Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Hüccet ortaya konmuştur mutlak manada  cahalet mazeret değildir

“O bir grubu hidayet yoluna iletti, bir grubu sapıklık hak etti. Şüphesiz onlar Allah’ı bırakıp Şeytanları kendilerine dost edindiler. Böylece iken kendilerinin hidayet üzerine olduklarını sanıyorlar.”(Araf 30)

İmam Taberi rahimehullah derki toplu Bu, “Allah Teâlâ’nın işlediği hiçbir günah veya iman ettiği hiçbir sapık akide dolayı hiç kimseye azab etmeyeceğini, sadece hakkı öğrendikten sonra Rabbine inatla onu işleyenlere azab edeceğini” iddia edenlerin hatalı olduklarının en açık delillerdendir. Çünkü durum onların söylediği gibi olsaydı kendisinin hidayet üzerinde olduğunu sandığı halde sapıtmış olan dalalet ehli ile hidayet üzere olanlar arasında bir fark olmadı. Oysa Allah azze ve celle bu ayette onları hem isim olarak hemde hüküm olarak birbirinden ayırmıştır.”(Taberi İbn Kesir)

قال ابن جرير : وهذا من أبين الدلالة على خطأ من زعم أن الله لا يعذب أحداً على معصية ركبها أو ضلالة اعتقدها، إلا أن يأتيها بعد علم منه بصواب وجهها فيركبها عناداً منه لربه فيها، لأنه لو كان كذلك لم يكن بين فريق الضلالة الذي ضلّ وهو يحسب أنه مهتد وفريق الهدى؛ فرق، وقد فرق الله تعالى بين أسمائهما وأحكامهما في هذه الآية الطبري

Kurtubi derki: Şu kadar var ki, Tevhid hususunda mükalidin ileri sürebileceği bir mazereti olmaz.”(Araf 172/4 Tefsiri )

Şakîk şöyle anlatmıştır: Ben Abdullah b. Mesud ve Ebû Musa el-Eş’arî radiyallahu anh’uma ile birlikte bulunduğum bir sırada şöyle dediler Nebi sallallâhu aleyhi ve sellem “Kıyametin önünde öyle birtakım günler vardır ki o günlerde yeryüzüne cahillik iner, ilim kaldırılır, herc çoğalır. Herc, öldürmedir” buyurdu.”(Buhari. 7063; Sahih.)

Ebû Musa radiyallahu anh’nın nakline göre Resulullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Kıyametin önünde öyle günler vardır ki o günlerde ilim kaldırılır, yeryüzüne cahillik iner ve orada herc çoğalır. Herc, öldürmedir.”(Buhari. 7064; Sahih.)

Abdullah b. Utbe den rivayet edildiğine göre, o şöyle demiştir: Ömer b. el-Hattab radıyallâhu anh’ın şöyle dediğini işittim: “Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem döneminde insanların halleri vahiyle açığa vuruluyordu. Şüphe yok ki artık vahiy kesildi. Biz ise size amellerinizin zahirine göre muamele edeceğiz. Kim, bize hayır izhar ederse ona güvenir ve onu kendimize yakın tutarız. İç dünyası hakkında ise hiçbir şey diyemeyiz. O konuda Allah, onu hesaba çekecektir. Kim de bize karşı kötülük izhar ederse, istediği kadar içinin temiz olduğunu söylesin yine de ona güvenmeyiz ve onun sözlerini tasdik etmeyiz.”(Buhari. 2641; Sahih.)

Abdillah el Buhari rahimehullah dediki; Bunu ilim ehline bırakıp cahillerden yüz çevir aksi takdirde bidatçilerin düştükleri gibi tefrikaya düşerler. “Fırk fırka olur dinlerini parçalayanlarla hiçbir ilgin yoktur”( Enam 159)

Ömer bin hattab radıyallâhu anh: “İslam içerisinde cahiliyeyi bilmeyenler yetiştiğinde İslam‟ın bağları yakında tek tek çözülecektir.”(el-Fevâid, İbn Kayyım, sf.115)

Ve Tavus’tan Ebu Hureyre radıyallahu anh’dan şöyle demiştir; “Onlar ( yani  ayette  belirten zümre) bu ümmet içindedirler.”(Buhari Halku ef’ali’l-ibad 230-231)

  • قَالَ أَبُو عَبْدِ اللهِ رَحْمَةُ اللهِ عَلَيْهِ: وَالْقَ بِهَذَا أَهْلَ الْعِلْمِ، وَأَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِلِينَ فَيَتَفَرَّقُوا كَتَفَرُّقِ أَهْلِ الْبِدَعِ: {إِنَّ الَّذِينَ فَارَقُوا دِينَهُمْ وَكَانُوا شِيَعًا لَسْتَ مِنْهُمْ فِي شَيْءٍ}.
  • وَيُذْكَرُ عَنْ طَاوُوسٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رضي الله عنه أَنَّهُ قَالَ: هِي فِي هَذِهِ الأُمَّةِ.

