Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

الحمدالله رب العالمين و الصلاةو السلام على اشرف الانبياء والمرسلين اما بعد Hamd alemlerin Rabbi Allah’a, salat ve selam gönderilmiş bütün nebilere olsun. Bundan sonra; “Yoksa darda kalmış olana kendisine dua ettiğinde duasını kabul edip, o kötülüğü gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri yapan Allah ile birlikte bir ilah mı vardır? Ne kadar az düşünüyorsunuz!” (Neml/62) Allah’u subhanehu ve Te’ala zorluk ve sıkıntı hallerinde kendisine dua edilenin, musibetler halinde kendisine umut bağlananın o olduğuna dikkat çekmektedir. Allaha azze ve celle’nin: “Denizde size bir sıkıntı dokunduğu zaman ondan başka yalvardıklarnız kaybolur.” (İsra/67) “Sonra size herhangi bir sıkıntı gelip çattığında ona yalvarıp yakarırsınız.” (Nahl/53) buyrukları gibidir. İşte burada da “yoksa bunalmış olana kendisine dua ettiğinde duasını kabul edip… mı” buyurmaktadır. Yani çaresiz kalmışın, bunalmışın ondan başka sığınağı kimdir? Çaresizlerin, darda kalmışların darlıklarını ondan başka kim giderir? (İbn kesir) İmam Ahmed dedi ki: Ebu Temime el-Huceymi Belhuceym’den bir adamdan şöyle dediğini nakletmektedir: Ey Allah’ın Rasulu sen kime dua ediyorsun? dedi. Allah Rasulu şöyle buyurdu: Bir ve tek olan Allah’a dua ediyorum. O Allah ki sana bir darlık ve sıkıntı isabet ettiği zaman ona dua edersin, senin o sıkıntını giderir. Uçsuz bucaksız bir yerde bir şeyini kaybedecek olursan kendisine dua ettiğin vakit o kaybettiğini sana geri veren, sana bir kıtlık musibeti gelip çattığında kendisine dua ettiğin vakit sana ihtiyacın olan ekini yeşertene dua ediyorum. Bu adam: ‘Bana tavsiyede bulun’ dedim dedi. Allah Rasulu: ‘Kimseye sövme, hiçbir marufu işlemekten geri kalma. İsterse kardeşini güler yüzle karşılamak dahi olsun, isterse bu su doldurmak isteyenin kabına kendi kovandan su boşaltman olsun. İzarını baldırının ortasına kadar sarkıt. Bunu istemezsen aşıkkemiğine kadar sarkıt. Sakın izarını aşağıya kadar sarkıtma , çünkü bu şekilde izarını (elbiseni) uzatıp sarkıtman kibirlenmekten ileri gelir ve elbette Allah kibirlenmeyi sevmez’’ (Ebu Davud. 4084; İmam Ahmed, 20454;Sahih) “İşte bundan dolayı Allah azze ve cell’nin: “Yoksa bunalmış olana kendisine dua ettiğinde duasını kabul edip, o kötülüğü gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri yapan mı? Allah ile birlikte bir ilah mı vardır?” buyurmaktadır. Yani bunlara gücü yeten, Allah ile birlikte kendisine ibadet olunan başka bir ilah mı vardır? Bütün bunları yapanın yalnızca Allah olduğu bilinen bir gerçektir artık. “Ne kadar az düşünüyorsunuz!” Onlara hakkı gösterip, ona iletecek ve kendilerini dosdoğru yola hidayet edecek şekilde düşünüp öğüt almaları ne kadar da azdır! Allah azze ve celle kendisine dua etmesi halinde bunalmış olanın duasını kabul edeceğini taahhüt etmekte ve bu hususta kendi zatı hakkında böylece haber vermektedir. Çünkü zorunlu olarak O’na sığınmak, ihlasın bir neticesidir. Kalbin O’ndan başka herkesten ilişkiyi koparmasının bir belirtisidir. Allah’u subhanehu nezdinde ise ihlasın önemli bir yeri ve bir mükafatı vardır. Bu ister mü’minin ortaya koyduğu bir tavır olsun, ister kâfirin, ister itaatkar bunu yapsın, ister günahkar. Nitekim Allah Subahanehu şöyle buyurmaktadır: “Nihayet siz gemilerde bulunduğunuz zaman, onlar da içindekileri güzel bir rüzgar ile götürüp kendileri de bununla sevindikleri sırada o gemilere şiddetli bir fırtına gelip çatar. Her taraftan da şiddetli dalgalar onlara hücum etmeye başlayıp kendilerinin çepeçevre kuşatıldıklarını sandıkları bir sırada dinlerini yalnızca Allah’a halis kılanlar olarak O’na şöyle dua ederler: “Andolsun ki, eğer bizi kurtarırsan, muhakkak şükredenlerden oluruz.” (Yunus/22) “Onları karaya kurtarınca da bakarsın ki onlar ortak koşarlar.” (Ankebut/35) Allah azze ve celle onların çaresizlikten bunaldıkları bir sırada ihlas ile dua ettikleri vakit dualarını kabul etti. Bununla beraber onların tekrar şirk ve küfürlerine geri döneceklerini de biliyordu. Allah azze ve celle: “Gemiye bindiklerinde dini yalnız Allah’a halis kılanlar olarak O’na yalvarırlar” (Ankebut/65) diye buyurmaktadır. Buna göre o çaresiz kalıp, bunalmış olanın duasını çaresizliği ve ihlası dolayısı ile kabul eder. (İbn kesir) Allah azze ve celle’ye hamd, Rasulullah sallahu aleyhi ve sellem’e, O’nun ailesine ve ashabına salat ve selam olsun.

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!