Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Allah azze ve celle hamd, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e salat ve selam olsun. Bundan sonra; 

Buhari ve Müslim’den gelen rivayetlere göre; İbni Ömer radıyallahu anhuma’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Bu suretleri (resim ve heykelleri) yapanlar, kıyamet günü azaba uğrayacaklardır. Onlara, ‘Bu yaptıklarınıza can verin, bakalım!’ denilecektir.” (Buhari, 5495; Müslim, 3942)

Buhari ve Müslim’den gelen rivayetlere göre; Aişe radıyallahu anha’dan şöyle rivayet edilmiştir: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bir seferden dönmüştü. Ben de sofrayı üzerinde resimler bulunan bir perde ile örtmüştüm. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem onu görünce yırttı. (Öfkeden) yüzünün rengi değişti. Şöyle buyurdu: ‘Ey Aişe! Kıyamet gününde Allah katında en şiddetli azabı görecek olanlar, yaptıklarını, Allah’ın yarattıklarına benzetmeye çalışanlardır.’ Bunun üzerine bizde o örtüyü kesip bir veya iki yastık yaptık.” (Buhari, 5498; Müslim, 3937)

Buhari ve Müslim’den gelen rivayetlere göre; İbni Abbas radıyallahu anh’dan şöyle rivayet edilmiştir: Ben, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim: “Her suret (resim ve heykel) yapan cehennemdedir. Yaptığı her suret karşılığında orada onun için bir kişi yaratacak ve onlar, cehennemde ona azap edecekler.” İbni Abbas (kendisinden fetva isteyen kişiye) dedi ki: “Eğer illa da yapacaksan, ağaçların ve cansız şeylerin suretlerini yap!” (Buhari, 2073; Müslim, 3945)
Suret yapma üç türlüdür:

