Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Hamd alemlerin Rabbi Allah’a, salat ve selam gönderilmiş bütün nebilere olsun.

Bundan sonra;  Duâ ibadettir Allah Tealay has kılmak Tevhid dir, O’ndan başkasına duâ edip yalvarmak ise şirktir.Tevhid ehlinin günahkârları ile kafirler aynı cehennemde olmayacaktır.

Allah teala Kitabında şöyle buyurdu: “Sizin bu halinizin sebebi şudur: Bir olarak Allah’a duâ edildiği vakit inkar ediyorsunuz. Eğer şirk koşulsa iman edersiniz. İşte hüküm uluvda her şeyi üzerinde ayrı büyük olan Allah’dir.”(Gafir 12)”Öyle ise kafirler hoş görmese de dini yanlız Allah’a halis kılanlar olarak ona duâ edin. “(Gafir 14)

Cahiliye ve  müşrikleri’nin özelliği; duayı,Allah’a has kılmayı kerih görmüş ve inkar etmişlerdir. Allah azze ve cellenin emri ise;Yalnız bir ve tek olarak Allah’a ihlas ile duâ ve ibadet edip müşriklerin aksine duâyı Allah’a halis kılarak duada müşriklere muhalefet edip,müşrikler gibi Allah’ın dişindakilere duada bulunmayın” demiştir.

 وَقَالَ رَبُّكُمُ ادْعُونِي أَسْتَجِبْ لَكُمْ إِنَّ الَّذِينَ يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِي سَيَدْخُلُونَ جَهَنَّمَ دَاخِرِينَ

“Rabbiniz buyurdu ki: Bana duâ edin, bende duanızı kabul edeyim. Şüphesiz Bana ibadeti büyüklüklerine yediremeyenler yakında hor ve hakir olarak cehenneme gireceklerdir.”(Gafir 60)

İmâm Ahmed dedi ki: Ebû Hureyre radiyallahu anh dedi ki: Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Allah Tealaya Dua edip ihtiyaçını istemeyene Allah gazap eder.”(Ahmed Musned hasen)

Süfyan-ı Sevri rahimehullah şöyle demiştir:Ey kulları arasında en sevdiği,kendisinden çokça dua edip isteyen ve ey kulları arasında en sevmediği,kendisinden hiçbir şey istemeyen senden başka kimse böyle değildir Rabbim.”(İbn Ebi Hatim İbn Kesir)

Müfessir Kurtubi rahimehullah der ki:  İşte bu buyruk duanın ibadetin kendisi olduğunun  delilidir. Müfessirin çoğunluğu da böyle demiştir. Anlamı da şudur: Beni dua ile Tevhid edin ve bana ibâdet edin, Ben sizin ibadetinizi kabul edip,günahlarınızı bağışlıyayım.” (Kurtubi tefsiri)

Müfessir İbn Kesir rahimehullah der ki: Şüphesiz Bana ibadeti” bana dua etmeyi, beni Tevhid etmeyi,büyüklüklerine yedirmeyenler yakında hor ve hakir olarak küçülmüşler ve alçalmışlar olarak Cehenneme gireceklerdir.”( İbn kesir Tefsiri)

Ölmüş kemiklere,çürümüşlere   duâ edip,yalvarıp taparak,ibadet edenler, kâfirler cehennemine gireceklerdir. İmâm Buhari rahimehullah Talebesi,İbn Huzeyme rahimehullah der ki; Kalbi ve lisanı Allah azze ve celleye iman eden ve onu birleyen, Allah’ın kendisine farz kıldığı ve kendisine farz kılmadığı halde,onu kendisine farz kılınmış olmadığı halde,onu kendisini teşvik ettiği iyi amellerin büyük kısmında Yaratıcısına itaat eden, bazı masiyetleri ve günahları işlemiş olsa bile masiyetleri çoğunda kaçınan bir kimsenin,Allah’a kafirlik edip inkar eden, O’nunla birlikte başka ilahlara dua eden, onun bir eşinin veya çocuğunu ki (Allah Subhanehu ve teala  bundan çok yücedir)söyleyen,Allah’ın iman edilmesini emrettiği şeylerden hiçbirine iman etmeyen, Allah’ın buyurduğu,hiçbir farzı ve nafileyi yerine getirmeyen, Allah’ın sakındırdığı hiçbir masiyetten geri durmayan kimse ile aynı kısımda olması mümkün değildir. Evet, bu ikisinin cehennemin aynı yerinde bir araya gelmesi mümkün değildir.”(İbn Huzeyme Kitâbu’t-tevhîd)

