Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

لَقَدْ أَضَلَّنِي عَنِ الذِّكْرِ بَعْدَ إِذْ جَاءنِي وَكَانَ الشَّيْطَانُ لِلْإِنسَانِ خَذُولًا
“Andolsun ki zikir bana gelmişken ondan beni o saptırdı. Zaten şeytan insanı yardımsız olarak ortada  bırakır.”(Furkan/29)
“Andolsun ki zikir” yani Kur’ân-ı Kerim “bana gelmişken” bana ulaştıktan sonra “ondan beni o saptırdı.” Bu ifadelerinden sonra yüce Allah da: “Zaten şeytan insanı yardımsız olarak ortada bırakır” buyurmaktadır. Yani onu hakkı izlemekten alıkoyar, ondan uzaklaştırır, batıl yolunda onun amel etmesini sağlar ve onu batıla davet eder.”

وَقَالَ الرَّسُولُ يَا رَبِّ إِنَّ قَوْمِي اتَّخَذُوا هَذَا الْقُرْآنَ مَهْجُورًا

Rasul: “Ya Rabb! Gerçekten benim kavmim bu Kur’an’ı terk etti” dedi.”(Furkan 30)

Ona iman etmeyi, onu doğrulamayı terk etmek de Kur’an’ı terk etmenin (hecretmenin) bir çeşididir.

Üzerinde düşünmemek, onu anlamak gayretini, çabasını göstermemek de onu hecretmektir.

Emirlerini yerine getirmek, yasaklarından sakınmak suretiyle gereğince amel etmemek de onu hecretmektir.

Onu bırakıp şiir, söz, şarkı, eğlence, konuşma, ondan başkasından alınıp çıkartılmış yollara yönelmek de onu terk etmek, hecretmektir
.
Bu sebeple pek kerim, pek lütufkâr, dilediği her şeye güç yetiren Allah’tan bizleri
gazap ettiği her şeyden kurtarmasını, kendisini razı edecek olan kitabını hıfz etmek ve onu anlayıp, kavramak, gecenin saatlerinde, gündüzün değişik zamanlarında gereği neyse onu razı olacağı ve seveceği şekilde yerine getirmekte bizi istihdam etmesini, bu doğrultuda amel etmememizi sağlamasını dileriz. Şüphesiz ki o pek kerimdir, vehhab olandır (her şeyi cömertçe bağışlayandır.”(İbn Kesir )

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!