Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

LÂ İLÂHE İLLALLÂH İKİ ESASI – 2

عن ابي عبد االله طارق بن اشيم قال سمعت رسول الله يقوم من قال لااله الا الله وكفر بما يعبد مندون الله حرم ماله ودمه وحسابه علئ الله تعالئ

Ebû Abdullah Tarık b. Eşyem radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre, o şöyle demiştir: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim: “Kim ‘lâ ilâhe illâllah’ derse ve Allah dışında ibadet edilen şeyleri inkâr ederse malı ve kanı haram olur. (İç dünyasının) hesabı da Allah’Teala aittir.”(Müslim. 23; Sahih.)

Lâ İlâhe İllallâh: Allah’dan başka Rab yoktur,
Allah’dan başka yaratıcı yoktur, Allah’dan başka kanun koyucu yoktur, DEMEK DEĞİLDİR. Lâ İlâhe İllallâh ; “Allah’dan başka HAK İLÂH/MA’BÛD yoktur” demektir. İLÂH, lugat âlimlerinin ittifâkıyla.
La ilahe illallah ilgili genel hadisler kayıtlı olarak gelmiştir Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem “Her kim La ilahe illallah derse..”demekle yetinmemiş, “kalbin den ihlas olarak” buyurmuştur. Kalbinden ihlas ile olmadıkça kişinin La ilahe illallah demesi yeterli değildir. Kalpten ihlas söylemeli ki, onu dilleri ile söyleyip kalpleriyle söylemeyen münafıklardan olmasın. “Her kim La ilahe illallah der ve Allah teala başka ibadet edilenleri reddederse..”hadisdeki kayıt ise çok büyüktür. Allah teala başka ibadet edilenleri reddederse..” Çünkü pek çok kimse La ilahe illallah demekte fakat Heykel put ve kabirlere tapmayı, ölülere ve kemikleri çürümüşlere yalvarıp yakarmayı onlardan yardım istemeyi, Allah tan başkanlarından ihtiyaçları talep etmeyi terk etmemektedirler. İşte böylelerine, La ilahe illallah herhangi bir fayda sağlamaz. Çünkü onlar, Allah tan başka ibadet edilenleri reddetmediler.

İnsanlar pek çoğu bu şehadetin hakikatinden yana cehalet içindedirler. Onu sadece dille söylenen bir söz sanmaktadırlar. Hatta Alimler ve ilim talebeleri pek çoğu da La ilahe illallah’ın anlamını anlayip kavramazlar. Böyleleri fıkıh ilimden alim, Arapça gramer ilimde alim, hadis ilimlerinde alimdir. Ancak onların çoğu Tevhide ihtimam göstermezler veya tevhidi rububiyet ile yetinen ve kelam bilgilerinin akidesini öğrenirler.”

Tevhid ikrar edilmedikçe hiçbir amel fayda vermez. Amr b. Şu’ Ayb, babasından, oda dedesinden bildiriyor: As b. Vail cahiliye döneminde yüz deve kesmeyi adamıştı. Oğlu Hişam babası tarafından kendi payı olan elli deveyi kesti. Ancak diğer oğlu Amir bu durumu Nebi sallallahu aleyhi ve sellem  sordu. Bunun üzerine  Nebi sallallahu aleyhi ve sellem:  “Eğer baban Tevhidi ikrar etmiş olsaydı onun yerine oruç tutsan ve sadaka verseydin ona faydası olurdu” buyurdu.”
فقا ل اما ابوك فلو كان اقر بالتوحيد
( Ahmed Musned 8904 Ebu Davud 2883 Hasen)
Kendilerine  Müslümanım diyenler Tevhid ten ve tevhid ehliden yüz çeviriyorlar, Tevhid ten yüz çeviren müşrik olur.  kelimeyi şehadeti dil ile telaffuz eden iki esasını ve şartları ve manasına ve ne  kast  edildiğini anlamayanlar Allah azze ve celleyi Tevhid etmiş olamazlar. Tevhidi bozan fiilerı onu naks eden amelleri öğrenmeyen ve öğrenme yanaşmayanlar şirkten düşmekten kendilerini muhafaza edemezler ahirette ise sonuç cehennem ateşini hak etmeye sebeb olacaktır.

Bu asırda her kim tevhide davet edip Allah teala dan başka ibâdeti hak eden ilah yanı mabud yoktur derse  sadece ona ibadeti O has kılalım O ibadet edelim derse velileri inkar etmekle, ve Vehhabilikle hitam edilir  bu sadece bir lakap değil tevhid ehli küçük düşürmek için bu lakap takıkmıştır lakap takmak ise haram kılmıştır. Bu asırda yaşayan kafir müşrik munafık ve bidat ehlinin iftira, yalan söylemekten başka bir delilleri yoktur eski kafir ve müşrikler gibi, müşrikler hangi asırda yaşarsa karakteri değişmez Nuh aleyhisselamın kavmine de durum böyledir bu asırda da şirk ehlinin durumu  aynıdır.

