Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Mutlak tekbirler:
eşrik günlerinde Allah’u Tealayi çok zikretmek Abdullah İbn Abbâs radıyallahu anh’a “Onlar belirli günlerde Allah’ın adını anarlar” (Hac/28) âyetinde geçen belirli günler ifadesini Zilhicce’nin bilinen on günü diye tefsir etmiştir. Sayılı günler ise teşrîk günleridir. İbn Ömer ve Ebû Hüreyre bilinen on gün boyunca pazara çıkıp tekbir getirirlerdi. Halk da onlara uyarak tekbir getirirdi. Muhammed İbn Ali ise nafile namazların ardından tekbir getirmiştir.” (Buhari, Muallak; Sahih)
Tirmizi’den gelen bir rivayette; Amr b. Şuayb babasından ve dedesinden rivayete göre, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Duaların en hayırlısı arefe günü yapılan duadır. Benim söylediğim ve benden önceki Nebilerin sallallahu aleyhi ve sellem’in söylediği en hayırlı şey ise: Allah’tan başka hak ilah yoktur. O tektir. O’nun ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd O’na mahsustur. O her şeye gücü yetendir.” (Tirmizi, 3585; Hasen)
Buhari’den gelen bir rivayette; İbn Ömer radıyalluhu anh minada iken cadırından yüksek sesle tekbir getirir ve mescitte bulunanlar onun sesini duyup tekbir getirmeye başlardı. Daha sonra da çarşı pazardaki müslümanlar tekbir getirirdi. Bu şekilde tekbirler Mina semalarında dalga dalga yayılırdı. Abdullah İbn Ömer radıyallahu anh’da bu günlerde Mina’da iken her yerde namazların arkasından, yatağında yatarken, çadırının içinde iken, otururken ve yürürken tekbir getirirdi. Meymûne radıyallahu anh’da Kurban Bayramı gününde tekbir getirirdi. Kadınlar Ebân İbn Osman ile Ömer İbn Abdülaziz’in arkasında teşrik günlerinin gecelerinde erkeklerle birlikte mescitte tekbir getirirlerdi.” (Buhari, Muallak; Sahih)

Buhari’den gelen bir rivayette; Ümmu Atiyye radıyallahu anh şöyle demiştir: “Bize bayram gününde musallaya çıkmamız emredildi. Hatta biz bu emir dolayısıyla evin içinde kendilerine tahsis edilen özel odalarda bulunan evlenmemiş genç kızları ve hayızlı kadınları bile çıkarırdık. Onlar da erkeklerin arkasında ilerleyip onlar gibi tekbir getirir ve dua ederlerdi; bu güzel günün bereketinden ve temizliğinden istifade etmeye çalışırlardı.” (Buhari, 971;Sahih)

Mukayyet tekbirle:
Teşrik tekbirleri Arefe günü sabah namazından başlamak üzere en son teşrik gününün ikindi namazına kadar şu şekilde tekbir getirmekte olduğu rivayet edilir “Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah’tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür, Allah en büyüktür. Hamd yalnız Allah’adır. (İbn Ebî Şeybe)
İbn Ebî Şeybe, Ebu’l-Esved’in şöyle dediğini rivayet eder; Abdullah b. Mes’ûd radıyallahu anh’dan, arefe günü sabah namazından başlayıp kurban gününün ikindi namazına kadar: “Allahu ekber Allahu ekber. Lâ ilahe illallahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillahilhamd” diye tekbir getirirdi. Rivayetin senedindeki râviler sikadır. Yine İbn Ebî Şeybe, Ali radıyallahu anha’nın arefe günü sabah namazından sonra başlayıp en son teşrik gününün ikindi namazına kadar tekbir getirdiğini rivayet eder ki, isnadı sahihtir. (Hâkim, Müstedrek 1153; 1154;1155; 1156; Hesen)
Bu günlerde namazların ardından ve diğer durumlarda tekbir getirmek vaciptir. Fakat bu hükmün ayrıntılarında farklı görüş ve yorumlar bulunmaktadır. Bazı âlimlere göre tekbirler sadece namazların ardından getirilir, bazılarına göre nafilelerden değil sadece farz namazlardan sonra tekbir getirilir. İmam Buhârî rahimehullah’ın ifadelerinden anlaşıldığı kadarıyla tekbir getirme görevi herkesi kapsamına alır. Zaten nakletmiş olduğu rivayetler de onu desteklemektedir.
İmam Ahmed’den gelen sahih bir rivayette; İbn Ömer dedi ki: Rasulullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Bugünlerde yani bu zülhicce’nin on gününde yapılan bir amel kadar Allah’ın büyük gördüğü ve daha çok sevdiği hiçbir amel yoktur. Bu sebeple bugünlerde çokça la ilahe illallah, Allahu ekber ve elhamdülillah deyiniz.” (Ahmed, Musned,  7897; 7898; Beyhaki, Hasen)

Zilhicce’nin onuncu gününde çok dua eder; tehlil (la ilahe illallah), tekbir (Allahu ekber), tahmid (elhamdulillah), tesbih (subhanallah), Allah azze ve celle’nin kitabını okuması, mazlum Müslümanlara dua edilmesi, kurban etlerinin fakirlere dağıtılması, tasadduk edilmesi güzel amellerdir
“Şüphesiz bunlar hayırlı işler yapmaya koşarlar, umarak, korkarak bize dua ederlerdi. Bize gönülden derin saygı duyarlardı.” (Enbiya/90)
Allah Azze ve Celle’ye hamd Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e, O’nun ailesine ve ashabına salat ve selam olsun.

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!