İbn Huzeyme rahimehullah O’nunla yani Allah ile birlikte başka ilahlara dua edenin,şirki ehli olduğunu açıkça beyan etmiş ve Allah ile beraber başka bir şeye  duâ edenlerin,kafirlerin girecekleri cehenneme gireceklerini söylemiştir. Günümüzde sofilerin ölmüş kemiklere ve çörümüşlere duâ edip yalvarması eski müşriklerle tıpatıp aynıdır ve eski cahiliye şirki ile bir farkı yoktur.Duayı Allah’a has kılmak Tevhiddir, O’ndan başkasına duâ edip yalvarmak ise şirktir. Duâ bir ibadettir ve Allah tealadan başkasına yapılmaz. Ölmüş kemiklere ve çürümüşlere dua edip yalvarmak ve tapmak şirktir.Her kim yalnızca ulûhiyete, ibadet tevhidinde,ilahlığa has olan bu özelliklerinden yarattılmışlardan birine Allah Subhanehu ve Teâlâ’ya  denk ederek ölürse müşrik olur ve ebediyen cehennem ateşi azabi cezalandırılmayı hak etmiş olur. Ölmüş veya hayatta olan tarikat şeyhlerine rabıta yaparak,medet ummak,onlara istiane yani duâ edip yalvarmak onlara tapmaktır bu büyük şirktir. Allah Teala şöyle buyuruyor:

 “O diri olandır, O’ndan başka hak ilah yoktur. O halde dini yalnız ona halis kılanlar olarak ona duâ edin. “Alemlerin Rabbine hamd olsun” deyin.”(Gafir 65)

” Bu böyledir, çünkü Allah hakkın tak kendisidir. Ondan başka dua edip yalvardıkları ise batıldır. Şüphesiz ki Allah Alîyydir büyüktür.”(Hac 62)

İbn Kesir rahimehullah bu âyetin tefsirin derki: Ondan başka duâ edip yalvarıp taptıkları  ise batıldır.” Ondan başka taptıkları putlar, ona denk tuttukları varlıklar,ma’bûdlar, kısacası Allah’ın dışında(Melek,Cin,Nebi ve Resuller, veli veya veli zan edilen ve itaat edilen,tağut idareciler) kendisine ibadet olunan her şey bizzat batıldır. Çünkü bu varlıklıların hiçbiri ne zarar verebilir ne de faydasağlayabilirler.”

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem ümmetine nasıl duâ edeceğini öğretmiştir. Muaviye radiyallahu anh’dan Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Namazı bitirip selam verdikten sonra:    لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَشَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَىكُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ، اَللَّهُمَّ لاَ مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ، وَلاَمُعْطِيَ لِمَـا مَنَعْتَ، وَلاَيَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّAllah’tan başka hak ilah yoktur, bir ve tekdir, onun ortağı yoktur, mülk onundur hamd onadır, o herşeye güç yetirendir. Allah’ım verdiğini kimse engelleyemez, engelediğini de kimse veremez. Zengin ve varlıklı kimsenin bu varlıklıları sana karşı hiçbir faydası olmaz.”(Buhari 844 6330 6472 Ebu Davud 1505 Nesai 1340 1341 Muslim, 1337 Sahih)

