Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel


وَإِنَّكَ لَعَلى خُلُقٍ عَظِيمٍ

“Ve şüphe yok ki sen çok büyük bir ahlâka sahipsin.”(Kalem 4)
“Ve şüphe yok ki sen çok büyük bir ahlâka sahipsin” buyruğu ile ilgili olarak Avfi, İbn Abbas’tan naklen dedi ki: Yani hiç şüphesiz sen pek büyük bir din olan İslam dini üzeresin.”(Taberi İbn Kesir)
وقوله تعالي (وَإِنَّكَ لَعَلَىٰ خُلُقٍ عَظِیمࣲ) قال العوفي عن إبن   عباس وإنك لعلى دين عظيم  وهو إلاسلام

Mücahid, Ebu Malik, Süddi, Rabi b. Enes, Dahhak ve İbn Zeyd de böyle demiştir: Atiyye: Pek büyük bir edebe sahipsin diye açıklamıştır.”(Taberi İbn Kesir)
Bunun da anlamı şudur: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in emirleriyle, yasaklarıyla Kur’ân’ın bir timsali olmuştu. Kur’ân onun, karakteri olmuş, yaratılışmda-ki tabiatını terk edip, kendisine tabiat haline getirdiği bir ahlâkı edinmişti. Kur’ân kendisine neyi emrettiyse onu yaptı, neyi yasakladıysa onu terketti. Ayrıca haya, cömertlik, kahramanlık, affedicilik, cahillerin cahilliklerine katlanmak ve her bir güzel huya sahip olmak gibi Allah’ın mayasında yaratmış olduğu pek büyük bir ahlâkı da vardı.

Sa’d b. Hişam dedi ki: Aişe’ye: Ey müminlerin annesi bana Rasulullah sallallâhu aleyhi vesellem’in ahlâkından haber ver diye sordu. O: Kur’ân’ı okur musun dedi. Ben evet deyince, o: Onun ahlâkı Kur’ân’dı dedi.”(Müslim, 746; Ebu Davud, 1342; Sahih)

Bera radiyallahu anh dedi ki: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem insanların en güzeli yüzlüsü, insanların en güzel ahlaklısı idi. Uzun da değildi kısa da değildi.”(Buhari 3549 Muslim 2337 Tirmizi 131 sahih)

Enes radiyallahu anh dan şöyle dediği sabittir: Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-‘e on yıl hizmet ettim. Asla bana uf  bile demedi. Yaptığım bir şey için, onu niçin yaptın demediği gibi, yapmadığım bir şey için, onu niçin yapmadın, demedi. Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- insanlar arasında ahlakı en güzel olanlardan idi. Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in avucundan daha yumuşak ne ibrişime, ne ipeğe dokunmuş değilim. Rasulullah sallallâhu aleyhi vesellem’in terinden ne bir misk, ne de daha başka hoş bir koku koklamış değilim.(Buhari 6038 Muslim 2309 Ebu Davut 4774 sahih )

İmam Ahmed dedi ki: Ebu Hureyre dedi ki: Rasulullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Ben ancak güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim” buyurdu.”(Musned)

Ebu Zerr de Resulullah sallalahu aleyhi ve sellem in Rasul olarak gönderildiği haberini alınca kardeşine bineğine binip şu vadiye (Mekke ye) git. Onun sözlerini dinle, demişti. Kardeşi dönüp ben onun güzel ahlakı emrettiğini gördüm demişti.
Mesruk’tan, dedi ki: “Abdullah İbn Amr’radiyallahu anh’ın yanında oturuyorduk. O da bize hadis naklediyordu. Bu arada şunları söyledi: Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in kendisi ölçüyü kaçırmayan ve ölçünün dışına çıkmak için kendisini zorlamayan birisi idi. O devamlı: Sizin en hayırlılarınız ahlâkı en güzel olanlarınızdır,derdi.”(Bahari 6035 Sahih)

