Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Semura b. Cundeb radiyallahu anh şöyle demiştir: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Bu gece bana iki kişi geldi. Beni uyandırdılar ve ‘Bizim yürü! dediler. Ben onlarla birlikte yürüdüm… Benim bu gördüğüm bu şeyler nedir? dedim. O iki kişi bana şöyle söyledi. Sana bunun haberini vereceğiz.

فإ نه الرجل يأ خذ القرآن فير فضه وينام عن الصلاة المكتو بة

Şu yanına geldiğin ve taş ile başı ezilen birinci adam Kur’an’ı alıyor onu red ediyor ve farz namazı terk ederek uyuyordu. Şu üzerine gelip başının arkasına kadar ağzının bir tarafı boğazı da başının arkasına kadar gözü de başının arkasına kadar yırtılıp parçalandığını gördüğün adam da erkenden evinden gider ve öyle bir yalan söylerdi ki onun bu yalanı her tarafa yayılırdı. Şu fırın gibi binanın içinde görmüş olduğun o çıplak erkek ve kadınlar da zina eden erkek ve kadınlardır. O nehirde yüzmekte olup üzerine geldiğin ve kendisine taş yutturulan adam ise faiz yiyen kimsedir. Bir ateş yanında onu yakıp etrafında koşmakta olan o çirkin manzaralı adam da cehennemin bekçisi olan Malik tir. O büyük bahçenin içinde gördüğün uzun boylu adam ise İbrahim aleyhisselamdır. Onun etrafındaki çocuklar ise fıtrat üzere ölen her bir çocuğudur.

Semura radiyallahu anh dedi ki: Bazı Müslümanlar “Ya Rasûlullah! Müşriklerin çocuklarıda mi?” diye sordular. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem “Müşriklerin çocukları da dedi” ve devamla “Kendilerinin bir kısım güzel diğer kısımları çirkin olan o topluluk bir güzel amellerini diğer çirkin amelleriyle karıştırmış olan kimselerdir ki Allah Teala onların suçlarını bağışlamıştır.” buyurdu.”(Buhari 7047 sahih)

Ebu Derda  radiyallahu anh şöyle demiştir; Dostum Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bana “Parçalansan veya yakılsan bile Allah’a şirk  koşma. Farz namazı kasten terk etme! Kim namazı kasten terk ederse, Allah’ın zimmetinden uzak olur. İçki içme, muhakkak ki o her şerrin anahtarıdır.!” buyurdu.”( Mace 4034 sahih)

Mekhul bildiriyor :Rasulullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Kim bilerek namazı terkederse Allah’ın zimmeti ondan beri olur “buyurmuştur
Abdürrezzâk der ki : “İsmail b. Ayyaş’ın Ubeydullah b. Ubeyd el -kelâî ‘den birliğine göre Mekhul ona Rasulullah’tan sallallahu aleyhi ve sellem aynı hadisi nakletti ve : “Ey Ebu Vehb! Allah’ın zimmeti kimden beri olursa o küfre girmiş olur dedi.”( Abdurrezzâk Musannef 5008)

Namazi terk eden küfre girer, Zekâtı vermeyenler ile Ebubekir Sıddık radiyallahu anh savaşmıştır.
İmâm Ahmed b. Hanbel rahimehullah derki:
والإيمانُ قولٌ وعملٌ  يزيدُ  وينقصُ  كما جاء في الخبر   أكملُ المؤمنين إيماناً أحسنهم خلقاً 
و مَن تركَ الصلاةَ فقد كَفَرَ
وليس من الأعمالِ  شيءٌ تَركْه كُفرٌ إلاَّ الصَّلاة من تركها فهو كافِرٌ  وقد أحلَّ اللّٰهُ قتلَه
İman söz ve ameldir. Artar ve azalır. Nitekim haberde şu varid olmuştur: “Mü’minler arasında imanı en tam olan kimse onlar arasında ahlakı güzel en güzel olan kimsedir.”
“Kim namazı terk ederse kafir olur. Ameller arasında namazın dışında terki küfür olan bir amel yoktur. Kim namazı terk ederse kafir olur. Allah Teâlâ katlini helal kılmıştır.”(أصول السنة)