 Muslimden gelen hadiste İbn ez-Zubeyr radiyallahu anh dan Namazda selam verdiği vakit her namazın ardında şöyle derdi:     لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَ لَهُ الْحَـمْدُ وَ هُوَ عَلَىكُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ. لاَحَوْلَ وَ لاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللهِ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ، وَلاَ نَعْبُدُ إِلاَّ إِيَّاهُ، لَهُ النِّعْمَةُ وَ لَهُ الْفَضْلُ وَ لَهُ الثَّنَاءُ الْحَسَنُ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ وَ لَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَAllah’tan başka hak ilah yoktur, bir ve tekdir, onun ortağı yoktur, mülk onundur hamd onadır, o herşeye güç yetirendir. Allah’dan başka hak ilah yoktur. Ancak O’na ibadet ederiz. Nimet O’nun, fazilet O’nundur. Güzel övgüler Onadır. Allah’tan başka hak ilah yoktur. Kafirler hoşlanmasa da dini yalniz O’na has kılarız. Ayrıca dedi ki: Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem her namazın akabinde bunları tehlil ile söylerdi.”(Müslim 1342 Ebu Davud 1506 1507 Nesai 1338 1339 sahih)

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem duâ ederken şirkten uzak tevhidi öncelemiş ümmetine bu şekilde duâ etmeyi emir etmiştir. Tevhid ehlinin şirk ehliden farkı? Ebubekir Sıddık radiyallahu anh der ki: Kim Muhammede tapıyorsa,Muhammed öldü,kim,Allah’a tapıyorsa Allah diridir ölmez.”(Buhari.3667;Sahih)

Çünkü Nebi sallallahu aleyhi ve sellem Allah Teâlâ’nın ortağı ve dengi değildir ona ibadet ve dua edilmez medet umulmaz. Şirk ehli olan sofiler ise: tarikat  Şeyhimiz ölmedi tasarrufu Kıyamete kadar devam ediyor ve diridir. Ondan istiane istiğase ve istiaze edin,yardım dileyin,ona dua edip,medet umun demişler ve bu şekilde insanların şirk üzerine ölmesine vesile olmuşlardır. 

Sofiler, ölmüş kemiklere ve çürümüşlere  tapmaya davet ettikleri gibi bir de bu şirk akideleriyle kendilerini ehli sünnet sanıyorlar. Allah Teâlâ kitabında şöyle buyurdu:“ Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başka bir şeye tâbi olmaz, ancak  onlar asılsız tahminde bulunuyorlar .”(Enam/116)

Sofiler,istiane,istiğase,istiaze ve duâ ile ilgili Allah Teala’nın izni şartı şeyhlerinden ve  kabirleden istiyoruz, demeleri eski ve yeni şirk ehlinin şirklerine mazeret olsun diye uydurulmuş bir kaide olduğu gibi,kitâp hükmü ve sünnetin beyanı ile getirilen bu şartlar,icma ile bâtıldır çünkü Allah Teala’nın şöyle buyurdu: “Eğer onlara dua ederseniz, duanızı işitmezler; işitseler bile, size cevap veremezler, Kıyamet günü sizin şirk koşmanızı inkar ederler. Her şeyden haberdar olan Allah gibi hiç kimse sana haber veremez.”(Fatır 14)

“Allah’ı bırakıp da dua ettikleriniz size yardım etmeye muktedir olamazlar; Onlar kendilerine bile yardım edemezler.”(Araf 197)

” Allah’ı bırakıp da sana faydası da zararı da dokunmayacak başka şeylere dua edip yalvarma; eğer bunu yaparsan, zalimlerden olursun.”(Yunus 106)

“De ki: Allah’ı bırakıp da yalvarıp çağırdığınız, ortaklarınızı gördünüz mü? Gösterin bana! Onlar yerdeki hangi şeyi yarattılar! Yoksa onların göklerde mi bir ortaklıkları var! Yahut biz onlara, bir kitap mı verdik de onlar, o kitaptaki bir delile dayanıyorlar? Hayır! O zalimler birbirlerine, aldatmadan başka bir şey vâdetmiyorlar.”(Fatır/40)

“De ki; “Haber verin! Allah’tan başka kendilerine dua ettikleriniz yeryüzünde neyi yaratmışlar? Yoksa onların göklerde bir ortaklığı mı var? Bana gösterin. Eğer doğru söyleyenler iseniz bundan önce bir kitap yahut bilgiden bir eser varsa bana getirin.” (Ahkaf/4)