1- Haram olduğunda ittifak edilen: Ruhu olan bir varlığı, bir canlıyı odundan, taştan, topraktan, alçıdan vs. heykel şeklinden yapmaktır. Eğer bu heykeli hayvan, insan, aslan, tavşan, maymun vb. Şeklinde yaparsa bu, ittifak ile haramdır. Bunu yapan (heykeltraş) da Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in diliyle lanetlenmiştir. Ayrıca kıyamet günü azaba uğrayacak ve ona şöyle denilecektir: “Yarattıklarını dirilt bakalım!” İbni Abbas radıyallahu anhuma hadisinde de şöyle geçmektedir: “Her suret yapan cehennemdedir… Eğer illa da yapacaksan, ağaçların ve cansız şeylerin suretlerini yap!”
2- Ruhu olmayan (ağaç, güneş, ay, yıldız, nehir, dağ gibi) varlıkların suretlerini yapmak: Bu, caizdir. Ancak tabii’nin meşhurlarından Mücahid rahimehullah gibi bazı alimler, bitkiler gibi büyük gelişen varlıkların resmedilmesini de caiz görmemişlerdir. Mücahid demiştir ki: Ruhu olmasa da yetişip büyüyen şeyleri resmetmek caiz değildir. Çünkü sahih bir hadisi kutside Allah azze ve celle şöyle buyuruyor: “Bir tohum, arpa veya karınca yaratsınlar, bakalım!” (Buhari, 7004; Müslim, 3947).
Ama alimlerin çoğunun kabul ettiği görüş, -ister ağaçlar gibi gelişip büyüsün ister güneş, denizler, ay, nehirler vb. gibi büyümesin- ruhu olmayan varlıkların suretlerinin yapılmasının günah olmadığıdır.
3- Ruhu olan bir varlığı, yani canlıyı boya vs. ise resmetmek, elle çizmek: İşte bunda alimler ihtilaf etmişlerdir. Bazı alimler derler ki: “Buhari’nin rivayet ettiği Zeyd b. Halid radıyallahu anh’ın hadisinden dolayı bu caizdir: “Elbisedeki nakış hariç.” (Buhari, 5501; Müslim, 3931)
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem nakışı istisna etti; çünkü nakış, Allah Teala’nın yarattıklarına benzemez. Zira Allah Teala’nın yarattıkları, elle tutulup dokunabilecek cisimlerdir. Bu ise sırf nakış ve boyadan ibarettir, elle yapılmış olsa da caizdir.” Ama alimlerin çoğu, bunun caiz olmadığı görüşündedir. Doğru olan da budur; çünkü ruhu olan bir canlı resmedildikten sonra ister heykel olsun ister nakış ve resim olsun farketmez, hiçbiri caiz değildir. Peki, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem döneminde olmayıp da zamanımızda ortaya çıkan fotoğraf makinesi ile çekilen resimler de bu yasak kapsamında mıdır, değil midir? Konuyla ilgili hadisleri iyi düşündüğünde, yasak kapsamında olmadıklarını görürsün. Çünkü fotoğrafı çeken, aslında o resmi kendisi yapmamaktadır. Yapılan, sadece objektifin önüne cismin konulmasıdır ve bir anlık görüntüsünün alınmasıdır. Ancak suret yapan kişinin bir hayli uğraşması, göz, baş, burun, kulak vb. çizmesi gerekir. Yani onun bir fiil ortaya koyması şarttır. Fotoğrafta ise bir anda görüntü alınıyor ve sanki Allah azze ve celle’nin yarattığı varlığın sureti kağıda naklediliyor. Bu konuda tercih edilen görüş budur. Günümüz alimleri ise fotoğrafın, lanete, yasağa dahil olup olmadığı konusunda farklı görüşlere sahiptirler. Doğru olan ise yasağa dahil olmamasıdır. Çünkü bunda kişinin çabası da, şekil vermesi de söz konusu değildir. Kişi, heykel veya resim yapmak isterse onun başında en az 15-20 dakika veya daha fazla bir zaman bekler; fotoğraf ise bir anda tamamlanır. Bu, aynen şuna benzer: Bir insan, kardeşine bir mektup yazsa, sonra da o mektubun fotokobisini çekse ve mektubun bir suretini alsa bu, o insanın yazdığı mıdır, yoksa fotokopi makinesini çalıştıran mıdır? Tabii ki o insanındır, makine sadece güçlü ışığı sayesinde, yapılış gayesine göre onun bir nüshasını çıkarmıştır. Hiç kimse, “Bu kağıda basılmış olan harfler, yazılar fotokopi makinesini çalıştırana aittir.” Diyemez. Asla! Bu nedenledir ki insan, karanlıkta da fotokopi makinesini çalıştırabilir; hatta kör biri bile fotokopi çekebilir. Kim hadisleri ve bu yasaktaki hikmeti düşünürse şunu anlar: Maksat, Allah Teala’nın yarattığı