İmâm Buhari rahimehullah’ın hocası: Ali İbnu’l el Medini rahimehullah’ der ki: 
والإيمان قول وعمل على سنة وإصابة ونية وألإيمان يزيد وينقص واكمل المؤ منين ٱيما نا أحسنهم خلقاً
İman söz ve sünnet isabet, niyet üzere ameldir.
İman artar ve azalır. Müminler arasında imanı en güzeli kimse onlar arasında ahlakı en güzel kimsedir.”
١٤– وتركُ  الصلاةِ كفرٌ ليس شيءٌ   مِن الأعمالِ  تَركُه  كُفرٌ إلاَّ الصَّلاةَ  مَن  تركها فهو كافِرٌ قد حَلَّ  قَتله.
“Namazı terk etmek küfürdür. Namaz dışında terki küfür olan bir amel yoktur. Namazı terk eden kimse kafirdir. Katli helaldir.”(Lalekai)

Ali İbnu’l el Medini rahimehullah derki:
ومن مات من أهل القبلة موحدا مصليا صلينا عله واستغفر نا له ولا نحجب ولا ندع الصلاة عليه لذنب صغير أم كبير أمره الى الله
“Kible ehlinden muvahhid (Tevhid ehli) ve namazı kılar halde ölen herkesin cenaze namazını kılarız. Onun için bağışlama dileriz küçük veya büyük bir günahtan dolayı onu istiğardan mahrum bırakmayız, onun cenaze namazını kılmayı terk etmeyiz. İşi ise Allah Tealaya kalmıştır.”(Lalekai)
الجامع في عقائد ورسائل اهل السنة والأثر

Ebu Hüreyre radiyallahu anh’dan Rasulullah sallallahu aleyhi sellem’ vefat edince, ondan sonra Ebu Bekir radıyallahu anh halife seçildi. Bunun üzerine bedevilerden bir kısmı “irtidat” etti. Ebu Bekir halife olarak onlarla savaşmaya karar verince Ömer radiyallahu anha “Rasulullah sallallahu aleyhi sellem: “İnsanlar Lailaheillallah deyinceye kadar onlarla savaşmaya emrolundum. Bunu söylediler mi, benden mallarını ve nefislerini korurlar. (İslam’ın) hakkı hariç artık hesapları da Allah’a kalmıştır!” demiş iken, sen nasıl insanlarla savaşırsın?” dedi. Ebu Bekir: “Allah’a yemin olsun, namazla zekatın arasını ayıranlarla savaşacağım. Zira zekat, malın hakkıdır. Vallahi, Rasulullah sallallâhu aleyhi ve selleme vermekte oldukları bir oğlağı vermekten vazgeçseler, onu almak için onlarla savaşacağım” dedi. Ömer sonradan demiştir ki: “Allah’a yemin ederim, anladım ki, Ebu Bekir’in bu görüşü, Allah’ın savaş meselesinde ona ilhamından başka bir şey değildi. İyice anladım ki, bu karar hakmış.”Buhari, İ’tisam 2, Zekat 1, İstitabe 3; Müslim, İman 32, (20); Muvatta, Zekat 30, (1, 269); Tirmizi, sahih

Tevhidin aslını idrak edip tasdik etmeyen ve
ibadette ise namaz kılmayanlar cehennem ateşinden çıkamazlar.
Ebu Bekr İbn Huzeyme Şafii (223/ 311) rahimehullah der ki:
“Allah Ta’ala Tevhid edip birleyip de hiçbir salih amel işlemeyen kimse cehennemden nasıl güvende olabilir ey akıl sahipleri! Kitâbu’t-tevhîd

