Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Hamd Alemlerin Rabbi Allah’a, salat ve selam gönderilmiş bütün Nebilere olsun. Bundan sonra;

Ahir zamanda ortaya çıkarak Kıyamet’in yaklaştığını, kopmak üzere olduğunu gösteren belirtiler. Bu belirtiler genellikle Küçük Alametler ve Büyük Alametler olmak üzere iki bölüm halinde incelenir.

Buhari ve Muslim, Nesai ,Ebu Davud, Tirmizi ,İbn Mace ,Ahmed Musned, Malik Muvatta ve diğer hadis külliyatları ise Kıyamet’ten önce ortaya çıkacak alametlerden söz eden çok sayıda hadis ihtiva eder. İslam alimleri hadislerde dile getirilen alametleri nitelikleri açısından değerlendirerek bunları Küçük Alametler Alamat-ı Suğra ve Büyük Alametler Alamat-ı Kubra olmak üzere iki başlık altında toplamışlardır. Biz büyük alametlerini açıklayacağız İnşaAllah;

Ahiret günü’ne İmanın anlamı onun kaçınılmaz olarak geleceğine inanmak ve buna uygun olarak gereğince amel etmektir. Kıyametin kopmasından önce kaçınılmaz olarak ortaya çıkacak olan kıyametin büyük ve küçük alametlerine iman etmek ahiret gününe iman etmenin içindedir. Ahiret gününe iman etmeye dahildir. Her kim kıyamet alametlerine iman etmezse Allah azze ve celle’nin kitabını yalanlamıştır ve Nebi sallallahu aleyhi ve sellem‘in haber verdiği kıyamet haberlerini de yalanladığı için Nebi sallahu aleyhi ve sellem’i yalanlamıştır. Kıyamet’in büyük alametleri Kitab, Sünnet ve İcma ile sabittir. Her kim inkar ederse küfre girme tehlikesiyle yüz yüze kalır. Kıyamet alametlerini inkar eden insanların çoğu ilmi dayanaklardan yoksun, daha açık söylemek gerekirse iyi bir dini eğitim görmemiş velevki ünüversite okumuş olsalarda avamdan kimselerdir. Bu kişilerin bazlarıda daha ziyade Arapça bilgisine daynarak ve akıllarına ve hevalarına göre hükümler çıkardıklarını görmekteyiz. Hatta öyle bir duruma gelmişlerdir ki kendilerini tefsir konusunda Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’den daha üstün ve yetkili bir tefsir anlayışına sahip görmektedirler. Bizlere bir Müslüman olarak düşen şey, Kur’an‘ı ve Sünnet’i Ehl-i Sünnet’in muhakkik alimlerinin eserlerine bakarak onların fehim ve menheclerine uygun olarak anlamaktır. İmam Malik rahimehullah’ın bu konudaki şu sözü çok dikkate şayandır: “Bu ümmetin başı ne ile ıslah olduysa sonu da aynısıyla ıslah olur”. Yani bizim yapacağımız şey selefi salihin’in yoluna uymak; küfürden, şirkten ve bid’atlerin hepsinden uzak durmaktır.

Nitekim Nebi sallallahu aleyhi ve sellem Buhari ve Müslim’den gelen sahih bir rivayette; Ebu Hureyre radıyallahu anh’ın nakline göre Rasalullah sallallahu aleyhi ve sellem’in iki parmağını kastederek “Ben ve kıyamet şu ikisi gibi (birbirine yakın olarak) gönderildim” buyurmuştur. (Buhari, 6505; Muslim, Fiten; Sahih)

Buhari ve Müslim’den gelen sahih bir rivayette; Sehl radıyallahu anh’ın nakline göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem iki parmağını uzatıp, işaret ederek “Kıyamet günü ile ben şu ikisi gibi gönderildim” buyurmuştur.” (Buhari, 6503; Muslim, Sahih) Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in “Ben kıyamete yakın gönderildim” hadisi ondan fazla sahabeden rivayet edilmiştir. Hadis mütevatirdir.

