Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Allah Tealanın haberi sıfatlarını  kura ve sünnete beyan edilen sıfatları duyan irkilen  kalbinde teşbih hastalığı vardır ve bu  kişide teşbih hastalığına yakalanmıştır tedavisi zordur. Cehmiyye ve mütezile sahâbeye bile Haşviyye, Müşebbihe ve mücessime demiştir. Bu asırda ise haberi sıfatları tahrif etmeden tatil, temsil ve teşbîhe noksanlıklardan tenzih eden ve haberi sıfatları ispat eden Tevhid ehline,Haşviyye Müşebbihe ve mücessime diyorlar dedeleri
Amr b. Ubeyd gibi

وعمرو بن عبيد
Amr b. Ubeyd cehmiyye mütezili Azkın zındıklardandır.
قال أبو النضر سعته يطعن على الصحابه كان ابن عمرحشويا
Ebu’n Nadr şöyle demiştir: “Onu Sahabeye ta’an(kötülüyen)Abdullah İbn Ömer radiyallahu anhı Haşviyeydi derken dinledim.”(كتابُ الرَّد على المبتدعةِ)

Abdürrezzâk,Mamer’den; Mamer, İbn Tavus’tan; o, babasından;babası da İbn Abbâs radıyallahu anh ‘dan rivayet etmiştir:”İbn Abbas sıfatlar konusunda Nebi sallallahu aleyhi ve sellem den rivayet edilen bir  hadis işitince  hoşnutsuzluğundan vücudu titreyen bir  adam  gördü ve dedi ki: Bu adamların korkusu nedir?  Kur’an nın muhkemini duyunca duygulanıp kabul  ediyorlar, müteşabihini duyunca  harap  oluyorlar.”(Abdürrezzâk,20895;İbn Ebi Asım,es -Sünne,485)
وروى عبد الرازق عن معمر عن ابن طاوس عن عن أبيه عن عباس انه رأى رجﻻ انتفض لما سمع حديثا عن النبي صلى الله عليه وسلم في الصفات استنكار الذلك فقال فرق هؤلاء يجدون رقة عند محكمه ويهلكون عند متشابهه انتهى

İmam Buhari rahimehullah’ın hocası Nuaym b. Hammad rahhimehullah şöyle der:
نعيم ابن حماد الخز اعي شيخ البخا ري قال من شبه الله بخلقه كفر و من جحد ما وصف الله به نفسه فقد كفر وليس فيما وصف الله به نفسه ولا رسوله تشبيه فمن اثبت الله تعالى ما وردت به الا يات الصر يحة والاخبار الصحيحة على الوخه الذي يليق بجلال الله نفسى عن الله تعلى القائص فقد سلك سبيل هلهدي 
Kim Allah’ı yaratıklarından bir şeye benzetirse kafir olur. Kim Allah’ın kendisini nitelediği bir (sıfatı) vasfı inkar ederse kafir olur. Allah ve Rasulu nun Allah’ı nitelemelerinde hiçbir teşbih yoktur. Dolayısıyla kim açık ayetlerde ve sahih hadislerde gelen sıfatları Allah’ın yüceliğine yaraşır bir şekilde O’na isnad eder, Allah’ı noksanlıklardan tenzih ederse hidayet ve doğru yola girmiş demektir.”
İshak b. Rahuye rahimehullah ise şöyle der: Teşbih “Allah’ın elimiz gibi eli vardır, işittiğimiz gibi işitme duyusu vardır” denildiğinde söz konusu olur.”( Tirmizi  İbn Kesir)

İshak b. Rahuye rahimehullah ise şöyle der:
Cehm’in ve ashabının alameti Cemaat ehlinin Müşebbihe olduğunu iddia etmeleri ve bu yalanı sürekli tekrar etmeleridir. Aksine onlar Muattıl’dır. Onlar hakkında “asıl müşebbihe bunlardır” denecek olsa denebilir. Çünkü onlar Rab Tebareke ve Tealanin bütün zâtıyla her yerde olduğunu, hem en alçak yerlerde  hem de göklerin en yukarısında olduğu ve bunun manasının bir olduğunu söylerler. Bu hususta yalan söylemişlerdir ve küfür boyunlarına dolamıştır.