Hureyre’ radiyallahu anh dan Rasulullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu:
حتى إذا آراد الله رحمة من اراد من أهل النار أمر الله الملائكة ان يخرجوا من كان يعبد الله فيخرجونهم ويعرفونهم بٱثار السجود وحرم الله على النار
Taki Allah teala cehennem ehlinden dilediğin kimselere rahmet etmeyi dilediği zaman meleklere Allah’a ibadet eden kim varsa çıkarmalarını emreder. Melekler de onları çıkarırlar. Onları secde izlerinden tanırlar. Allah ateşe secde izlerini yemesini haram kılmıştır. Sonra iyice yanmış bir halde cehennemeden çıkarlar. Selin taşıdıkları arasında tanenin bittiği biterler. Sonra Allah insanlar hüküm verme işini bitirir. Geriye cennet ve cehennem arasında bir adam kalır. O cennet ehli arasında cennette en son girecek kimsedir. Yüzünü cehenneme çevrilmiştir. Rabbim yüzümü ateşten cevir, zira onun kokusu bana rahatsızlık verdi sıcaklığı beni yakiyor der. Allah Subhanehu da sana bu yapıldığı zaman başkasını da istemeyesin buyurur…”(İbn hüzeyme Kitâbu’t-tevhîd sahih)
İshak en-Nusayburi el-İsferayini (316) rahimehullah der ki: “Kim namazı terk ederse kafir olur. Terk edenin edenin kendisini terk etmesi sebebiyle kafir olmasından dolayı namaz amellerin en üstünüdür.”(الجامع في عقائد ورسائل اهل السنة والأثر)

İbn Ömer’den radiyallahuanh rivayet edildiğine göre Allah Resulu sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurmuştur:
‘’Allah’tan başka hak ilah olmadığına ve Muhammedin Allah’ın Resulu  olduğuna şahitlik edinceye, namaz kılmcaya ve zekât verinceye kadar insanlarla savaşmakla emrolundum. Şayet bunu yaparlarsa İslâm’ın hakkı hariç kanlarını ve mallarını benden korumuş olurlar, hesaplarını görmek ise Allah’a aittir”.(Buhari 25, Müslim sahih)

Buna göre amel, zahire göre olmalıdır. Herhangi bir insan, Allah’tan başka hak ilah olmadığına Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in O’nun Rasûlu olduğuna şehadet eder, namazı kılar ve zekâtı verirse kanını ve malını koruma altına almış olur. Hesabı da Allah’a aittir. Bize düşen de zâhire göre amel etmektir. 

“Şehadet  getirinceye kadar” sözü ile zikredilen şeylerin bulunması, savaşmanın biteceği sınır olarak belirlenmiştir. Yani kelime-i şehadet getiren, namazkılan ve zekât veren kişi, geri kalan hükümleri inkâr etse bilecanı koruma altınaalınmış olur. Oysa bu doğru değildir. Buna şu şekilde cevap verilir: Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem Resul olduğuna  şahitlik etmek onun getirdiklerinitasdik etmeyi gerektirir. Ayrıca hadis metninde yer alan “İslâm’ın hakkı hariç” ifadesi bunların tümünü de dahil etmektedir. Şu sorulabilir: “Öyle ise neden bununla yetinmedi de namaz ve zekatı ayrıca zikretti?” Buna şu şekilde cevap verilir.:’’Bunu namaz ve zekatın yüceliği ve onlara gösterilen önem sebebiyledir.Çünkü bunlar bedeni ve mali ibadetlerin başıdır.”

Abdullah İbn-i Mes’ud radiyallahu anh şöyle demiştir: “Kim namaz kılar da, kıldığı namaz onu iyiliğe yöneltmez ve kötülüktende uzaklaştırmazsa, namazı sadece kendisini Allah’tan uzaklaştırmaya yarar. “

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!