Kıyamet’in büyük alametleri ise şu hadis de toplu olarak zikredilir; Müslim’den gelen sahih bir rivayette; Huzeyfe bin Useyd el-Gıfari radıyallahu anh’dan; “Biz bir evin gölgesinde gölgeleniyorduk. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’de odadan bizim yanımıza indi. Kıyametten bahsettik. Seslerimiz yükseldi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Önce on alamet olmadan kıyamet olmaz, veya kopmaz. Güneşin batıdan doğması, Dabbet’ül Arz’ın çıkması, Ye’cuc ve Me’cuc’un çıkması, Deccal’in çıkması, Meryem oğlu İsa aleyhisselam’ın inmesi , Dumanın çıkması, biri batıda biri doğuda, biri de Arap Yarımadası’nda olmak üzere üç yerin batması, bu alametlerin en sonu Aden’den çıkacak bir ateştir. İnsanları Mahşer’e sevkedecek.” (Muslim, 2901; Tirmizi, 2183; İbn Mace, 4041; Sahih)

1- “Onlar ancak kendilerine meleklerin gelmesini veya Rabbinin gelmesini yahut Rabbinin bazı alametlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin bazı alametleri geldiği gün, önceden inanmamış ya da imanında bir hayır kazanmamış olan kimseye artık imanı bir fayda sağlamaz. De ki: Bekleyin, şüphesiz biz de beklemekteyiz!” (En’am/158)

Buhari ve Müslim’den gelen sahih bir rivayete göre; Ebu Hureyre radıyallahu anh’in nakline göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Güneş batıdan doğuncaya kadar kıyamet kopmaz.” Güneş batıdan doğduğu zaman insanların hepsi onu görürler de toptan iman ederler, işte bu “Rabbinin bazı alametleri geldiği gün önceden inanmış ya da imanında bir hayır kazanmamış olan kimseye artık imanı bir fayda sağlamaz.” (En’am/158) diye haber verdiği zamandır. Muhakkak ki kıyamet şüphesiz kopacaktır. Öyle bir halde ki alım satım için satıcı ile müşteri aralarında kumaşlarını yaymış olacaklar da alım satım yapamadan ve kumaşlarını da düremeden ansızın kopacaktır. Yine muhakkak kıyamet kopacaktır. Şöyle ki kişi sağımlı devesinin sütünü sağıp getirdiği halde onu tadıp içemeden ansızın kopacaktır. Yine kıyamet şüphesiz kopacaktır. Öyle bir halde ki kişi su havuzunu sıvayıp, tamir edecek fakat kıyamet ansızın kopacak da havuzun suyunu kullanmak nasip olmayacaktır. Kıyamet muhakkak kopacak; Öyle bir çabukluktaki sizden herhangi birisi yemek yerken lokmasını ağzına kaldıracak, fakat kıyamet ansızın kopacak da o lokmayı yiyemeyecektir.” (Buhari, 6506; Müslim, 157; Ebu Davud, 43121; İbn Mace, 4067; Ahmed Musned, 21510; Sahih)

“Önceden inanmamış ya da imanında bir hayır kazanmamış olan kimseye artık imanı bir fayda sağlamaz.” bu ayet hakkında Taberi rahimehullah şöyle demiştir: “Güneş batıdan doğmadan önce iman etmemiş olan kafire doğduktan sonraki imanı fayda sağlamaz. Güneş batıdan doğmadan önce salih amel işlememiş olan mümine güneş doğduktan sonra salih ameli fayda vermez. Çünkü o esnadaki imanın ve salih amelin durumu canın boğaza geldiği esnadaki iman ve amelin hükmü gibidir. Şöyle ki bu iman ve amel hiçbir fayda sağlamaz. Nitekim Allah azze ve celle “Fakat azabımızı gördükleri zaman imanları kendilerine bir fayda vermeyecektir” (Ğafir/85) buyurmaktadır.

Buhari’den gelen sahih bir hadistede “Kulun tövbesi canı boğazına gelmedikçe kabul olunur” denilmektedir.” (Buhari, 4636; Sahih) Güneşin batıdan doğuşu on dört tane sahabeden rivayet edilmiştir ve mütevatirdir.