Zubeyr’den, Urve dedi ki;
Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in zevcesi Aişe radıyallahu anha dedi ki; “Yahudilerden bir grup Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem‘in huzuruna girdi ve: “es-Sâmu aleyke (ölüm üzerine      olsun)” diye selam verdi. Bende anlayıb: “Ölüm ve lânet size olsun” dedim.dediklerini
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem hemen atılarak; “Ey Âişe, ağır ol! Çünkü Allah her işte yumuşak davranmayı  sever!” buyurdular. Ben; “Ey Allah’ın Rasulu, ne söylediklerini işitmedin mi?” dedim.
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem dedi ki; “Ben de, “Size de!” dedim.”
(Buhari, 6024 sahih)

Ebu Derda’radiyallahu’anh’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah’sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Mizana konulacak güzel ahlaktan daha ağır gelen hiçbir şey yoktur.”(Buhari Edebu’l-Murfet. Sahih)

“Abdullah Bin Amr’radiyallahu anh anlatıyor:Rasulullah’sallallahu aleyhi  ve sellem  fena söz söylemezdi ve fena söz söylemeye de hiç özen-mezdi. O, şöyle buyururdu:Hayırlılarınız, ahlak açısından en güzel olanlarınızdır.” .”(Buhari Edebu’l-Murfet. Sahih)

Abdullah Bin Şuayb radiyallahu anh babası vasıtasıyla dedesinin Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellenm’den şöyle duyduğunu rivayet etmiştir:”Benim için en sevimli olanınızı ve kıyamet günü bana en yakın oturanınızı size haber vereyim mi?” Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’ın yanında bulunan kavim sustu. Rasulullah’sallallahu aleyhi ve sellem, bu sözü  üç kere tekrarladı. Kavim:”Evet! Ya Rasulallah!” dedi.Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:”Ahlak açısından en güzel olanınızdır.”(Buhari Edebu’l-Murfet. Sahih)

Ebu Hüreyre’radiyallahu anh Rasulullah’sallallahu aleyhi ve sellem’ın şöylebuyurduğunu rivayet etmiş-tir:”Ben, şüphe yok ki, güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” .”(Buhari Edebu’l-Murfet Ahmed Musned 381 Sahih)

Aişe radiyallahu anh dedi ki: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem asla ne bir hizmetçiye ne bir kadına eliyle vurmadığı gibi, eliyle bir şeye vurmuş değildir. Allah yolunda cihad etmesi hali dişinda. İki şey arasında eğer muhayyer birakılmış ise mutlaka o iki şeyden en sevdiği onların en kolay olanları idi. El verir ki günah olmasın eğer günah ise insanlar arasında günahtan en uzak duran kişi o olurdu. Kendisine karşi yapılan hiçbir şeyden dolayı kendisi adına intikam almamıştır. Allah’ın haramlarının çiğnenmesi hali dişinda. O takdirde o vakit kendisi aziz ve celil Allah için intikam alırrdı. “(İmâm Ahmed Musned 232 sahih )

Aişe radiyallahu anh’a anlatıyor:”Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem iki iş arasında muhayyer bırakılırsa, mutlaka en kolayını tercih ederdi. Yeter ki bu, günah olmasın. Eğer o iş günah idiyse, günaha karşı insanların en uzak duranı idi. Allah Rasulu’sallallahu aleyhi ve sellem kendisi için hiç intikam almamıştır. Ama Allah’ın bir haramı ihlal edilince o zaman Allah Teala için (intikam alırdı).”(Buhari Edebu’l-Murfet Sahih)

Abdullah’radiyallahu anh’a anlatıyor:” Allah,azze ve celle rızıklarınızı aranızda taksim ettiği gibi, ahlakınızı da aranızda taksim etmiştir. Allah,azze ve celle malı, hem sevdiğine hem de sevmediğine verir. Ancak imanı sadece sevdiğine verir. Kim malını Allah yolunda harcamaktan kaçınırsa, düşmana karşı cihad etmekten korkarsa, gece uyanıp da ibadete gücü yetmezse, bu sözü çok söylesin: “Lailaheillallah, süphanellah, Elhamdülillah, Allahu Ekber.”(Buhari Edebu’l-Murfet Sahih)

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!