Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

وَهُوَ مَعَكُمْ أَيْنَ مَا كُنتُمْ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ
“Nerede olursanız O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı çok iyi görendir.” (Hadid/4

İbn Ma’dan dedi ki: Süfyan es Sevri ye rahimehullah “Nerede bulunursanız bulunun O sizinle beraberdir” Hadid 4 ayetini sordum. “İlimi ile beraberdir diye cevapladı.”(Buhari Halku ef’ali’l-ibad 29)
وَقَالَ ابْنُ مَعْدَانَ: سَأَلْتُ الثَّوْرِيَّ: {وَهُوَ مَعَكُمْ أَيْنَمَا كُنْتُمْ}، قَالَ: عِلْمُهُ.

İlim ehlinden kimse bu ayeti delil getirip istivayi inkar etmemiştir.

Nerede olursanız O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı çok iyi görendir” buyruğu da şu demektir: O sizin üzerinizde görüp gözetendir. Nerede olursanız, hangi durumda olursanız, karada veya denizde, gece veya gündüz, evlerinizde ya da açıkta olunuz amellerinize tanık olandır. Bütün bu hallerin hepsi arasında ilmi açısından hiçbir fark yoktur. Hepsini görür ve işitir. Söylediklerinizi duyar, yerinizi görür, gizliliklerinizi de, fısıldaşmalarınızı da bilir. Nitekim başka yerlerde şöyle buyurmaktadır: “Bilin ki onlar ondan gizlemek için göğüslerini dürüp, bükerler. Elbiseleriyle örtündükleri zaman da onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir. Çünkü o kalplerin özünde olanı çok iyi bilendir.” (Hud/5) “İçinizden biri ister sözünü gizlesin, ister onu açıklasın, gece gizlensin veya gündüzün yoluna gitsin hepsi (onun ilminde) birdir.” (Rad/10) Ondan başka hiçbir ilah hak yoktur; onun dışında hiçbir Rabb yoktur.” (İbn Kesir)

Ebu Ömer el Maliki (hicri, 429) el vusul ila marifetil usul kitabında şöyle dedi: Ehli sünnetten olan bütün müslümanlar “Nerede olursanız O sizinle beraberdir” ayeti ve benzer ayetlerdeki beraberliğin ilimle beraberlik olduğunda, Allah’ın da semaların üstünde arşına dilediği gibi istiva etmesi meselelerinde icma etmişlerdir. Ehli sünnet: “Rahman arşa istiva etti” ayetindeki istivanın mecaz değil hakiki olduğunda icma etmişlerdir. (El-Uluv, 246)

İmam Ebû Bekr el-Âcurrî rahimehullah (280-360)
Hâfız, zâhid, Allah’ın Beyt-i Haram’ında mücavirlik yapmış bulunan. Ebû Bekr Muhammed b. el-Hüseyn el-Âcurrî eş-Şerî‘atu fi’s-Sünne adlı eseri telif etmiştir. Bu eserin başlıklarından birisi de Hulûliyye Mezhebinden Sakındırma adını taşımakta, sonra şunları şöyle demiştir:

İlim ehlinin benimsediği kanaate göre Allahu Teâlâ semâvâtın üstünde, Arşının üzerindedir. İlmi her şeyi kuşatmıştır. Yüce göklerde yarattığı her şeyi, yedi yerde bulunan her şeyi ilmiyle kuşatmıştır. Kulların amelleri O’na yükseltilir.

Şayet: “Üç kişi fısıldaşmayıversin. Muhakkak O, onların dördüncüleridir” buyruğunun anlamı nedir, diye sorulacak olursa, şöyle cevap verilir:

Maksat Onun ilmidir. Allah Arşının üstündedir, ilmiyle onların fısıltılarını kuşatmıştır. İlim ehli bunu böylece tefsir etmiştir. Ayetin başı da, sonu da O’nun Arşı üstünde olduğu halde, beraber oluştan kastın ilmi olduğuna delil teşkil etmektedir. Müslümanların kabul ettiği görüş budur.

Sonra şöyle demektedir: Bize İbn Mahled tahdis etti, bize Ebû Dâvûd tahdis etti, bize Ahmed b. Hanbel tahdis etti, bize Süreyh b. en-Numan tahdis etti, bize Abdullah b. Nâfı’ tahdis edip dedi ki, Mâlik dedi ki: Allah semâdadır. İlmi ise her yerdedir. Onun ilminin bulunmadığı hiçbir yer yok.”(
Kitabu şşeri’a Zehebi Kitabu el-Uluvv

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!