İmam Abdurrahman ibn Amr el-Evzâ’î şöyle dedi: Kendini sünnet üzere sabrettir. Selef topluluğunun durduğu yerde dur. Onların söylediğinin aynısını söyle, kendilerini men ettiği şeyden sende kendini men et ve Sâlih Selefinin yolunu tut. Şüphesiz onlara yeterli gelen sanada yeterli gelecektir. [Şerhu Usûli İ’tikadi Ehli’s Sünneti ve’l Cemaa (1/248)]

Evzai rahimehullah der ki: “Sana Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem den bir hadis geldiğinde sakın ola onun aksine bir şey söyleme! Çünkü Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem Allah Teala dan alıp tebliğ ediyordu.”(Beyhaki ve Hatib,)

İbn Huzeyme rahimehullah der ki: Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem den sahih bir hadis gelince kimsenin söz Hakkı yoktur.”(Beyhaki Hakim ve Hatib,) 

Süfyan es Sevri şöyle dedi: Melekler semanın, hadis ehli de yeryüzünün koruyucularıdır.

Yezid b. Zurey şöyle dedi: Her dinin koruyucu süvarileri vardır. Bu dinin de koruyucu süvarileri hadis ehlidir. [Şerefû Ashabi’-l Hadis/95]

Sufyan es-Sevri: Çok hadis öğrenin, hadisler batıla karşı silahtır. [El-Hilye, 6/363]

Selef’ten bir zat şöyle der: İçlerinde hadisle meşgul olanlar bulunduğu müddetçe insanlar kurtuluş içerisindedirler. Ne zaman ilmi, hadisin dışında ararlarsa bozulurlar. Allah’ın diniyle ilgili bir konuda şahsî görüşünüze göre hüküm vermekten sakınınız. SÜNNET’E tabi olunuz. Kim sünnetten ayrılırsa sapıtır. [Mizanü’l-Kübra 1/51]

İmam Ahmed rahimehullah şöyle der; Bizim nazarımızda Sünnet’in temel esasları şudur: Rasûlullah’ın ashabının anlayış ve yaşayışına sarılmak, onlara uymak ve bid’atları terk etmek. [Mecmuul Fetava 3/578]

eş-Şeyh Abdulkadir Geylani şöyle demiştir: Kurtulan fırka Hadis Ehli’dir. [Gunyetu’t-Talibin (1/75)]

İbnu Kuteybe, selefin sünneti muhafaza yolundaki gayretlerden şöyle bahseder: Ehl-i hadis hakikati bulabilecekleri yerlerde araştırdılar. Şarkta ve garbda, karada ve denizde Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in hadislerini, eserlerini aramaları ve Onun sünnetine uymaları sebebiyle Allah’a yakınlık sağladılar. Onlardan biri bir tek hadis için yaya yola çıkar, ıssız çöllerde konaklar ve bunu sadece o hadisi nakledenin ağzından işitebilmek için yaparlardı. Sonra hadis alimleri, sahihini ve sakimini, nasihini ve mensuhunu, fakihlerden kimlerin hadislere muhalif görüş ileri sürdüğünü anlayasıya kadar hadisleri araştırmaya ve incelemeye devam ettiler. [İbni Kuteybe Te’vilu Muhtelefil Hadis (s.155)]