benzerini yapmaya, şekillendirme ve çiziminde yaratıcısıymış gibi ortaya çıkarmaya kalkışan kimselerdir. Lanetin ve yasağın kapsadığı kişiler bunlardır. Ancak “Fotoğraf çekenin bundaki maksadı nedir?” diye bir şüphe kalıyor geriye. Yani bunun mubah olduğunu, haram olan suret yapmaya dahil olmadığını anladıktan sonra, diğer tüm mubahlara baktığımız gibi bunun da ne amaçla yapıldığına bakarız? Çünkü mubahların hükümleri, maksatlarına göre değişir. Bu yüzden, bir insan sırf oruç tutmamak için Ramazan’da yolculuğa çıksa deriz ki: “Yolculuk –asıl itibarıyla- helal ve mubahken onun yolculuk yapması haramdır.” İnsan, bir Müslümanı öldürmek veya malını gasp etmek için silah satın alsa, deriz ki: “Alışveriş yapmak, aslında mubahken bu alışveriş haramdır.” İşte fotoğraf çekimine de “Ne maksatla yapıldı?” diye bakılır. Bazen insanın bunu yapması, kötü bir niyetle olur; bir kadın fotoğrafı edinir ki –hanımı olmadığı halde- ona bakarak haz alır. Canı her istediğinde o fotoğraf albümünden, cüzdanından vs. çıkarıp ona bakar. Bu ise hiç şüphesiz haramdır. Aynı şekilde ileri gelen idarecilerin, kralların, alimlerin fotoğraflarını, onlara saygı amacıyla çekse ve resimlerini onlara saygı için evine assa, bu da haramdır. İbadet ve takva ehli salih kimselerin resimlerini çekip bereketli olması için evine asmak da haramdır, caiz değildir. Ya da bu resimleri hatıra olarak çekip asmak da caiz değildir, haramdır. Çünkü bu vakti boşa harcamaktır. Sonra bu resimdekini iki de bir hatırlamanın sana ne faydası var ki? Bunların en fenası da şudur: Bazı insanlar, bir yakını öldüğünde, onun fotoğraflarını saklar. Bu da caiz değildir. Ölen kişinin resmini yak ki onu hatırlamayı istesen de hatırlamayasın. Yoksa hüzün tazelenir, belki de onun hakkında yanlış inançlara saparsın. O nedenle biri ölünce resimlerini yak; çünkü o resimlere ihtiyacın yoktur, onların bir faydasıda yoktur. Ancak kişinin daha sonra, mesela emeklilik maaşını vs. ispat için o resmine ihtiyaç duyulması hali müstesna. Bu geçerli bir mazeret olur. Eğer sebep yoksa fotoğrafın yakılması gerekir. Fotoğraf çekmekte amaç, kimlik tespiti veya herhangi bir olayı ispat gibi geçerli bir maksatsa bunda bir günah yoktur. Mesela bir heyet, bir iş için toplandılar ve o işi yaptıklarını ispat etmek üzere de toplantının fotoğrafını çektiler, bunda bir sakınca yoktur. Çünkü bu, faydalı ve doğru bir maksada yöneliktir. Yine bir insan, bir yerde muhtaç insanların olduğu bir manzarayla karşılaşsa ve diğer insanlara göstermek ve onlara yardım etmelerini sağlamak amacıyla onların resimlerini çekse bu da iyi bir niyettir, bunda da bir sakınca yoktur. Sözün özü şudur: Tercih edilen görüşe göre; çizerek boyayarak vs. ile de olsa elle resim ve heykel yapmak haramdır. Fotoğraf makinesiyle resim çekmek, aslen suret yapmak değildir ki onu haram olduğu söylenebilsin. Bizim, önce nassın delalet ettiği manayı düşünmemiz, sonra onun gerektirdiği hükmü düşünmemiz gerekir. İyi düşündüğümüz bunun, suret yapma olmadığını, dolayısıyla da yasağa ve lanete dahil olmadığını görürüz. Aksine o, mubahtır. Ancak fotoğraf çekmenin maksadı nedir, ona bakarız. Eüer mubah bir maksatsa fotoğraf çekmek de mubahtır; eğer haram bir maksatsa fotoğraf çekmek de haramdır. 
Buhari ve Müslim’den gelen rivayette; İbn Abbas radıyallahu anhuma’dan şöyle rivayet edilmiştir: Ben, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim: “Kim dünyada bir canlı sureti yaparsa, kıyamet günü yaptığı o surete ruh üflemekle yükümlü tutulur ki o, bunu asla yapamaz.” (Buhari, 5506; Müslim, 3946)
Buhari ve Müslim’den gelen rivayette; İbn Mesud radıyallahu anh’tan şöyle rivayet edilmiştir: Ben, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim: “Kıyamet günü insanlar içinde azabı en şiddetli olanlar, suret yapanlardır.” (Buhari, 5494; Müslim, 3943) 