(إِنَّهُمۡ كَانُوۤا۟ إِذَا قِیلَ لَهُمۡ لَاۤ إِلَـٰهَ إِلَّا ٱللَّهُ یَسۡتَكۡبِرُونَ ۝  وَیَقُولُونَ أَىِٕنَّا لَتَارِكُوۤا۟ ءَالِهَتِنَا لِشَاعِرࣲ مَّجۡنُونِۭ ۝  بَلۡ جَاۤءَ بِٱلۡحَقِّ وَصَدَّقَ ٱلۡمُرۡسَلِینَ)

“Çünkü onlara: ”Allah’tan başka hak ilah yoktur” denildiğinde büyüklük taslarlar. (Saffat / 35)

“Ve derler ki: ”Biz ilahlarımızı deli bir şair dolayısı ile mi terk edeceğiz?” (Saffat / 36)
“Hayır! O, gerçeği getirdi ve Nebileri de doğruladı.”(Saffat/37)

(فَمَا لَهُمۡ عَنِ ٱلتَّذۡكِرَةِ مُعۡرِضِینَ ۝  كَأَنَّهُمۡ حُمُرࣱ مُّسۡتَنفِرَةࣱ ۝  فَرَّتۡ مِن قَسۡوَرَةِۭ)

“Böyle iken onlara ne oluyor ki, adeta arslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi (hala) öğütten yüz çeviriyorlar? ”(Müddesir/49-50-51

Tevhidin önemi

İbn Ebi Hatim. Abdullah  İbn Abbas radiyallahu anh dan şöyle rivayet etmiştir: Kiyamet günü Tevhid ehline istisnasız mutlaka nuru verilecek. Münafığın nuru ise sönecek. Müminler münafıkların nuru söndüğü görünce endişe  edecekler ve “Rabbimiz bize nurumuzu tamamlar. ” derler.”Taberi

وروى ابن ابي حاتم ايضا عن ابن عباس قال ليس احد اهل التوحيد اﻻ يعطى نور القيامة فاما اامنافقين فهم يفولون ربنا اتمم لنانورنا

Enes b. Malik ile ehl-i ilimden bir başkasından “Rabbine andolsun ki onların yaptıklarından sorumlu tutacağız. Hicr 3 ayeti hakkında onun “La ilahe illallah olduğu söylenmiştir.”( Buhari Halku ef’ali’l-ibad 151)

  • وَيُذْكَرُ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ وَغَيْرِهِ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ قالوا فِي قَوْلِهِ: {فَوَرَبِّكَ لَنَسْأَلَنَّهُمْ أَجْمَعِينَ عَمَّا كَانُوا يَعْمَلُونَ} إِنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ.

İbn Teymiyye rahimehullah derki:
İlâh, ibadet etme, yardım isteme, sevip sayma, korkma ve ümit etme, yüceltme ve zillet arz  etme bakımından, kalblerin kendisine sığındığı zâttır. Allah Teala’a ait olan bu hakka O’ndan başka hiç kimse ortak değildir. Allah’tan başka hiç kimseye ibadet, dua ve itaat edilmez ve O’ndan başka kimseye tevekkül edilmez.”

İbrahim Nehai rahimehullah
Şöyle demiştir:
Sahabeler,
çocukları İlk konuşmaya başladığında
“Lâ ilâhe illallah” yani Allah tan başka ibadeti hak eden mabud yoktur
sözünü yedi kez söylemeyi onlara öğretirdi.”
Müsannef ,İbn Ebû Şeybe 1/348.

FAZİLETLİ ZİKİR VE DUA

Cabir b. Abdullah radiyallahu anh dan; Rasulullaah sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyurdu; “En faziletli zikir La ilahe illallah en faziletli dua ise elhamdulillah’tır.”(Tirmizi 3383  İbn Mace 3800 hasen)

عن جابر بن عبد االله قال قال رسلو الله  صلي الله عليه وسلم افضل الذكر ﻻ اله اﻻ الله وافضل الدعا الحمد الله

محمد رسول الله
Muhammed Allah’ın Rasulüdür La ilahe illallah sıhhat şartıdır kim Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem iman etmeyi ikrar etmese icma ile kâfirdir. Allah Teala’a şöyle buyurdu: “De ki: Ey insanlar! Şüphesiz ben göklerin ve yerin mülkü kendisinin olan, kendisinden başka hak ilah bulunmayan, hem dirilten hem öldüren Allah’ın size, hepinize gönderdiği Rasuluyum. O halde Allah’a ve O’nun sözlerine iman eden, ümmi Nebi olan Rasulu’ne iman edin ve ona uyun ki, doğru yolu bulmuş olasınız.” (Araf/158)
“O halde Allah’a ve O’nun sözlerine iman eden ümmi Nebi olan Rasulune iman edin.” Kalbin ve azaların amellerini içeren bir iman ile kalpten iman edin. İşte akidesi ile amelleri ile dosdoğru yol üzerinde bulunan bu nebi’ye iman edin ve ona uyun ki dünyevi ve dini menfaatlerinizde doğru yolu bulmuş olasınız. Çünkü sizler ona uymayacak olursanız haktan alabildiğine uzak bir şekilde sapıtırsınız.
Kim Allah’a ve Rasulune iman etmez ise, şüphe yok ki Biz, o kafirler için çok alevli bir ateş hazırlamışızdır.” (Fetih/13)
İlim ehli der ki; “Kim Allah’a ve Rasulune iman etmez ise şüphesiz ki o cezalandırılmayı hak etmiş bir kafirdir. O bakımdan şüphe yok ki Biz, o kafirler için çok alevli bir ateş hazırlamışızdır.” Görüldüğü gibi bu ayetlerde Allah azze ve celle’ye iman ile Rasulune iman ayrı, peşpeşe, birbirini tamamlayıcı nitelikte zikredilmiştir. Bu şekilde inanmayanların mümin sayılmayacağı, bir yoruma ihtiyaç hissettirmeyecek açıklıkta ortaya konulmuştur.” Alemlerin Rabbine hamd olsun, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e ashabına ve ona güzelce tabi olanlara salat ve selam olsun.

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!