Ömer b. el Hattab radiyallahu anh şöyle demiştir: “Hiç kimse hidayet zannederek peşinde gittiği dalalet hususunda ya da dalalet zannederek terk ettiği hidayet hususunda mazeret sahibi değildir. Her şey beyan edilmiştir. Hüccet ortaya konmuştur. Mazeret ortadan kalmıştır.” İbn Ebî Şeybe Berbehari Sünne

Ömer b. Abdulaziz rahimehullah derki: Ehli Sünnet’in şöyle demekte olduğunu biliyorsunuz: Sünnete tutunmak kurtuluştur. Yakın zamanda ilim hızlı bir şekilde azalacaktır.
Yine Ömer b. Abdulaziz rahimehullah derki:” Şu halde kim nübüvvetin haberinden ve kitab’ın getirdiklerinden yüz çevirirse hidayetin ipleri onun ellerinden kopar gider. Kendisini helaktan kuracak bir sığıncak da bulamaz.

İmam el-Evzâî rahimehullah’tan: Ömer b. Abdilaziz rahimehullah dedi ki: “Sünnetten sonra hiç kimse için hidayet zannederek sapıklığı işlemesi mazeret değildir.” İbn Batta el-İbane (162) Esbehani el-Hucce (460)

İmâm Şafi’i rahimehullah der ki: Allah’u tealanın bazı  isim ve sıfatları vardır. Bu hususta kendisine karşı delil beyan edilmiş ise bir kimsenin reddetmesine imkanı yoktur. “Eğer ona karşı delilin sabit oluşundan sonra muhalefet edecek olursa, o bir kafidir. Şayet ona karşı delil sabit oluşundan önce muhalefet ederse cahilliği sebebi ile mazur sayılır. Çünkü böyle bir şeyin ilmi akıl elde edilemez ve tefekkür ile de kazanılmaz.”

İmâm Şafii rahimehullah ahimahullah şöyle demiştir ;
“Eğer cahil cehaletinden dolayı
mazur olsaydı, cehalet ilimden hayırlı olurdu. Kul için hüccetin ulaşmasından ve ilim imkanına sahip olmasından sonra, ona hükmedilmesinde hiçbir cehaleti yoktur. ‘İşte bu insanların rasullerden sonra Allah’a karşı bir hüccetleri olmasın diyedir..’”
(El Mensur fi Kavaidi Fıkhıyye Zerkeşi, 2/15-17)

Berbehari rahimehullah der ki: Çünkü Sünnet ve Cemaat dinin bütün meselelerini muhkem bir şekilde beyan etmiştir. İnsanlar da bunu görmüşlerdir. Şu halde insanlara düşen uyumaktır.”

Şeyhu’l İslam İbn-i Teymiye rahimehullah şöyle der:“Allahu Teala, yalanlayarak olsun veya olmasın, ayetlerinden yüz çevirenlere en ağır cezayı vereceğini belirtmiştir. Bu da gösteriyor ki Rasulerin getirdiklerini kabul etmeyenler kafirdir. Bunun yalanlama, büyüklenme, hevaya uyma veya getirilen şeylerden şubhe etme sebebi ile meydana gelmesi arasında fark yoktur. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in getirdiği şeyleri yalanlayan herkes kafirdir. Yalanlamasa bile, iman etmediği sürece yine kafir olur.” (Mecmuu’l-Fetava, 3/196)

“Alim, önceden kendisi de cahil olduğu için cahili tanır. Cahil ise hiçbir zaman alim olmadığı için alimi tanıyamaz.”İbnTeymiyye 13/235
“Din hususunda ilimsiz konuşan kişi, yalanı bilerek kasten ta’ammüd   etmemiş bile olsa- YALANCI olur.” İbnTeymiyye Mecmûu’l Fetâvâ-10/449

