Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

الحمدالله رب العالمين و الصلاةو السلام علئ اشرف الانبياء والمرسلين اما بعد
Hamd alemlerin Rabbi Allah’a, salat ve selam gönderilmiş bütün nebilere olsun. Bundan sonra;
Ehli sünnet Gerek Allah azze ve celle’nin kitabında kendisini, gerekse Rasullullah sallallahu aleyhi ve sellem O’nu ne ile nitelendirmişse bunlara tahrif (değiştirmek) ve ta’til (işlevsiz kılmak), tekyif (niteliğini araştırmamak) ve temsile (bir şeye örnek vermek) teşbih (bir şeye benzetmeden) iman etmek Allah’a iman etmenin kapsamı içindedir dediler. Ehli sünnette, bütün haberi sıfatlar içinde bu kaide geçirlidir.

“O günde biz cehenneme: ” Doldun mu” diye soracağız. O da: “Daha var mi? diyecek.”( Kaf 30)

Buhari bu ayetin tefsiri hakkında şöyle şöyle demiştir Enes b. Malik radiyallâhu anh Nebi sallallahu aleyhi ve sellem den şöyle  buyurduğu nakletti: “Ateşe cehennemlikler atılır kendisi: Daha var mı deyip durur. Sonunda Allah Teala ona ayağını koyar, Cehennem Yetti yetti der.”(Buhari 4848 7384 sahih)

İmâm Ahmed dediki: Enes b. Malik radiyallahu anh dedi ki: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: ” Cehenneme cehennemlikler durmadan atılır, oda:  Daha varmı der, durur. Nihayet izzzet sahibi olan Rabbimiz içine koyar, Cehennem birbirlerinin içine gecer ve: İzzet ve keremin için artık yeter, artık yeter, der. Bununla beraber cennete pek çok yer kalacaktır. Sonunda Allah Teala orası için başka kimseler yaratacakü ve onları Cennetin arta kalan yerlerinde yerleştirecrktir.”(Buhari 6661 Müslim 2848 Tirmizi 3272 Ahmed Musned Sahih)

Başka bir hadiste Buhari dedi ki: Ebu Hureyre radiyallahu anh Nebi sallallahu aleyhi ve sellem den şöyle buyurduğunu: “Cehenneme: Doldun mu denilecek, o da daha var mı diyecek. Bunun üzerine Aziz vecelil olan Rabb üzerine ayağını koyacak, o yeter yeter diyecek.” (Buhari 4849 sahih)

Yine Buhari de sahih olarak Ebu Hureyre radıyallahu anh dedi ki: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Cennet ile cehennem birbiri ile delil getirerek tartıştı. Cehennem: Büyüklük taslayanlar ve zorbaların içime atılmasıyla ben üstün kılındım, dedi. Cennet de: Ondan bana ne, bana ancak insanların zayıfları ve onların aşağı görülenler girecektir, dedi. Cehennem de: Sen de benim azabımsın seninle kullarımdan dilediğim kimseleri azaplandırırım. Her birinizi dolduracağıma da söz veriyorum dedi. Ama ateş Allah Teâlâ ayağını koyuncaya kadar dolmayacak. O vakit yeter yeter diyecek, işte o zaman dolacak ve birbirinin içine geçecek. Allah azze ve celle yarattıklarından kimseye asla zulmetmez. Cennete gelince Allah azze ve celle başka kimseleri yaratacaktır.”( Buhari 4849 sahih)

Kürsi hakkında Abdullah İbn Abbas radiyallahu anh sahih olarak sahih hadiste: Said b. Cubeyr, o da  İbn Abbâs radiyallâhu anh tan: Alla Teâlâ’nın, “O’nun kürsisi gökleri ve yeri kuşatmıştır.”(Bakara 255) buyruğu hakkında şöyle dediğini nakletmiştir: “Kürsi Allah’ın iki ayağını koyduğu yerdir. Arş’a gelince, onun kadrini Allah’tan başkası takdir edemez.”
(İbn Ebi Şeybe sıfatu’l Arş 114: Hakim 282: Taberi 5792: Tebarani 12404: Darukutni Hâkim sahih olduğunu söylemiş Zehebi de ona muvafakat etmiştir)

Medinenin üç fakihinden biri olan
Abdulaziz b. Abdullah b. Ebî Seleme İbnul Macişun rahimehullah (164) der ki: Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Cehennem dolmaz taki Rahman ayağını ona koyar. Bunun üzerine cehennem ” Yeter, yeter!’ der ve bir kismi diğerinin içine büzülür.”(El İbanetu’l Kubra)

İmâm Mâlik rahimehullah(179) der ki: Haberi sıfatlarla ilgili
وأحا ديث الصفات نمرها كما جاءت بلا كيف
hadisleri keyfiyet vermeden geldikleri gibi kabul ederiz.”

İmâm Şafii rahimehullah(204) der ki: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in”
وأله قدما بقوله حتى يضع الرب فيها قدمه يعني جهنم
Ta ki Rabb ona yani cehenneme ayağını koyar…Buhari buyurduğu gibi ayağı vardir.”
(الجامع في عقائد ورسائل اهل السنة والأثر)

İmam Ahmed b. Hanbel rahimehullah talebesi Harb İsmail Kirmani rahimehullah(280) der k:
ويضع قدمه في جهنم فتزوى
Kirmani rahimehullah derki: Ayağını cehenneme koyar da o büzülür.”(Kitabu’s-Sunne 62)

Ebu Abdullah Ez-Zubeyri eş-Şafi’i rahimehullah(318) derki: “Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: ” Allah Teâlâ ayağını cehenneme koyar da onun bi kismi diğerinin içine girer.”