2- “O söz aleyhlerine gerçekleşince biz onlara yerden bir dabbe çıkartırız. Onlara: “İnsanlar âyetlerimize inanmıyorlardı” diye söyler.” (Neml/82)

Bu dabbe insanların bozulacağı, Allah’ın emirlerini terk edip, hak dini değiştirecekleri ahir zamanda çıkacaktır. Allah onlara yerden bir dabbe çıkartacaktır. Bunun Mekke’den çıkacağı söylendiği gibi başka yerlerden çıkacağı da söylenmiştir. Allah azze ve celle’nin izniyle ilerideki açıklamalarda geleceği gibi, bu dabbe insanlarla bu husus hakkında konuşacaktır. İbn Abbas, Hasan ve Katade aynı zamanda Ali radıyallahu anh’dan da rivayet edilmiştir ki: Onlara hitap ederek konuşacaktır. Dabbe hakkında çok sayıda hadis ve ashab ile tabiinden gelen rivayetler (eserler) bulunmaktadır.

Müslim’den gelen sahih bir rivayette; Ebu Hureyre radıyallahu anh şöyle demiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: “Üç husus ortaya çıktı mı eğer önceden iman etmemiş yahut imanı halinde herhangi bir hayır kazanmamış ise hiçbir nefse imanının faydası olmayacaktır. (Bunlar) Güneşin batıdan doğması, Deccal ve Dabbetu’l-Arz’ın çıkmasıdır.” (Muslim, 2947; Tirmizi, 3072; Sahih)

İmam Ahmed’den gelen sahih bir rivayette; Ebu Umame radıyallahu anh’dan: Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Dabbe çıkıp herkesin alnını damgalayacak. Sonra (damgalılar) aranızda yaşayacak. Hatta deve satın alan birine başka biri: ‘Bunu kimden satın aldın?’ diye soracak da o şu cevabı verecek: ‘Alnı damgalı olanların birinden satın aldım.’ (Ahmed, Musned, 28717; 28719; Sahih) Yerden dabbenin çıkışı yedi tane sahabeden rivayet edilmiştir. Mütevatirdir.

3- “Nihayet Ye’cuc ve Me’cuc (sedleri) açıldığı ve onlar her tepeden akın ettiği zaman…” (Enbiya/96)

“Gerçek va’d olan kıyamet artık yaklaşmıştır. İşte o zaman, küfredenlerin gözleri donakalır ve “Yazıklar olsun bize! Biz, bundan gaflet içinde idik; daha zalimdik.” derler. (Enbiya/97)

Allah azze ve celle bu ayet-i kerimede ise: “Nihayet Ye’cüc ile Me’cüc açılıp her yüksekçe tepeden hızlıca indiklerinde” buyurmaktadır ki, bozgunculuk yapmak için hızlıca koşacakları anlamına gelir. “Hadeb: Yüksekçe tepe” ise yerin yüksekçe tarafları demektir. Bu açıklamayı İbn Abbas, İkrime, Ebu Salih, Sevri ve başkaları yapmıştır. İşte çıkacakları sırada onların vasıfları bu olacaktır. Bu haberi dinleyen, ona tanık olan kimse gibidir. “Kimse sana her şeyden haberdar olan (Allah) gibi haber veremez.” (Fatır/14) İşte bu, olmuşu ve olacağı bilenin, göklerin ve yerin gizliliklerini bilenin haber vermesidir. Ondan başka hiçbir hak ilah yoktur.

İbn Cerir dedi ki, Ubeydullah b. Ebi Yezid ded ki: “İbn Abbas, oyun oynarken biri diğerinin üzerine sıçrayan çocuklar gördü. İbn Abbas radiyallahu anh bunun üzerine: İşte Ye’cuc ile Me’cuc böyle çıkacaktır”. Onların çıkacakları nebevi sünnette pek çok hadis-i şerifte söz konusu edilmiştir:

Buhari’den gelen sahih bir rivayette; Zeynep binti Cahş radıyallahu anh şöyle anlatmıştır: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bir gün korku ile Zeyneb’in yanına girerek “La ilahe illallah! Vukuu yaklaşan bir kötülükten dolayı vay Arapların haline! Bugün Ye’cuc ve Me’cuc’ün şeddinde şunun gibi bir delik açıldı” buyurdu, sonra baş parmağı ile ona yakın olan şehadet parmağını halkaladı. Zeyneb binti Cahş dedi ki: Ben “Ya Rasulullah! İçimizde bu kadar iyi kimseler varken biz helak edilir miyiz?” diye sordum. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem “Evet, fısk ve günah çoğaldığı zaman (helak olursunuz)” buyurdu. (Buhari, 7136; Sahih)

Buhari’den gelen sahih bir hadiste; Ebu Hureyre radıyallahu anh’ın nakline göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem “Redm (Ye’cuc ve Me’cuc Şeddi) şunun gibi açıldı” buyurmuştur. (Buhari, 7137; Sahih) Ye’cüc ve Me’cüc’ün çıkışı beş sahabeden rivayet edilmiştir, hadisler mütevatirdir.