“Allah’tan başka kendisine kıyamete kadar dua etse dahi cevap veremeyecek olan ve kendilerine yaptıkları duadan habersiz olan kimselere dua eden kişiden daha sapık kim olabilir?” (Ahkaf 5)

“İnsanların bir araya toplandıklarında onlar kendilerine düşman kesilir ve onalrın ibadetlerini inkar edenler olur.”(Ahkaf 6)

Allah’tan başka kendilerine yakınlık sağlamak için ilah edindikleri şeyler, kendilerine yardım etselerdi ya! Hayır, onları bırakıp gittiler. Bu onların yalanı ve uydurup durdukları şeydir.”(Ahkaf/27)

Her hangi bir  yaratılmışa dua edip yalvarmak Allah Teâlâ’ya denkler edinmektir ve büyük şirktir, şirkin asli her hangi bir şeyi Allah’ denk edinmektir. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in bunu beyan etmiş ve günahların en büyüğü saymıştır. Buhari den gelen sahih bir rivayette: “Amr b. Şurahbil’in nakline göre Abdullah b. Mesud radiylahu anh şöyle demiştir:

قال رجل يا رسول الله اي الذنب اكبر عند الله تعال قال ان تدعو لله ندا وهو خلقك

Bir adam “Ya Rasûlallah!  Allah Teâlâ katında günahın hangisi büyüktür?” diye sordu. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem “Allah seni yarattığı halde Allah’a bir şey denk edip dua etmendir” buyurdu. O zat “Sonra hangi”  diye sordu. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem “Seninle beraber yemek yiyecek korkusuyla çocuğunu öldürmendir” buyurdu. O kimse “Bundan sonra hangisi?” dedi. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem “Komşunun eşi ile   zina etmenizdir” buyurdu. Ravi dedi ki: Allah Teâlâ’nın bunların tasdiki olan şu âyeti indirdi: “Yine onlar ki Allah ile beraber başka bir şeyi ilah edinip yalvarmazlar. Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan günahı bulur. Kıyamet günü azabı kat kat arttırılır ve ondan azapta alçaltılmış olarak devamlı kalır.”(Buhari 7532 sahih)

Dua ibadetin ta kendisidir başkasına sarf eden müşrik olur nitekim sahih hadiste; “Numan b. Beşir radiyallahu anh dan; Nebi sallallâhu aleyhi ve sellem de: “Dua ibadetin ta kendisidir. diye buyurmuştur.”(Ebu Davud, 1479; Tirmizi,2969; İbn Mace, 3828; Sahih)

Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh dan; Nebi  sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Allah nezdinde duadan daha üstün ve değerli hiçbir şey yoktur.”(Tirmizi, 301; İbn Mace, 3829; Sahih )

İşte bundaı dolayı Allah’tan başkasına dua etmek, şirktir ve bu işi yapan da  müşriktir. Nitekim Allah u Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

وَمَن يَدْعُ مَعَ اللَّهِ إِلَهًا آخَرَ لَا بُرْهَانَ لَهُ بِهِ فَإِنَّمَا حِسَابُهُ عِندَ رَبِّهِ إِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْكَافِرُونَ

Kim Allah ile berâber, hakkında hiçbir delil bulunmayan başka bir ilâha dua edip  yalvarırsa, artık onun hesâbı ancak Rabbinin katındadır. Şu şübhesiz ki, kâfirler kurtuluşa ermez.”(Mü’mümin 117)

إِنِّي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذِي فَطَرَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ حَنِيفًا وَمَا أَنَاْ مِنَ الْمُشْرِكِي

“Ben hanîf olarak, yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah’a çevirdim ve ben müşriklerden değilim.”(Enam/79)

Ben Hanîf olarak, yüzümü gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah’a çevirdim

ve ben Müşriklerden değilim. ” Yani, ben ancak tüm mahlukatı yaratan, yoktan var eden, görevini veren, kaderini belirleyen, işlerini düzenleyen, her şeyin sahipliği kendi elinde olan, her şeyin yaratıcısı, rabbi, maliki ve ilâhı olan Allah’a ibadet ederim.” Allah azze ve celle’ye hamd Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e ve onlara güzelce tabii olanlara salat ve selam olsun.” A Kadir Gören

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!