Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Büyünün tehlikesinden korunmanın en önemli yolu, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’den sahih olarak rivâyet olunan şer’î zikir ve duâlarla kişinin kendisini korumaya almasıdır.
Bu zikir ve duâlardan bazıları şunlardır:

  1. Her namazın akabinde, selâmdan hemen sonra bu konuda gelen meşrû duâların akabinde Âyete’l-Kürsî’yi okumak.
  2. Bu zikir ve duâlardan birisi, uykudan önce Âyete’l-Kürsî’yi okumak.
    Âyete’l-Kürsî; Kur’an-ı Kerim’in en büyük ve en önemli âyetidir. Bu âyet şudur:
    اللَّه لا إِلَهَ إِلا هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلا نَوْمٌ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ مَنْ ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلا بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلا يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِهِ إِلا بِمَا شَاءَ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَلا يَؤدُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ [ سورة البقرة الآية: ٢٥٥]
    “Allah, O’ndan başka ilah olmayan, kendisini uyuklama ve uyku tutmayan, Hayy, Kayyûm’dur (her an yarattıklarını gözetendir). Göklerde ve yerde olan ancak O’nundur.O’ nun izni olmadan katında şefaat edecek kimdir? Onların işlediklerini, işleyeceklerini bilir. O’nun dilediğinden başka ilminden hiçbir şeyi kavrayamazlar. Kürsüsü gökleri ve yeri kaplamıştır/kuşatmıştır.Onların gözetilmesi O’na ağır gelmez. O yücedir, büyüktür.” (Bakara/ 255).
  3. Yine, bu zikir ve duâlardan birisi, her farz namazın akabinde selâmdan sonra İhlas, Felâk ve Nas sûrelerini okumaktır. Sabah ve akşam namazlarının farzlarından hemen sonra ise, bu üç sûreyi üçer defa okumaktır.
  4. Yine, bu zikir ve duâlardan birisi, gecenin ilk bölümünde (uykudan önce) Bakara sûresinin son iki âyetini (Âmene’r-Rasûlü) okumaktır. Bu iki âyet, şudur:
    آمَنَ الرَّسُولُ بِمَا أُنْزِلَ إِلَيْهِ مِنْ رَبِّهِ وَالْمُؤْمِنُونَ كُلٌّ آمَنَ بِاللَّهِ وَمَلائِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ لا نُفَرِّقُ بَيْنَ أَحَدٍ مِنْ رُسُلِهِ وَقَالُوا سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَإِلَيْكَ الْمَصِيرُ لا يُكَلِّفُ اللَّهُ نَفْسًا إِلا وُسْعَهَا لَهَا مَا كَسَبَتْ وَعَلَيْهَا مَا اكْتَسَبَتْ رَبَّنَا لا تُؤَاخِذْنَا إِنْ نَسِينَا أَوْ أَخْطَأْنَا رَبَّنَا وَلا تَحْمِلْ عَلَيْنَا إِصْرًا كَمَا حَمَلْتَهُ عَلَى الَّذِينَ مِنْ قَبْلِنَا رَبَّنَا وَلا تُحَمِّلْنَا مَا لا طَاقَةَ لَنَا بِهِ وَاعْفُ عَنَّا وَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا أَنْتَ مَوْلانَا فَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ [ سورة البقرة الآيتان: ٢٨٥-286]
    “Rasul ve (ona) îmân edenler, ona Rabbinden indirilene îmân ettiler.Hepsi de Allah’a, meleklerine, kitaplarına, Rasullerine îmân ettiler ve onlar arasından hiçbirisini ayırt etmeyiz, işittik ve itaat ettik. Rabbimiz! Affını dileriz, dönüş yalnızca sanadır dediler. Allah bir kimseye ancak gücünün yeteceği kadar yükler; kazandığı iyilik lehine, ettiği kötülük de aleyhinedir. Rabbimiz! Eğer unutur veya hataya düşersek, bizi sorumlu tutma. Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme. Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme. Bizi affet! Bizi bağışla! Bize acı! Sen bizim mevlâmızsın. Kâfirlere karşı bize yardım et!” (Bakara/285-286)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den sahih olarak gelen bir hadiste o şöyle buyurmuştur:
(( مَنْ قَرَأَ آيَةَ الْكُرْسِيِّ فِي لَيْلَةٍ لَـمْ يَزَلْ عَلَيْهِ مِنَ اللهِ حَافِظٌ، وَلَا يَقْرَبُهُ شَيْطَانٌ حَتَّى يُصْبِحَ. )) [ رواه البخاري نحوه]
“Kim, geceleyin (uykudan önce) Âyete’l-Kürsî’yi okursa, (onu koruması için) Allah tarafından koruyucu bir melek görevlendirilir ve sabahlayıncaya kadar şeytan ona yaklaşamaz.” (Buhârî 2311 3375 bu lafza yakın bir şekilde rivâyet etmiştir.)