4- Deccal’in ortaya çıkışı: Deccal, kıyamette zuhur edecek yalancı bir kişidir, İslam Dini’ni ve Müslümanları ifsad edip, kötülüğe ve bozgunculuğa sevketmek isteyecektir. Deccal’in sağ gözünün kör olduğu, iki gözünün arasında “kafir” yazdığı, çocuğunun olmadığı, Medine’ye ve Mekke’ye giremeyeceği, ortaya çıktıktan sonra yeryüzünde kırk gün kalacağı, bu süre içerisinde istidrac türünden bazı olağanüstü olaylar göstereceği, daha sonra da yine Kıyamet’in büyük alametlerinden olan İsa aleyhisselam’ın yeryüzüne inmesiyle onun tarafından öldürüleceği sahih hadislerde belirtilmiştir.

Buhari ve Müslim’in sahihin de gelen rivayette; Abdullah b. Umer radiyallahu anh şöyle demiştir: Nebi sallallahu aleyhi ve selem’in yanında Deccal’den söz edildi. Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem “Şüphesiz Allah sizin üzerinize gizli olmaz. Çünkü Allah kör şaşı gözlü değildir” buyurdu ve eliyle kendi gözüne işaret etti. “Mesih Deccal ise sağ gözü kör şaşıdır. Sanki onun gözü salkımındaki emsalinden dışarı çıkmış iri bir üzüm tanesi gibidir.” (Buhari, 7407; Müslim, 169; Sahih)

Buhari ve Muslim’in sahihinde gelen rivayette; Enes radıyallahu anha’dan Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Allah Teala’nın gönderdiği her bir Nebiye kendi kavmine muhakkak o pek yalancı, şaşı Deccal’den haber verip sakındırmıştır. Çünkü o kör ve şaşıdır. Rabbiniz ise kör ve şaşı gözlü değildir. Deccal’in iki gözü arasında ‘kafir’ yazılmıştır.” (Buhari, 7408; Muslim, 2933; Tirmizi, 2245; Ebu Davud, 4316; Sahih)

Buhari’den gelen sahih bir rivayette; Ebu Hureyre radıyallahu anh’ın nakline göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem “Medine’nin giriş yerleri üzerinde birtakım melekler vardır. Medine’ye veba hastalığı ve Deccal giremez” demiştir. (Buhari, 7133; Sahih) Deccal’in çıkışı seksen rivayetten fazladır ve İsa aleyhisselam’ın rivayetleriyle beraber seksen rivayettir Hadisler mütevatirdir

5- “Şüphesiz ki o, Saatin ilmidir. Onda hiç şüpheye düşmeyin, Bana uyun. Dosdoğru yol işte budur.” (Zuhruf/61)

“Ehl-i Kitaptan her biri, ölümünden önce ona muhakkak İsa’ya iman edecektir. Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır.” (Nisa/159)

Bilakis Allah onu kendi katına yükseltti: İsa’yı kesin olarak öldürmediler. Çünkü onun öldürülüşü hususunda zan ve şüphe içindeydiler. Bilâkis Allah onu sağ olarak semalara yükseltti. Allah Azîz’dir, Hakîm’dir: Düşmanlarından, intikam almakta güçlüdür. Yargı ve idaresini de yerli yerince yapar. Kitab ehlinden, ölmeden önce İsa’ya inanmayacak yoktur: Kitâb ehlinden herkes, Deccal’ı öldürmek üzere yeryüzüne indiğinde, ölümünden önce İsa’ya mutlaka iman edecek ve onu doğrulayacaktır. O zaman bütün milletler İslâm milleti adıyla tek millet haline gelecektir. Hasen dedi ki: “Vallahi İsa şu anda Allah katında diridir. İsa, yeryüzüne indiğinde herkes ona iman edecektir. O, Kıyamet Günü’nde onların aleyhine şâhid olacaktır:. Kıyamet Günü’nde İsa aleyhisselam kendisini kimin tasdik ettiğine, kimin yalanladığına şehadette bulunacaktır. (Taberi Sahih eser)