Buhari ve Müslim’den gelen rivayette; Ebu Hureyre radıyallahu anh’tan şöyle rivayet edilmiştir: Ben, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim: “Allah azze ve celle şöyle buyurdu: Benim yarattığım gibi yaratmaya kalkışandan daha zalim kim vardır? Haydi, bir karınca veya bir buğday tanesi ya da bir arpa tanesi yaratsınlar, bakalım!” (Buhari, 7004; Müslim, 3947)

Buhari ve Müslim’den gelen rivayette; Ebu Talha radıyallahu anh’tan rivayet edildiğine göre Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “İçinde köpek ve suret bulunan eve (rahmet) melekleri girmez.” (Buhari, 3075; Müslim, 3929) 

Buhari’den gelen rivayette; İbn Ömer radıyallahu anhuma’dan şöyle rivayet edilmiştir: Cebrail aleyhisselam, Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem’e geleceğini söylemişti; ancak gecikti. Bu durum, Rasulullah salallahu aleyhi ve sellem’i çok üzdü. Derken dışarı çıktı ve o anda Cebrail ile karşılaştı. Ona geciktiğini söyleyince Cebrail aleyhisselam şöyle dedi: “Biz (melekler), içinde köpek ve suret bulunan eve girmeyiz.” (Buhari, 5503)

Müslim’den gelen rivayette; Aişe radıyllahu anha’dan rivayet edilmiştir: Cebrail aleyhisselam, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e belli bir vakit geleceğine dair söz vermişti. Vakit gelmiş; ama Cebrail gelmemişti. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in elinde bir sopa vardı; onu yere attı ve “Allah da Rasulleri/elçileri de sözlerinden caymaz!” dedi. Sonra etrafa bakınırken bir de ne görsün, sedirinin altında bir köpek yavrusu var. Bunun üzerine, “Ey Aişe! Bu köpek, buraya ne zaman girdi?” diye sordu. Ben, “Vallahi, ondan hiç haberim yok.” Dedim. Emir verdi ve köpek yavrusu evden çıkarıldı. O anda da Cebrail aleyhisselam geldi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, “Bana söz verdin, ben de oturup bekledim; ama gelmedin.” Dedi. Cebrail şöyle karşılık verdi: “Gelmeme, evindeki köpek mani idi. Çünkü biz (melekler), içinde köpek ve suret bulunan eve girmeyiz.”(Müslim, 3927)
Müslim’den gelen rivayette; Ebu’l Heyyac Hayyan b. Husayn’dan şöyle rivayet edilmiştir: Ali b. Ebu Talib radıyallahu anh bana şöyle dedi: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in beni göndermiş olduğu bir greve ben de seni göndereyim mi? Gördüğün bütün suretleri yok et, yüksek yapılmış bütün kabirleri de düzle!” (Müslim, 1609)

Bu bölümde zikredilen hadislerin tamamı, suret (resim ve heykel) yapmanın büyük günahlardan olduğunu göstermektedir. Çünkü bu hadislerde laetle şiddetli bir uyarı vardır: “Allah Teala, tasvir yapalara lanet etsin.” (Buhari, 4928) Lanet, Allah Teala’nın rahmetinden kovulmak ve uzaklaştırılmaktır. Ayrıca suret yapan kimse, kıyamet günü yaptığı surete üfleyemeyeceği halde ruh üflemekle, yani can vermekle yükümlü tutulur. Malumdur ki onun o suretlere ruh üflemesi imkansız olduğu için ona yapılan azabın son bulması da aynı şekilde Allah Tebareke ve Teala dilemedikçe imkansızdır.