Yine, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem’den sahih olarak gelen başka bir hadiste o şöyle buyurmuştur:
(( مَنْ قَرَأَ بِالْآيَتَيْنِ مِنْ آخِرِ سُورَةِ الْبَقَرَةِ فِي لَيْلَةٍ كَفَتَاهُ.)) [ رواه البخاري ]
“Kim, geceleyin (uykudan önce) Bakara sûresinin son iki âyetini (Âmene’r-Rasulu) okursa, bu iki âyet onu her türlü kötülükten korur.” (Buhârî 5009 Muslim 9051 Ebu Davud 1397 Tirmizi 2881 İbn Mace 1369 sahih)

  1. Yine, bu zikir ve duâlardan birisi, bir kimsenin, gece olsun, gündüz olsun, evde, çölde, havada veya denizde bir yerde ikâmet etmek istediği zaman şu duâyı çokça okumasıdır:
    (( أَعُوذُ بِكَلِمَـاتِ اللهِ التَّامَّاتِ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ. )) [ رواه أحمد والنسائي وصححه الألباني]
    “Yarattıklarının şerrinden, Allah’ın eksiksiz sözlerine sığınırım.” (  Ebu Davud 3898 Ahmed  Musned 14513 Nesâî, es-Sunenul Kubra 10430  sahih)

Nitekim Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:
(( مَنْ نَزَلَ مَنْزِلًا، ثُمَّ قَالَ: أَعُوذُ بِكَلِمَـاتِ اللهِ التَّامَّاتِ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ، لَمْ يَضُرَّهُ شَيْءٌ حَتَّى يَرْتَحِلَ مِنْ مَنْزِلِهِ ذَلِكَ )) [ رواه مسلم ]
“Kim, bir yerde konakladıktan da sonra: ‘ Yarattıklarının şerrinden, Allah’ın eksiksiz sözlerine sığınırım’ derse, o konakladığı yerden ayrılıncaya kadar hiçbir şey ona zarar veremez.” (Müslim  314 2018 Ebu Davud 3898 Ahmed Musned 14511 14512 14513 14514 Tirmizi 3437 İbn Mace 3518 sahih)

  1. Yine,bu zikir ve duâlardan birisi, sabah ve akşamleyin üç defa şu duâyı okumaktır:
    (( بِسْمِ اللهِ الَّذِي لاَ يَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ فيِ الْأَرْضِ وَلاَ فيِ السَّمَـاءِ، وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ.))[ رواه الترمذي وأبو داود وابن ماجه وأحمد وصححه الألباني]
    “İsmiyle yerde ve gökte hiçbir şeyin zarar veremediği Allah’ın adıyla (başlarım). O, hakkıyla işiten ve her şeyi bilendir.” (Ebu Dâvûd, 484 Tirmizî, 228  İbn-i Mâce 230 Ahmed Musned 14515 14516 14517   Sahih )
    Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bu duâyı okumaya teşvik etmiş ve bu duânın her türlü kötülükten kurtulmanın sebebi olduğunu belirtmiştir.
    Her kim, şeytanın şerrinden Allah Teâlâ’ya sığınmak için okunan bu duâ ve sûreleri, samimiyetle, Allah Teâlâ’ya îmân ederek ve O’na güvenip dayanarak, delâlet ettiği anlamlarını gönül huzuruyla sürekli olarak okursa, büyü ve diğer her türlü şerli şeylerden korunmanın en büyük sebeplerinden birisine sarılmış olur.
    Yine, bu duâ ve sûreleri çokça okumakla birlikte Allah Teâlâ’ya sığınmak ve O’ndan zararı gidermesini ve hastalığı ortadan kaldırmasını niyaz etmek, vuku bulduktan sonra büyüyü defetmenin (kovmanın) en büyük sebeplerindendir.
    Hastalıkları, büyü ve diğer şerli şeylerden tedâvi etmek için, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’den sâbit olan duâlardan birisinde, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ashâbını şu duâ ile rukye etmiştir.
    اَللَّهُمَّ رَبَّ النَّاسِ أَذْهِبِ الْبَأْسَ، وَاشْفِ أَنْتَ الشَّافيِ لاَ شِفاَءَ إِلاَّ شِفاَؤُكَ، شِفاَءً لاَ يُغاَدِرُ سَقَمـاً.
    “Ey insanların Rabbi olan Allahım! Hastalığın şiddetini giderip şifâ ver. Şifâ veren yalnızca sensin. Senin şifândan başka şifâ yoktur. Öyle bir şifâ ver ki hiçbir hastalık kalmasın.” (Buhari. 5743;  Müslim Tıp 5671 Ebu Davud 3883 İbn Mace 3530 Ahmed Musned 23234 sahih )

Bu rukyelerden birisi de, Nebi  sallallahu aleyhi ve sellem- hastalandığında Cebrâil aleyhisselâm’ın kendisinin üzerine okuduğu şu duayı da okumalıdır:
(( بِسْمِ اللهِ أُرْقيِكَ مِنْ كُلِّ شَيْءٍ يُؤْذيِكَ وَمِنْ شَرِّ كُلِّ نَفْسٍ أَوْ عَيْنٍ حاَسِدٍ، اَللهُ يَشْفيِكَ، بِسْمِ اللهِ أُرْقيِكَ. )) [ روا مسلم ]
Allah’ın adi ile sana okuyorum, her bir nefsin yahut her bir hasetçinin gözünün şerrinden Allah sana şifa versin. Allah’ın adı ile sana okuyorum.”(Muslim Tip 5665 Tirmizi 972 İbn 3523 sahih)
Bu duâyı üç defa tekrarlar.
Yine de en iyisini Allah Teâlâ bilir.
Bkz: (Mecmû’u Fetâvâ İbn-i Baz -Allah ona rahmet etsin-; c: 8)

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!