Buhari’den gelen rivayette; Ebû Hureyre radıyallâhu anh dedi ki; Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Sizin imamınız kendinizden olacağı halde, Meryem oğlunun ineceği zamanda haliniz ne olacak?” (Buhari, 3449; Muslim, Sahih)

Buhari ve Müslim’den gelen sahih bir rivayette; Ebu Hureyre radıyallahu anh dedi ki: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Nefsim elinde olana yemin ederim ki fazla zaman geçmeden Meryem oğlu aranızda adaletli bir hakem olarak inecektir. Haçı kıracaktır, domuzu öldürecektir, savaşı kaldıracaktır, mal o kadar artacak ki kimse onu kabul etmeyecektir ve nihayet bir tek secde dahi dünyadan ve içindekilerinden hayırlı olacaktır.” (Buhari, 3448; Muslim; Sahih) İsa aleyhiselam’ın inişi ile ilgili seksenden fazla hadis rivayet edilmiştir ve bu hadisler mütevatirdir.

6- Duhan’ın çıkışı: Duman anlamına gelen duhan da Kıyamet’in büyük alametlerinden biridir. Kıyametin vukuundan önce dünyayı bir duman bulutu kaplayarak, kırk gün ve kırk gece kalacak, mü’minler nezleye tutulmuş gibi, kafirler ise sarhoş gibi olacaklardır.

“Şimdi sen, göğün, insanları bürüyecek açık bir duman çıkaracağı günü bekle.”(Duhan/10)

Müslim’den gelen sahih bir rivayette; Huzeyfe bin Useyd el-Gıfari radıyallahu anh’dan: Biz bir evin gölgesinde gölgeleniyorduk. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’de odadan bizim yanımıza indi. Kıyametten bahsettik. Seslerimiz yükseldi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Önce on alamet olmadan kıyamet olmaz, veya kopmaz. Güneşin batıdan doğması, Dabbetül Arzın çıkması, Ye’cuc ve Me’cucun çıkması, Deccal’ın çıkması, Meryem oğlu İsa aleyhisselam’ın inmesi, Dumanın çıkması, biri batıda biri doğuda, biri de Arap Yarımadası’nda olmak üzere üç yerin batması, bu alametlerin en sonu Aden’den çıkacak bir ateştir. İnsanları Mahşere sevkedecek.” (Muslim, 2901; Tirmizi, 2183; İbn Mace, 4041; Sahih)

Yine İbn Cerir dedi ki: Ebu Malik el-Eş’ari radıyallahu anh dedi ki: Rasulullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Rabbiniz sizi üç şeyden sakındırdı: Mümini nezle gibi yakalayacak, kafiri ise onun her bir yerinden çıkacak kadar şişirecek şekilde yakalayacak olan duman, ikincisi Dabbe, üçüncüsü de Deccal’dir.” (Taberi, 31062; Hasen)

7 – 8 – 9 – Doğu’da, Batı’da, Arap Yarımadası’nda olmak üzere üç bölgede yer çöküntülerinin meydana gelmesi de Kıyamet’in büyük alametlerindendir.

Müslim’den gelen sahih bir rivayette; Huzeyfe bin Useyd el-Gıfari radıyallahu anh’dan: “Biz bir evin gölgesinde gölgeleniyorduk. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’de odadan bizim yanımıza indi. Kıyamet’ten bahsettik. Seslerimiz yükseldi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Önce on alamet olmadan kıyamet olmaz, veya kopmaz. Güneşin batıdan doğması, Dabbetü’l Arz’ın çıkması, Ye’cuc ve Me’cuc’un çıkması, Deccal’ın çıkması, Meryem oğlu İsa aleyhisselam’ın inmesi, Dumanın çıkması, biri Batı’da biri Doğu’da, biri de Arap Yarımadası’nda olmak üzere üç yerin batması. Bu alâmetlerin en sonu Aden’den çıkacak bir ateştir. İnsanları Mahşere sevkedecek.” (Muslim, 2901; Tirmizi, 2183; İbn Mace, 4041; Sahih)