Kuteybe b. Said rahimehullah(240) derki:
“Bir adam “müşebbihe” diyorsa ondan uzak dur çünkü o bir cehmidir. “

Ebu Ebu Zura er-Razı rahimehullah der ki: Cehmiyye’nin alameti ehli sünneti Müşebbihe olarak adlandırmalarıdır.”

Allah tealanın Haberi sıfatları hakkında İbn Huzeyme rahimehullah der ki: 

Bu Muattılanın sözü Allah tealanın kitabını okuyan diliyle ikrar ederek kalbiyle doğrulayarak ona iman eden herkesin müşebbih olmasını gerektirmektedir! Çünkü bu fırkaya göre Allah teala muhkem tenzilinde kendisini hiçbir sıfatla vasıflandırmamıştır ve Yaratıcının elinin olduğunu söyleyen kimse Yaratıcıyı yaratılmışa benzetmektedir!
Onların bu sözü Allah teala ‘ın kitabında ve Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in dilinde kendisinin sıfatı olduğunu bildiği her şeyi inkar edilmesini gerektirir! Allah’ın her türlü laneti onların üzerine olsun! Çünkü onlar Allah teala ‘ın kitabında ve Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in dilinde kendisinin sıfatı olduğunu bildirdiği her şeyi inkar eden onlardan hiçbir şeyi kabul etmeyen ve onların hiçbirini doğrulamayan kafirlerdir.”(Kitabu’t Tevhid)

İbn-i Huzeyme’ rahimehullah derki: 1200 önce
Cehmiyye – Allah’ın her türlü lâneti üzerlerine olsun – Rablerinin kitabını ve Nebîleri salallâhu aleyhi ve sellem’in sünnetini dile getiren, Allah azze ve celle hakkında O’nun iki kapak arasındaki muhkem tenzîlînde ve seçilmiş Nebîsi sallallâhu aleyhi ve sellem’in diliyle, adâletli kimsenin adâletli kimseden O’na ulaşan senet ile nakliyle kendisinin sıfatı olduğunu bildirdiği sıfatlarını isbât eden Ehli Sünnet’e ve eserlerin tâbilerine; Rabbimizin kitabının ve Nebîmiz sallallâhu aleyhi ve sellem’in sünnetinin câhili olduklarından, bize kendilerinin diliyle hitap edilen Arapların dilini bilmediklerinden dolayı müşebbihe dediler.”(İbn Huzeyme, Kitâbu’t-tevhîd)

Harb b İsmail Kirmani rahimehullah derki:
Cehmiyye ye gelince bu onlar Ehli sünnet sünneti Müşebbihe olarak isimlendiriler. Allah’ın düşmanları cehmiler yalan söylemişlerdir. Onlar teşbih ve yalanlamaya daha yakındırlar! Allah Subhânehu teala ya iftira atmışlardır. Allah teala hakkında yalan yanlış sözler söymişlerdir. Söyledikleri ile kafir olmuşlardır.” (kirmani Sunne)

Ebu Zura er-Razi rahimehullah dedi ki: Zındıkların alameti eserleri geçersiz kılmak maksadıyla eser ehline Haşaviyye olarak adlandırmalarıdır. Cehmiyye’nin alameti ehli Sünnet’i Müşebbihe olarak adlandırmalarıdır.”
Ebu Hatim er razı rahimehullah der ki: Cehmiyye alameti Ehli sünneti Müşebbihe olarak isimlendirirler .”

İmam Berbehari rahimehullah(329) der ki:
واذسمعت الرجل يقول فلا فلان مشبه او فلا
نيتكلم في التشبيه فاتممه واعلم انه جهمي
Bir adam “Falan kişi teşbih ehlidir”, “Falanca kişi teşbih görüşnü savunur” derken işitip duyarsan bil ki O bir cehmidir.”(Şerhu’s–Sunne)

Hâfız İbn Receb rahimehullah dedi ki: İlim ve iman ehli olanlar bilirler ki; Allah’ın kitabında ve Rasûlü’nün ﷺ sahih sünnetinde zâhiri küfür, teşbih veya imkansız olan bir şey yoktur.

