: ‘Allah’tan başka, dua edip yalvardıklarınıza ibadet etmekten men olundum.’ ‘Sizin heveniza uymam, aksi halde sapıtırım da hidayete erenlerden olmam.”(Enam 56)

  (فَٱدۡعُوا۟ ٱللَّهَ مُخۡلِصِینَ لَهُ ٱلدِّینَ وَلَوۡ كَرِهَ ٱلۡكَـٰفِرُونَ)
Öyle ise kafirler hoş görmese de dini yalnız Allah a halis kılanlar olarak ona dua edin.”(Ğafir 14)

(هُوَ ٱلۡحَیُّ لَاۤ إِلَـٰهَ إِلَّا هُوَ فَٱدۡعُوهُ مُخۡلِصِینَ لَهُ ٱلدِّینَۗ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِ رَبِّ ٱلۡعَـٰلَمِینَ ۝ 
۞ قُلۡ إِنِّی نُهِیتُ أَنۡ أَعۡبُدَ ٱلَّذِینَ تَدۡعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ لَمَّا جَاۤءَنِیَ ٱلۡبَیِّنَـٰتُ مِن رَّبِّی وَأُمِرۡتُ أَنۡ أُسۡلِمَ لِرَبِّ ٱلۡعَـٰلَمِینَ)

“O daima diridir: O’ndan başka hak ilah yoktur. O halde dinde ihlaslı ve samimi kişiler olarak ona dua edin.”(Ğafir/ 6)

De ki:Rabbimden bana apaçık deliler gelince Allah tan başka dua ettiklerinize ibadet etmek bana yasak kılındı ve alemlerin Rabbine teslim olmakla emrolundum.”(Ğafir /66)

İmâm Malik rahimehullah şöyle dedi;

عن الإمام مالك قال: الحمدلله الزي خلق كل شيء كما ينبغي الزي لا يعجل شيء أناه وقدره حسبي الله وكفى سمع الله لمن دعا ليس وراء الله مرمى.

Her şeyi gerektiği şekilde yaratan, hiç bir şey takdir edip tayin ettiği vakti geçmeyen Allah’a hamdolsun, Allah bana yeter. Allah dua edeni işitir. Allah’tan başka dua edilecek bir makam yoktur.”(l-Muvatta 1-737)

Şeyh Abdullatîf b. Abdirrahmân b. Hasen der ki: “İslâm’ın aslı ve temel kuralı: Allah’tan başkasına ibâdet etmemek ve O’na sadece O’nun belirlediği şeylerle ibâdet etmektir.” Tuhfetu’t-Tâlib ve’l-Celîs 38
Alimler ibadet türlerinden herhangi birini Allah tan başkası için yapan kimsenin onu Allaha ortak koşmuş olacağına dikkat çekmişlerdir.”