10- Yemen’den çıkacak olan büyük bir ateşin insanları önüne katarak sürmesi

Müslim’den gelen sahih bir rivayette; Enes’in nakline göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, “Kıyamet alametlerinin ilki, Doğu’dan çıkıp da insanları Batı’ya doğru sürüp toplayacak olan bir ateştir” buyurmuştur. (Müslim, Fiten, 39; Sahih)

Buhari’den gelen sahih bir rivayete göre; Ebu Hureyre radıyallahu anh’ın nakline göre Rasulullah sallallâhu aleyhi ve sellem “Hicaz topraklarında bir ateş çıkıp, Busra’daki develerin boyunlarını aydınlatmadıkça Kıyamet kopmayacaktır” diye haber vermiştir. (Buhari, 7119; Sahih)

Ebu Davud, Tirmizi ve İbn Mace’nin sünenlerinde yer alan hadislere göre Mehdi’nin çıkması da Kıyamet’in büyük alametlerindendir.

Ebu Davud’dan gelen sahih bir rivayette; Abdullah bin Mes’ud radıyallahu anh’dan; Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den rivayet olunduğuna göre şöyle buyurmuştur: “Dünyadan başka gün kalmayıp tek bir gün kalsa,” Zaid’e rivayetinde: “Allah o günü uzatır.” Sonra raviler ittifak ettiler. “Hatta o gün de benden (benim sülbümden) veya benim ehl-i beytimden ismi benim ismime, babasının ismi benim babamın ismine uygun bir zatı gönderinceye kadar (Allah o günü uzatır).” (Ebu Davud, 4282; Tirmizi, 2231; Sahih)

Ebu Davud’dan gelen sahih bir rivayette; Ali radıyallahu anh’dan, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den rivayet olunduğuna göre şöyle buyurmuş: “Kıyamet’in kopması için, zamanda sadece bir günden başka vakit kalmamış da olsa Allah azze ve celle benim ehli beytimden bir zatı gönderecek, yeryüzü zulümle dolduğu gibi, o yeryüzünü adaletle dolduracak.” (Ebu Davud; 4283; Sahih)

Ebu Davud’dan gelen sahih bir rivayette; Ummu Seleme radıyallahu anha’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim; “Mehdi kızım Fatıma’nın çocuklarından ve benim ehli beytimdendir.” (Ebu Davud, 4284; İbn Mace, 4086; Sahih)

Mehdi aleyhisselam’ın çıkışı yirmiden fazla sahabeden rivayet edilmiştir ve bu hadisler mütevatirdir.

Nebi sallallahu aleyhi ve sellem, Kıyamet’in günahkar ve kafirler üzerine kopacağını bildirmiştir. Bu hadislere göre Kıyamet kopmadan önce mü’minlerin ruhları alınacak ve onların ahirete göçmeleri sağlanacaktır.

Buhari’den gelen sahih bir rivayette; Ebu Musa el-Eş’ari radiyalahu anh’nin, Abdullah b. Mesud radıyallahu anh’a “Sen Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in zikretmiş olduğu kıyametten önceki o herc günlerini biliyor musun?” deyip, bundan önceki hadis tarzında bir rivayette bulunmuştur. İbn Mesud; “Ben Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in “Kendileri hayatta bulunurken Kıyamet’in koptuğu zamana erişen kimseler insanların en şerlilerindendir.” buyururken işittim.” demiştir. (Buhari, 7067; Müslim, 2950; Sahih)

İşte bu bilgilerin ışığında Kıyamet’in büyük alametlerini sıraladık. Kıyamet alametlerine iman etmek, imanın esaslarına dahildir. Her kim “Kıyamet alametlerine iman etmek, imani bir mes’ele değildir.” derse hevasına tabi olan bir sapıktır ve saptırıcıdır. Bu sözlerin selefi de yoktur. Bu fikirlerin tarihteki savunucusu Cehmiyye’dir. Bizler Allah azze ve celle’nin kitabını ve Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in sünnetini inkar edenleri, tahrif edenleri ve ta’dil edenlerin devamlı karşısında duracağız ve onların tahriflerini yok etmeye, görüşlerini çürütmeye ömrümüzün sonuna kadar gücümüz yettiğince devam edeceğiz İnşallah. Allah azze ve celle bizleri bunların fitnesinden ve inkarından korusun.

A.Kadir Gören

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!