Dün bu güne kadar benziyor çünkü eski cehmiyye ve mütezile ehli sünnette müşebihtir diyorlardı. Bu asırda yaşayan ehli sünnet geçinen aslında cehmiyye ve mütezilenin şeytanı içine kaçmış kişiler ehli sünnette tecsim teşbihle itham etmektedir.

Hafiz ibni Kesir, rahimehullah  imam İbni Ebi Asim’in “Es-Sunne” adli eserinin selef akidesi uzarine oldugunu söylemistir.
Sapik Kevseri ve onun talebelerine gore, imam ibni Ebi Asim’in “Es-Sunne” adli eseri mucessimelerin kitabidir. İşte eğer Hadiscilere sadece Cehmiyye’nin mucessime dediğini bilirsen, Kevseri’nin ve onun öğrencilerinin Cehmiyye olduğunu anlamış olursun.

İmâm Tahavi der ki:
İslam teşbih ile tatil arasındadır İbn
İbn Elif İzz Şeyhın Teşbih ile ta’ til arasındadır. İfadesinde gelince, daha önceden de açıkladığımız gibi Allah Teala kendisinin kendi zatının, Rasülününde Onu vasfettiği şekilde vasfedilmeyi teşbih benzetme söz konusu olmaksızın sever. Bu yüzden Onun işitmesi bizimki gibidir, görmesi bizimki gibidir.  vb . gibi sözler söylenemez .
Tatil e sıfatları reddetmeye, işlevsiz  kılmaya  da  gidilmez, yani Onun kendi zatını nitelendirdiği herhangi  bir sıfat yada insanlar arasında Onun en iyi bilen Allah Rasülünün Ona  izafe ettiği hiçbir sıfat reddedilmez, çünkü bu ta’til dir. Bu hususa dair açıklamalar daha önce geçmişti.
Bu sözlerin bir benzeri de daha önceden geçen : Her kim sıfatları  nefyetmekten ve teşbihten sakınmayacak olursa , ayağı kayar ve tenzihi isabet ettiremez. Sözleridir.
Bu mana ise Allah Teala’nın   şu buyruklarından  anlaşılmaktadır :
“Hiçbir  şey Onun gibi değildir. O,Herşeyi işitendir, herşeyi şeyi görendir. “(eş -Şura, 11)
Allah Teâlâ’nın Hiçbir şey Onun gibi değildir. Buyruğu teşbihcinlerin  görüşlerini reddetmektedir. O,her şeyi işitendir, herşeyi görendir. Buyruğunda  ta tilcilerin görüşlerini reddetmektedir.”
En güzel isimler (el-esmâü’l-hüsnâ) Allah’ındır. O halde O’na o güzel isimlerle dua edin. Onun isimleri hakkında eğri yola gidenleri bırakın. Onlar yapmakta olduklarının cezasına çarptırılacaklardır.” (Araf 80)

Cehmiyye’ye göre Mu’tezile mücessime
ve müşebbihedir.
Mu’tezile’ye göre Eş’arîler mücessime ve müşebbihedir.
Hepsine göre Ehl-i Sünnet mücessime ve müşebbihedir.
Hepsinin âfeti teşbihsiz bir isbâtı tasavvur edememeleri, isbâtı teşbîh ve tecsîm zannetmeleridir.
Bundan dolayı bâzısı (Cehmiyye) isim ve sıfatların hepsini nefyetmiş, bâzısı (Mu’tezile) isimler ve sıfatlar arasında ayrım yapıp isimleri isbât sıfatları nefyederek, bâzısı da (Eş’arîler ve Maturidiler) sıfatlar arasında ayrım yapıp bâzısını isbât bâzısını nefyederek tenâkuza düşmüştür.
İsim ve sıfat tevhidinde tahrif tatil yapanların ibadet tevhidinde de problemli vardır şirkten uzak değillerdir.

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!