İmam Zehebi rahimehullah der ki: “Kendi seviyesini bilmeyen bir cahil başkalarının seviyesini nasıl bilebilir ki?”
الجَاهِلُ لاَ يَعلَمُ رُتْبَةَ نَفْسِه ، فَكَيْفَ يَعْرِفُ رُتْبَةَ غَيْرِهِ

Şeyh Abdurrahman b. Hasen rahimehullah şöyle der: “Hiç şüphe yoktur ki Allah teala kendine şirk koşan cahiliye ehlini ellerinde bir kitab olmadığı halde özür sahibi kabul etmemiştir. Durum bu olduğuna göre acaba önlerinde Allah’ın kitabı olan bir kavmi nasıl özür sahibi  olabilir ki.  Onlar bu kitabı okumakta ve dilmektedirler. Allah’ın kitabı onlar için bir hücettir.”

İmam Abdurrahman b. Hasen Alu’ş-Şeyh
“İşte Allah’ın Kitab’ı! Eski ve yeni bütün şirk koşanlar ile bizim aramızda hükmedici odur. İsterse alim olduğu düşünülen biri olsun insanlardan hiçbirinin fiili Kur’an aleyhinde hüccet olamaz. Bilakis Kur’an herkesin üzerine hüccettir. O halde bazı kimselerin ; Filan şöyle dedi, filan şöyle yaptı, şeklindeki sözlerine aldanma’’  Ed-Duraru’s-Seniyye(11/499)

Tevhidi ikrar etmeyen Lâ ilahe illallah’ın iki esasını bilmeyen tevhidten yüz ceviren manasını öğrenmeden sadece Lâ ilahe illallah dil ile telaffuz eden Nefih ve isbat içermeyen bir telaffuz kişileri mümin ve müslüman yapmaz ve islam dairesi içine dahil etmez. Kuran kendisine ulaşan Tevhid ehlinin daveti  sosyal medya olsun veya real  hayatta olsun tevhid daveti var olmasına rağmen insanlar tevhidten ve tevhid ehliden yüz ceviriyor hatta yakınlarım çevremizde davet yaptığımız insanlar tevhidten bilebile yüz çeviriyorlar, Bu insanların Lâ ilahe illallah ikrar etmekten ve tevhidi öğrenmekten yüz çeviriyorlar bunların cahaleti mazeret değildir.

Çoğumuzun durumu bu şekilde cahaletten kendi konumuzu bilmiyoruz malesef cahil bidatcı sapıklık içinde olan bazı hocaları, haricileri ilim ehli sanıyoruz.
Alim dedikleri şahısların hiç biri ilim ehli olan alimer den değildir.

Bu cahiller ve yalancılar bu asırda da çoğalmıştır. İlim ehlini tanımazlar, ve din hakkında cürretkadırlar bilmekileri halde dini meselelerde fetva verirler.!

Huzeyfe Bin Yeman radiyallahu Anh dedi ki;”İnsanlara öyle bir zaman gelecek ki, Cuma’da onlara ok atsan, sadece kafiri vurursun.” (Hasen Mevkuf ibn batta el-İbane 9)

Tevhid ten yüz ceviren kafir olur. insanların çoğunlukla tevhid ten yüz çevirmiştir hatta ilahiyatçılar müftüler valizler imamlar ve müezzinler dahi tevhide önem vermiyor yada bilmiyor.

Abdullah b. Amr radiyallahu anh de ki: “İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelir ki mescidlerinde bir araya gelip kur’an okurlar da aralarında tek bir mümin bulunmaz.”( El Firyabi imam İmâm Ahmed Ahmed kitabul Îmân)

Bu asırda kuran okuyanların çoğunlukla böyle ve kurana aykırı akide edinir şirk ve küfre girer kuran bu gibi akide sahibine lanet eder. Tevhid bilmez değer vermez Tevhid ehline düşmanlık yapar kuran manasından haberi yoktur hangi akide üzerine olduğunu bilmez.
Ali radiyallahu anh’dan şöyle buyurduğu zikrolunmuştur: “İnsanların üzerine öyle bir zaman gelecektir ki, İslâm’dan (geriye) ancak ismi, Kur’ân’ın da ancak resmi   kalacaktır.”(Halku Ef-Alil İbad)
ويذكر عن علئ رضي الله عنه قال ياتي علئ الناس زمن لا يبقئ من الاسلام الااسمه ولا من القران الا رس

CAHALET MAZERETMİ?