İshak en-Nusayburi el-İsferani (316) rahimehullah der ki:  “Allah Teala Cehenneme atacak, Cehennem de “Daha yok mu?” diyecektir. Tâ Rab Tebarake ve Teâlâ’ ona ayağını koyacaktır.”(Musnedul Mustehrec)

Berbehari rahimehullah(329) der ki:
“Cehenneme (kafir mücrimler) atılmaya devam eder. Tâ ki Allah teala kademini/ayağını onun üzerine koyar.”(Şerhu’s Sunne)

Ayak Ricl ve Kadem Sıfatı:  “Yine Nebi  Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır: “Cehennem izzetin Rabbi oraya ayağını (ricl) -bir rivayette ise: kademini- koyuncaya ve bunun sonucunda biri birinin içine geçinceye ve nihayet: Artık yeter, artık yeter deyinceye kadar, içine (cehennemlikler) her atıldıkça o: Daha var mı? deyip durur.” Bu hadis muttefekun aleyh (Buharî ve Müslim tarafından rivayet edilmiş)’dir.”
“… Cehennem… demeye devam eder…” hadisinde  Allah   hakkında ricl ve kadem (ayak) sözkonusu edilmektedir. Bu sıfat da diğer sıfatlar gibi değerlendirilir. Onun azametine yakışır şekilde bu sıfata sahib olduğu kabul edilir.
Allah’ın cehennem ateşine ayağını koymasındaki hikmete gelince, O’nun: “Andolsun ki Ben cehennemi cin ve insanlarla dolduracağım.” (Hud, 11/119) buyruğunda geçtiği üzere orayı dolduracağını vaadetmiş olmasıdır.
Günahsız olarak kimseyi azab etmemesi, O’nun rahmet ve adaletinin bir gereği olduğundan, cehennem ise son derece geniş ve derin olduğundan  Allah Teâlâ vaadini gerçekleştirmek üzere içine ayağını koyacak, işte o vakit cehennemin her iki tarafı birbirine kavuşmuş olacak ve onda fazlalık kalmayacaktır.
Cennette ise  Allah Teala’nın cennetliklere pek çok lütuf ve ihsanlarda bulunacak olmasına, onların yerlerini geniş tutacak olmasına rağmen, cennet ehlinin bulunmadığı geniş yerler de kalacaktır. Hadis te sabit olduğu üzere bu yerler için  Allah Teala’nın başka yaratıklar var edecektir.”

Haberi sıfatlar hakkında ehli sünnetin  Onların yolu, isim ve sıfatları kabul etmek, fakat bu konularda yaratılmışlara benzerliği reddetmektir. Bu teşbihi bulunmayan, bir isbat ve ta’tili (işlevsiz kılmak) bulunmayan bir tenzihtir. Allah Te’ala’nın buyurduğu gibi: “O’na benzer hiçbir şey yoktur. O işitendir, görendir.” (Şura/11) “O’na benzer hiçbir şey yoktur sözünde teşbih ve benzerliği “O işitendir, görendir” sözüyle de ilhad ve ta’tili (tahrif ve işlevsiz) reddetme vardır.
Allah Subhanehu ve Te’ala, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’i mufassal (tavsilatlı şekilde ayrıntılarıyla) bir isbat ve mücmel (kısa ve öz ) bir nefiyle göndermiştir. Böylece Allah’ın sıfatları ayrıntılı bir şekilde isbat edilmiş, benzetme ve benzerlik gibi şanına yakışmayan şeyleri de nefyetmişlerdir.”

Son dönem Eş’arileri ve benzerleri :”Yed, vech,ayn sak, isbah, ricl, nuzül, meci idyan, sevinme, gülme, aceb, nida yanı sesle konuşma vs gibi sıfatların kabulü tecsimi gerektirir. Tecsimin nefyi ise aklen sabittir” diyerek bu sıfatlar hakkında tecsim teşbih olur iddiasıyla ret ettiler.
Bununla beraber ilim, irade, işitme , görme gibi sıfatları zahiri üzere kabul ettiler.
Mu’tezile ise ” Ru’yet gbi konular tecsimi gerektirir. Bu ise aklen imkansızdır” , derken Cehmiler ve Mu’tezile’den kimileri ise ” Hangisi olursa olsun Sıfatları isbat etmek tecsimi gerektirir. Çünkü İlim , irade, kudret gibi şeyler birer sıfattır. Sıfat dediğiniz bu şeyler başkalarıyla var olabilen araz ve manalardır. Araz ise ancak cisim ile var olabilir Dolayısıyla sıfatların kabulü tecsimi gerektirir, tecsimin nefyi ise aklen sabittir. ” diye herhangi bir sıfatın isnadına karşı çıktılar. Ehli sünnet ise haberi sıfatları zahiri üzeredir dediler ve keyfiyet vermeden iman ettiler.”Allah Azze ve Celle’ye hamd, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e, O’nun ailesine ve ashabına salat ve selam olsun.
A Kadir Gören

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!