Yine bu hadislerden anlaşılmaktadır ki, suret yapanlar, en büyük zalimlerdendirler. Zira Allah Teala şöyle buyuruyor: “Benim yaratışım gibi yaratmaya kalkışandan daha zalim kim vardır ki!” Yani ondan daha zalim birisi yoktur. “Haydi, bir karınca yahut bir buğday tanesi veya bir arpa tanesi yaratsınlar bakalım!” Yani eğer Allah Teala’nın yaratışına benzetme iddialarında samimi iseler bir buğday tanesi yaratsınlar mesela. Eğer bütün yerdekiler ve göktekiler bir araya gelseler bile bir buğday tanesi yaratamazlar. Hatta hamurdan tam şekliyle bir buğday tanesi yapsalar da bir şey değişmez. O yaptıklarını yaptıklarını toprağa ekseler yetişmez, çünkü gerçek tohum değildir. İnsan bir buğday, arpa, karınca –ki bunlar küçüklüğü ve hakirliğiyle örnek verilen şeylerdir- yaratamazsa bu, onların ötesinde ki, onlardan daha büyük şeyleri asla yaratamazlar anlamına gelmektedir.

Bu da gösteriyor ki suret yapmak haramdır. Aynı şekilde suret edinmek ve eve koymak, asmak vs. de yasaktır. Çünkü melekler, içinde suret ve köpek olan eve girmezler. Peki, meleklerin girmediği ev hakkında ne düşünürsün? Elbetteki kötü bir evdir. Eğer bir evde suret veya köpek varsa, rahmet melekleri asla oraya girmezler. Ancak bu suret kapsamından, mesela kağıt ve madeni paralardaki resimler gibi zorunluluktan dolayı bulundurulanlar istisna edilmiştir. Günümüzde paraların üzerinde yöneticilerin vs. resmini görmekteyiz. Bu resimleri, o paralara kim bastırdıysa sorumlu odur: halk bu günahtan sorumlu değildir. Zira Allah Teala kimseyi gücünün yetmeyeceği şeyle sorumlu tutmaz. O nedenle meleklerin, içinde – resimli bile olsa – para bulunan eve girmekten imtina etmeyeceklerini umarız. Geçmişteki madeni paralardaki resimler, şimdiki nakit paralardakinden hüküm itibarile çok daha ağırdır. Çünkü günümüzdeki resimler, sadece renklendirme ve boyamaktan ibarettir. Geçen konularda zikrettiğimiz gibi çizilerek ve boyanarak yapılan resimler bu uyarı kapmasına dahil midir, değil midir diye alimler farklı görüşler belirtmişlerdir. Fakat geçmişteki madeni paralarda yer alan resimler, kabartma şeklinde, elle dokunulan hacimli resimlerdi. Ama alimler bunu yasaklamamıştır. Çünkü bu, bir zarurettir. İnsanlar ondan kurtulamazlar. Zira ne yapsınlar, para atamazlar ya?! O yüzden bu br zorunluluktur. Aynı şekilde kimlik kartı, ehliyet, pasaport, posta pulları vs. de aynıdır. Bütün bunlar, bir zarurettir ve ihtiyaç dolayısıyladır. “Allah Teala kimseye çekemeyeceği yükü yüklemez.” (Bakara/282) Allah Teala, dinde bize zorluk yüklememiştir. O nedenle bu saydığımız şeylerdeki resimler, İnşallah melekleri eve girişine mani olmaz.
Caiz olan resimlerden biri de hürmet gösterilmeyen, aksine önemsenmeyen, ayakla üstüne basılan resimlerdir. Mesela halılardaki resimler gibi… Bunlar da meleklerin girişine engel olmazlar, çünkü alimlerin çoğuna göre bunlar mubahtırlar. Ama bunlardan da kaçınmak dah uygun ve daha güzeldir; çünkü bunda da ihtilaf vardır. Bazı büyük alimler diyor ki: bu tür resimler, hor hor görülseler de harama dahildirler. Bazıları da –ki bunlar çoğunluktur- diyorlar ki: Hayır, haram değildir.
