Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Ebu Hureyre Abdurrahman b. Sahr Devsi radıyallahu anh’dan şöyle rivayet edilmiştir: Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Şüphesiz Allah, kalıplarınıza ve suretlerinize bakmaz. Fakat kalplerinize ve amellerinize bakar.”(Müslim. 2564)

Şerh Muhammed b. Salih El-Useymin rahimehullah’in
“Fakat kalplerinize bakar.” cümlesi, bir rivayette “Fakat kalplerinize ve amellerinize bakar.” şeklinde geçer.

Evet…Allah Teala kulların kalıplarına ve suretlerine bakmaz. İri mi, küçük mü, sağlıklı mı, hasta mı olduğuna bakmaz. Suretlerine; güzel mi çirkin mi olduklarına bakmaz. Bütün bunlar, Allah katında hiçbir şey ifade etmez.
Ayrıca soylarına, şerefli bir aileden mi, yoksa sıradan bir aileden mi geldiklerine bakmaz. Mallarına, mülklerine de bakmaz. Kesinlikle bunların hiçbirine bakmaz. Allah ile kulları arasındaki tek bağ, takvayla sağlanır. Kişi, Allah’tan ne kadar çok sakınırsa O’na o kadar yaklaşır, O’nun katında o kadar değerli olur. Öyleyse malınla, güzelliğinle, fizikî görünümünle, evlatlarınla, villalarınla, evinle ve sahip olduğun başka dünyevî şeylerle övünme. Allah seni takvaya muvaffak kılarsa bu, O’nun sana bir lütfudur, O’na hamdet.
Bil ki ameller, niyetlere göredir ve asıl itibara alınan kalptir. Ameli; görünüşte doğru, iyi ve salih olan nice insan vardır ki, bozuk bir temel üzerine kurduğundan o ameli de bozuk ve harap olur.
Aslolan niyettir. Aynı imam arkasında saf tutmuş iki adam görürsün de bunların namazları arasında dağlar kadar fark olur. Çünkü kalpleri farklıdır. Kalbi gafil olan, hatta belki de -Allah korusun- gösteriş için, dünyevî bir kazanç için namaz kılan ile namazıyla Allah’ın rızasını kazanmayı, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem va sünnetine uymayı hedefleyen arasında büyük fark vardır.

Özellikle de kalbini şirkten temizle. Peki, kalbimi şirkten nasıl temizleye birilirim? Kalbimle, kendim “Allah’a isyan edecek olursam insanlar bana hiçbir fayda veremeyecek, beni azaptan kurtaramayacaklar. Allah’a itaat ettiğimde de bana sevabı onlar vermeyecek. Sevap verecek de, azabı def edecek de Allah’tır”
Durum böyleyken neden Allah’a eş koşuyorsun, neden yaptığın ibadetlerınle kullara yakın olmayı hedefliyorsun? Kişi, Allah’a yaklaşılacak amellerle kula yaklaşmaya çalışırsa, Allah’tan da, kullardan da uzaklaştırılır. Yani kullara ancak  yaklaştıran amellerle yaklaşmaya çalışması, onun ancak Allah’tan ve anlardan daha da uzaklaşmasını sağlar. Çünkü Allah senden hoşnut olursa insanlar da senden hoşnut eder, sana kızgın olursa insanları da sana kızgın yapa Allah’ın gazabından ve azabından yine Allah’a sığınırız.

Kalbindeki iyi ve doğru ise hayra ulaşmış olduğun için sevin. Öyle değilse her türlü hayrı kaçırdın demektir. Zira Aziz ve Celil olan Allah, “İnsan düşünmezmi ki kabirlerde bulunanlar diriltilip dışarı atıldığı zaman ve kalplerde gizlenenler ortaya konduğu zaman hali ne olacak!” (Adiyat/9. 10) buyurmuştur. Demek ki asıl önemli olan kalptekidir.

Özetlersek; ey kardeşim! Daima kalbini tedavi etmeye çalış. Her zaman kalbini ibadetlerle yıka ki temizlensin ve sen Allah Teala’nın, haklarında, “Onlar Allah’ın kalplerini temizlemeyi dilemediği kimselerdir.” (Maide/41) buyurduğu kimselerden olmayasın. Demek ki kalbi temizlemek, çok önemlidir. Allah’tan, benim ve sizin kalbinizi temizlemesini, kendisine ihlasla ibadet eden, Nebi sallallahu aleyhi ve selllem’in uyan kullarından eylemesini diliyorum.”

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!