Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel


الحمدالله رب العالمين و الصلاةو السلام علئ اشرف الانبياء والمرسلين اما بعد
Hamd alemlerin Rabbi Allah’a, salat ve selam gönderilmiş bütün nebilere olsun. Bundan sonra;
‘’İçlerinden zulmedenler hariç, Kitap ehli ile ancak en güzel bir yolla mücadele edin ve (onlara) şöyle deyin: “Biz, bize indirilene de, size indirilene de inandık. Bizim ilâhımız ve sizin ilâhınız birdir (aynı ilâhtır). Biz sadece O’na teslim olmuş kimseleriz.”(Ankebut/ 46)

‘’ Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilendir.’(’Nahl/ 125)
Allah azze ve celle Rasulu Muhammed’e sallallahu aleyhi ve sellem insanları Allah’a hikmetle davet etmesini emretmektedir. İbn Cerir dedi ki : O(hikmet) ise Allah’ın sana indirmiş olduğu kitap ve sünnettir . ‘’Güzel öğütle’’ kitap ve sünnetteki yasakların ve insanların başlarına gelenlerin onlara Allah Teala’ın azabından sakınmaları için- hatırlamak suretiyle ‘’ onlarla en güzel yolla mücadeleni yap’’ yani aralarından tartışmaya ihtiyaç duyulanlarla en güzel şekilde rıfk ile yumuşaklıkla ve güzel hitapla tartışmanı yap. Allah azze ve celle’ın :’’ Aralarından zulmedenler müstesna olmak üzere kitap ehli ile ancak güzel yolla mücadele edin’’(Ankebut /46) buyurmaktadır. Böylelikle Allah azze ve celle musa ve Harun’u Firavun’a gönderdiği vakit onlara verdiği emir gibi Allah Rasulune de yumuşaklıkla davranıp , hareket etmesini emir buyurmuştur. Musa ile Harun’a :’’Ona yumuşak söz söyleyin . Belki öğüt alır yahut korkar’’(Taha/ 44) buyurdu.” İbn Kesir

“De ki: “İşte bu benim yolumdur. Ben ve bana uyanlar bilerek Allah’a çağırırız. Allah’ın şanı 
yücedir. Ben, Allah’a ortak koşanlardan değilim.”(Yusuf /108)

Allah Teala kuluna insanlara ve cinlere gönderdiği elçisine yolunun , yani yol ,tarz ve sünnetinin bu olduğunu söylemesini emrediyor . O yol ise bir olan ve hiçbir ortağı bulunmayan Allah’tan başka hiçbir ilah bulunmadığına şahitlik etmeye çağırmaktadır . Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem- insanları basiret kesin bilgi ve delile buna çağırmaktadır. O’na tabi olanlar da insanları aynı şekilde basiret , kesi inanç , şer’i ve akli delille Rasullullahsallallahu aleyhi ve sellem in davet ettiğine davet etmektedir.’’ İbn Kesir 

‘’Deki ey Muhammed , bu benim yolum , sünnetim ve yöntemimdir . Bu açıklamayı İbn Zyd yapmıştır. Er –Rabi ‘der ki: Bu benim davetimdir(yolumdur).’’İmam Kurtubi 

‘’Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa 
erenler onlardır.’’ (Ali İmran /104)

‘’Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah’a iman edersiniz. Kitap ehli de inansalardı elbette kendileri için hayırlı olurdu. Onlardan iman edenler de var. Ama pek çoğu fasık kimselerdir.’’( Ali İmran/ 110)

Buhari nin rivayettin de; Ebu Hureyre ‘den şöyle dediği nakledilmiştir:’’ Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz’’ ayeti şu anlama gelir : Siz insanlar için onların en hayırlısı olarak çıkarıldınız. Sizler, boyunlarına zincir 
vurulmuş insanları getirirsiniz. Nihayet onlar Müslüman olur. “(Buhari. 4557;)

İmam Taberi de Mücahid’in bu ayeti şu şekilde yorumladığını nakletmiştir: ‘’ En hayırlı ümet olmanız , 
Ayette belirtilen şartları yerine getirmenize bağlıdır. 
İbn Abbas radıyallahu anh- Mücahid , Atiyye el-Avfi , İkrime ,Ata ve Rebi’ b. Enes de ,’’ Siz insanların 
iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz.’’ Ayetini aynı şekilde şöyle tefsir etmişlerdir:’’ Sizler insanlara en faydalı ve en yararlı insanlarsınız. Yani, Muhammed ümmeti en hayırlı ümmet ve insanlara en faydalı insanlardır. Bu yüzden ardından (bunu açıklayıcı olarak) şöyle buyurulmuştur: 
‘’İyiliği emreder ; kötülükten meneder ve Allah’a iman edersiniz. Sahih Eser

‘’İyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel bir şekilde sav. Bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost oluvermiştir.’’(Fusilet /34)

‘’Bu güzel davranışa ancak sabredenler kavuşturulur. Buna ancak (hayırdan ve olgunluktan) büyük payı olanlar kavuşturulur.’’( Fusilet /35)

Allah azze ve celle‘ın : ‘’ iyilikle kötülük bir olmaz ‘’ buyruğu bu ikisi arasında pek büyük bir fark vardır demektedir. ‘’ Sen en güzel olan ile def et’’ Sana kötülük yapanı ona ihsanda bulunarak , iyilik yaparak kendinden uzaklaştır. Nitekim Ömer -radıyallahu anh a şöyle demiştir: Senin hakkında Allah’a isyan eden bir kimseyi sen onun hakkında Allah’a itaat etmek süretiyle cezalandırdığın kadar büyük bir ceza ile cezalandıramasın.
Allah Teala’ın :’’ Seninle kendisi arasında düşmanlık olan kimse sanki candan bir dost oluverir.’’Gerçek dost olur.Yani sana kötülük yapan kimseye iyilik yaptığın takdirde senin ona yaptığın bu iyilik onun kalbinde sana karşı kötü bir his bırakmayıp , kalbinin arınmasına , seni sevmesine sana şefkat göstermesine sebep olur ve nihayet o adeta senin candan bir dostun yani sana şefkati ve sana iyiliği itibariyle sana yakın birisi olur. 
Sonra Allah azze ve celle şöyle buyurmaktadır: ‘’ Buna ancak sabredenler kavuşturulur’’. Böyle bir tavsiyeyi ancak sabredenler kabul eder ve gereğini yerine getirir çünkü bunu yerine getirmek nefislere ağırdır.
‘’Buna ancak’’ dünya ve ahretteki mutluluktan ‘’ büyük bir pay sahibi olanlar kavuşturulur’’
Ali b. Ebi Talha , İbn Abbas radiyallahu anh a dan bu ayet-i kerimenin tefsirinde şöyle dendiğini nakletmektedir: Allah müminlere kızgınlık halinde sabretmelerini , bilgisizce davranışlar karşısında tahammul göstemelerini(hilm), kendilerine kötülük yapılması halinde de affetmelerini emretmektedir. Onlar bunu yaptıkları takdrde Allah da onları şeytandan korur , düşmanları da candan bir dostmuş gibi onlara boyun eğer. “Allah Azze ve Celle’ye hamd,Rasulullah sallahu aleyhi ve sellem’e ,O’nun ailesine ve ashabına salat ve selam olsun.

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!