Caiz olan resimlerin biri de çocuklar için olan resimlerdir. Çocukların oynadıkları oyuncaklar gibi… Bunlara izin verilmiştir. Melekler de içinde böyle oyuncaklar eve girerler. Çünkü Aişe radıyallahu anha’nın bir oyuncağı vardı ve Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in evinde onunla oynardı Ama Nebi sallallahu aleyhi ve sellem bunu ona yasaklamadı. Ancak bu konuda da aşırı gitmemek, özellikle plastik oyuncaklar kullanmamak gerekir. Çünkü bu tür oyuncaklarn birçoğu tamamen canlıya benzetilmiştir; göz kırpar, hatta gözleri sağa sola doğru haraket eder. Bazıları adımlar atar, bazıları ses çıkarır vs. Bunların da yasak kapsamında olmasından ve meleklerin bunların olduğu evlere de girmemesinden endişe edilir. O nedenle bunlardan sakınmak gerekir. Son zamanlarda çıkan oyuncaklar, sanki gölge gibidirler. Yüzü yoktur, gözü yoktur, burnu yoktur, ağzı yoktur; sadece iki eli, iki ayağı ve uzunca başı vardır. Bunda bir sakınca yoktur ve oldukları eve meleklerin girmesine de mani olmazlar. Bunlar da çocukları oyalamak için yeter.
Gazetelere gelince –ki onlarda mutlaka resim bulunur- bunları sırf resimleri için almak caiz değildir; haramdır. Ama haber ve bilgi amaçlı alınmasında sakınca yoktur. Tabii açık-seçik resimli gazeteler bu hükmün dışındadır. Bunu söylemey gerek de yoktur.
Yasaklanmış bir suret gören kişinin yapması gereken ise – Ali radıyallahu anh’ın Ebu’l Heyyac el-Esedi’ye söylediği üzere – onu bozup yok etmektir: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in beni görevlendirdiği bir şeyle ben de seni görevlendireyim mi? Nerede canlı sureti bulursan onu tanınmaz hale getir, rastladığın yüksek kabirleri de düzle!”
Yükseltilmiş kabir, yani diğer kabirlerden farklı olarak dikkat çeken – yüksekliğiyle veya üzerine dikilen taşların yüksekliğiyle olsun – kabirdir. Bu yüzden, günümüzde bazı insanların yaptığı beton, mermer gibi şeylerden kaçınılmalıdır. Bazen de kabir üzerine Kur’an ayetleri vs. yazarlar. Bu da caiz olmaz; çünkü bu da yükseltilmiş kabirlerden sayılır. Bu tür yükseltilmiş kabirler, gelecekte bazlarının sapmasına neden olabilir. Bilakis kabirlerin hepsi aynı seviyede olmalı, üzerinde hürmeri ifade edecek bir şey bulunmamalıdır. Çünkü en büyük bela olan şirk, kabirlere saygıdan kaynaklanmaktadır.
Allah Teala’dan, bizi ve sizi şirkten himaye etmesini dileriz. Şüphesiz ki O, her şeye gücü yetendir.
İbni Useymin – Şerh-i Riyazu’s Salihin –

Nebi sallallahu aleyhi ve sellem canlı varlıkların resimlerini ve heykellerini yapmayı yasaklamış ve “ her suret yapan cehennemdedir.” buyurmuştur. Heykel ve suret yapmanın haramlılığında âlimler arasında ihtilaf yoktur. İlim ehli bunu haram görmüştür. Bu asırda meydana çıkan fotoğraf çeken video ve makinelere de âlimler haram demişlerdir. Suret edinmek ve eve koymak, asmak vs. yasaktır. Çünkü melekler, içinde suret ve köpek olan eve girmezler. Ancak bu suret kapsamında, mesela kâğıt ve madenî paralardaki resimler gibi zorunluluktan dolayı bulundurulanlar istisna edilmiştir. Çünkü bu, bir zaruriyettir, insanlar ondan kurtulamazlar. Aynı şekilde kimlik kartı, ehliyet, pasaport, posta pulları vs. de aynıdır. Bütün bunlar bir zaruriyet ve ihtiyaç dolayısıyladır. Video ve fotoğrafları bizler çekmesek daha iyi olur, fakat insanoğlu nefsine aldanarak resim ve video çekerek bu yasakları çiğniyor. Rabbim bizleri affetsin.

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!