Soru: On iki imâmcı râfızîlerin avâmının hükmü nedir? Tekfîr ve tefsîk etmek yönünden dînden çıkan fırkalardan herhangi birinin âlimleri ile onların avâmı arasında bir fark var mı?

Cevâp: Avâmdan kim küfür ve dalâlet imâmlarından bir imâmı takîp ederse ve zulüm ve düşmanlık ile onların başlarına ve büyüklerine yardımcı olursa onlara onların hükmüyle, küfür ve fısk ile hükmedilir.

Allah Teâlâ dedi ki: “İnsanlar sana o saati sorarlar.”(dan), “Ve: “Rabbimiz! Gerçekten biz, reislerimize ve büyüklerimize uyduk da (onlar) bizi(hak) yoldan saptırdılar” diyeceklerdir.” (Ahzâb 63-68)’e kadar

ve Bakara sûresinden 165, 166, 167’yi oku,

A’râf sûresinden 37, 38, 39’u oku,

İbrahîm sûresinden 21, 22’yi oku,

Furkân sûresinden 28, 29’u oku,

Kasas sûresinden 62, 63, 64’ü oku,

Sebe sûresinden 31, 32, 33’ü oku,

Saffât sûresi 20 den 36 ya kadar oku,

Ğâfir (Mü’min) sûresi 47 den 50 ye kadar oku.

Bunun dışında Kitâp ve Sünnet’te (delîl) çoktur. Bu yüzden Nebî sallallahu aleyhi ve sellem müşriklerin başları ve tâbileriyle savaştı ve onun ashabı da böyle yapıp liderler ile tâbileri ayırmadılar.

Başarı Allah’tandır. Allah nebîmiz Muhammed’e, âline ve ashâbına salât ve selâm eylesin.

Kaynak: Suûdî Arabistan dâimî komitesinin fetvâ mecmûası 23. cild (akîde)

السؤال: ما حكم عوام الروافض الإمامية الإثني عشرية؟ وهل هناك فرق بين علماء أي فرقة من الفرق الخارجة عن الملة وبين أتباعها من حيث التكفير أو التفسيق؟

الإجابة: من شايع من العوام إماماً من أئمة الكفر والضلال، وانتصر لسادتهم وكبرائهم بغياً وعدواً حُكم له بحكمهم كفراً وفسقاً، قال الله تعالى: {يَسْأَلُكَ النَّاسُ عَنِ السَّاعَةِ} إلى أن قال: {وَقَالُوا رَبَّنَا إِنَّا أَطَعْنَا سَادَتَنَا وَكُبَرَاءَنَا فَأَضَلُّونَا السَّبِيلاْ، رَبَّنَا آتِهِمْ ضِعْفَيْنِ مِنَ الْعَذَابِ وَالْعَنْهُمْ لَعْناً كَبِيراً} [الأحزاب:63-68]، واقرأ الآية رقم 165، 166، 167 من سورة البقرة، والآية رقم 37، 38، 39 من سورة الأعراف، والآية رقم 21، 22 من سورة إبراهيم، والآية رقم 28، 29 من سورة الفرقان، والآيات رقم 62، 63، 64 من سورة القصص والآيات رقم 31، 32، 33 من سورة سبأ، والآيات رقم 20 حتى 36 من سورة الصافات، والآيات 47 حتى 50 من سورة غافر، وغير ذلك في الكتاب والسنة كثير؛ ولأن النبي صلى الله عليه وسلم قاتل رؤساء المشركين وأتباعهم وكذلك فعل أصحابه ولم يفرقوا بين السادة والأتباع. وبالله التوفيق وصلى الله على نبينا محمد وآله وصحبه وسلم.

مجموع فتاوى اللجنة الدائمة بالسعودية – المجلد الثالث والعشرون (العقيدة)

Bu asırda ilim ehlinden sayılmayan akide ile ilgili eser yazan yazarların kitaplarını okumak akideyi usulünce almamaktır. Bir kişinin ben akideyi biliyorum diyip kendisine sorulduğunda falanca Hasan falanca Mehmet falanca ebu tekfirci bir şahısların kitaplarını okuyorum demesi ve akideyide biliyorum demesi sadece çölde su arayan birisinin serap göremesi gibidir. Bu yüzyılımızda akide ile ilgili yazılan kitapların çoğunda Rafizi,  harici cehmiyye Mütezzle, Mürcie, ve batini soflerin kitaplardır ve gibi sapmış fırkaların fikirlerini aşılamaktadır.

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!