Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Kirmani diyor ki: (birazdan sana açıklayacağım mezheb:akide var ya)  Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bu zamanımıza kadar ilmin imamlarının, Selefi Salihinin (sahabe-tabiun-tebeettabiun), ehli sünnet olarak bilinen kim varsa üzerinde olduğu yoldur.
Ben Irakta kimden aldıysam, hicazda kimden aldıysam, şamda ve diğer beldelerde kimden (ilim) aldıysam onlardan aldığım şey(idrak ettiğim) budur.
Bu Ahmed den (bn hanbel), İshaktan(bn rahaveyh), Humeydiden, said bn mansurdan gördüğüm ehli sünnet yoludur.
Kim bu yolu beğenmez, kötüler, onların sözü hoşuna gitmez, onların bu yolunu ayıplarsa, o bir bidatçi ve haktan ayrılmış bir kimsedir. (tasarrufla)
….
Allahım ne güçlü kuvvetli, silahları küfrü parça parça eden kullar yaratmışsın, muhakkak senin yeryüzündeki en kuvvetli askerlerin dininin muhafızı olan âlimlerdir.
Cephe alimleri ise bedenleri korumaktadırlar. Allah her iki topluluğu da yüksek makamlar vaad etmiştir.
Bununla beraber ilim ehlinden bir topluluğa geri de kalmayı diğer topluluğa onları korumayı emretmiştir.
Vallahi bir tek imam Buhârî rahimehullah bana yeryüzündeki büyük bir ordudan daha kıymetli ve kuvvetli gelmektedir.
Ve şeytanlar böyle alimlerden müslüman ordularının daha fazla nefret ederler. (baksanıza onları kötüleyenlere nasıl çaresizce hırlıyorlar)  

Sahabe, tabiun ve tebeet tabiun selef (yani geriye kalanların imamları ve takip etmeleri gereken topluluktur)
Bu üçünün hilafsız en hayırlısı sahabedir.
Kimileri bu topluluk akla önem vermiyordu derse bu onun akılsız olmasındandır.

Bir topluluğun en ilim ve akıl sahipleri bir mesele sorulduğunda ona cevap verir, onların yorum yapmaya ihtiyacı yoktur ki, Onun sözü de cevap odaklıdır. Tahmin ve yorum bilmeyenin meziyetidir.

Su kaç derecede donar? İlim sahibi sana saf su şu yükseklikte şu sıcaklıkta donar diyecektir.(5 saniyelik açıklama)
Peki cahil? yazdan kıştan bir dünya alakasız şeyden bahsedecek, yorumlarda bulunacaktır. İnan o cahil kelâmcılar(boş konuşma alimleri) topluluğu arasında  su donmaz diyenleri de bulursun. Buzu inkar ederler, her vakit Şahid oldukları halde…

Nasıl mı?

Allah kitabında pek çok yerde onların imanı artar dediği  halde iman artmaz demediler mi? Çocuklar bile iyi amel işleyince imanlarındaki artışı hissetmez mi? Göz göre göre akıl(sızlık)larıyla var olanı inkar etmediler mi? Buz yoktur!

Yine kuran 300 den fazla ayette Allahın her şeyin üzerinde, semada, yukarı olarak Allahı tarif ederken bunu inkar etmediler mi? Allah isa aleyhisselam’a seni kendime yükselteceğim, müminlere üstlerindeki Rablerinden korkarlar, dediği halde Allahı ayakların altına, cehenneme hatta en rezil yerlere sokacak “Allah her yerde” sözünü söylemediler mi? Allahı inkar ettiren “Allah hiç bir yerde” sözü ile beraber. Acaba bu söz kuranda  var mı veya sahabeden kim böyle bir söz söylemiş. 2000 den fazla hadiste Allahtan hep yukarıda diye bahsedilmişken…. Buz diye bir şey yok ben düşündüm öyle buldum!

Sahabe insanların en akıllı ve ilim dolu olanlarıdır bu yüzden az konuştular net söylediler.

Sonra kendi bozuk inançlarıyla insanları kandırmak için en aptalca sözleri (500 600 sayfalık kitaplarında) söyleyenlere şahit olduk.

Bakın onlardan biri yukarıda olmanın, izzet ve şerefle alakası yoktur diyor.
O zaman niye Allahu teala diyorsun
Teala (yüksekte olan demek)
Allah kuranı yüksek ve tertemiz sayfalar diyerek övüyorsa ve sen insanları kandırmak için kelam hastalığı ile yukarıda olmanın izzet ve şerefle alakası yoktur diyorsan. Sen akıllı ama biz sapığız öyle mi?

Akaid nereden öğrenilir?

Ahmed bn Hanbelin mesaili kirmani, merruzi, Hallal gibileri tarafından toplanmıştır.

Keşke itikadını ortaya koyan kimse imam Şafi nin talebesi imam Buharinin şeyhlerinden olan humeydi’ye, İshak’a(rahuye) ve bunun benzeri olanların kendilerinden önceki imamlardan naklettikleri şeylere baksalardı.

Bir kimse eğer kendi görüşünü hicri ikinci asrın ilk çeyreğine kadar yaşamış herhangi bir kimseye dayandıramıyorsa o sapık olduğunu bilsin, velevki ortaya attığı O görüş kendince kuran ve sünnete uygun olsun. Sahabe ve tabiun onun o görüşünü kuran ve sünnette bulamayacak o mu bulacak…

Yine üçüncü asrın ortalarına kadar kendi görüşünü arayıp onu ancak ümmetin ta’n ettiği hatta zındıklık sebebiyle boyunlarını vurduğu ca’d, cehm, bişr gibilerinde bulabiliyorsa, peygamberini de bulmuş demektir.

Bu yüzden sahih itikadı yazan humeydinin ve Ahmed gibilerinin itikadlarını yazdıkları kitaplarının asılları 3-5 sayfayı geçmez. Fakat bu kitapları delillendirmek için yazdıkları ise yüzlerce sayfadır. Ama bu kitabın içinde kendi sözleri yine 3-5 sayfayı geçmez. Gerisi tamamen, Rasul, sahabe, tabiun ve tebeet tabiun rivayetleri dir. Mesela Kirmani nin dediği gibi “bu mezheb kendisine ulaştığım bütün beldelerdeki bütün ilim ehlinin itikadıdır” (tasarrufla) .

İbni huzeyme, humeydinin ve diğerlerinin kitaplarında kendi sözleri neredeyse yok gibidir. 500 sayfada belki 3-5 sayfa…

Ama tipik bir kelamcı olan imam maturidi nin tevhidi de Türkçeye 500 ve hatta daha fazla sayfa olarak çevrildi bunun içinde ise rivayetler belki 3-5 sayfa yer tutar. Gerisi tamamen uzun uzun izahlara nasları tevil edilip manasından uzaklaştırılmasına ayrılmıştır.

İşte selef ve kelam ehli arasında böyle bir fark vardır. Allahtan af ve rahmet ve de hidayeti üzere kalmayı dileriz.” Abdullah Abdurrahman 

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!