Ebu Ubeyde radiyallahu anhu bu hastalıktan yara alınca müslümanları yanına çağırdı .Onlara şöyle dedi : Size bir vasiyetim var ,şayet onu kabul ederseniz hep hayır üzere kalırsınız .Şayet yapmazsanız tehlikeye girersiniz ; namazı kılın, zekatı verin , orucu tutun, infakta bulunun ,hac ve ümre yapın , akraba ziyareti yapın , birbirinizi sevin , idarecilerinize karşı sadık olun , onları kandırmayın dünya sizi oyalamasın .Şayet kişi bin yılda yaşasa gördüğünüz şekilde bu musalla taşına gelecektir .Allah insanoğluna ölümü yazmış , onlar ölümlüdürler .Onlardan kazançlı olanlar rablerine en çok itaat edenlerdir , ahreti için çalışanlardır . Sonra da Muaz radiyallahu anhu’ya insanlara namaz kıldırmasını söyledi .Muaz radiyallahu anhu namazı kıldırdı .Ebu Ubeyde radiyallahu anhu o esnada vefat etti . Allah’ın rahmet ve magfireti üzerine olsun.Muaz radiyallahu anhu insanların karşısına çıkıp :” Ey insanlar Allah’a gerçek bir şekilde tövbe edin .Bir kulun Allah’la tövbe etmiş halde karşılaşırsa, onu affetmesi Allahın üzerinde bir haktır.Kimin üzerinde bir borç varsa onu ödesin.Çünkü kul , borcuna karşılık rehin tutulmuştur kim bir müslümanla küs durumdaysa onunla karşılaştığında barışsın , onunla musafaha etsin .Müslümanın kardeşiyle üç günden fazla küs kalması doğru değildir . bu konudaki günah Allah katında büyüktür.Ey müslümanlar! Sizler bir müslümanın ölümüyle sarsılmış bulunuyorsunuz.Allah’a yemin olsun ki Allah’ın kulları içinde ondan daha dayanıklı daha sabırlı dünya meşgalesinden daha uzak insanlara daha fazla nasihat eden , ondan daha fazla şefkatli olan birini görmüş değilim.Ona rahmet okuyorum.Sonra onun için namaza durun . Allah onun geçmiş ve gelecek bütün günahlarını affetsin . Allah’a yemin olsun ki onun gibi bir valiniz daha olmayacak “ dedi.İnsan namaz için toplandılar.Ebu Ubeyde radiyallahu anhu musallaya kondu ve Muaz radiyallahu anhu cenaze namazını kıldırdı.Onu kabrine kadar götürdü.Kabre Muaz, Amr bin As ve Dahhak bin Kays radiyallahu anhu indirdi. Üzerine toprağı attıkları anda Muaz radiyallahu anhu :Ey Ebu Ubeyde radiyallahu anhu ! Allah sana rahmet etsin . Allah’a yemin olsun ki bildiğim şekilde seni öveceğim ve bu söylediklerimde boş sözler olmayacak .Şayet batıl söz söylersen bu Allah katında kötülük olur .Allah’a yemin olsun ki senden daha fazla Allah’ı zikredin ,yeryüzünde alçak gönüllülükle yürüyeni cahillerle karşılaştığında onlara kuranın bir emri olan ; selam sözünü söyleyeni geceleri rablerine secde ve kıyamla geçireni infak ettiklerinde israf etmeden ve fazla kısmadan bu ikisi arasında orta yolu tutanı mütevazilerden olanı yetim ve miskinlere merhamet edeni zalim ve müstekbirlere buğzedeni bilmiyorum . Hiçbir insanın ölümü Ebu Ubeyde’yi radiyallahu anhu kaybetmek kadar bana ağır gelmedi . Hiçbir şey bu kadar beni üzmemişti.Muaz radiyallahu anhu, Ebu Ubeyde radiyallahu anhu’nun öldüğünü Ömer radiyallahu anhu’ya şu mektubuyla bildirdi :” Allah için emin olan kimseyi göz önüne getir .O ki Allahı çok yüce bilmişti .Bizim ve sizin nazarınızda oldukça şerefliydi Ebu Ubeyde bin Cerrah radiyallahu anhu , Allah onu geçmiş ve gelecek butün günahlarını affetsin vefat etti.Biz Allah’tanız ve ona döneceğiz .Onun Allah katında olduğuna inanıyor , Allah’a güveniyoruz . Ölüm her tarafı kasıp kavururken bunları sana yazıyorum.İşte veba hastalığı insanları sarmış durumda kimsenin ecelinde bir aksama olmamakta, ölmeyende yakında ölecek . Allah kendi katındakini ona dunyadakinden daha hayırlı kıldı . Allah bizi hayatta da bıraksa , öldürse de sana müslümanlardan dolayı onların avam ve havası sebebiyle mağfiret ,rızasını ve cennetini bağışlasın . Allah’ın selam , rahmet ve bereketi üzerine olsun”. Mektup Ömer’e radiyallahu anhu ulaşınca şiddetli bir şekilde ağladı ve Ebu Ubeyde’nin radiyallahu anhu özelliklerini yanında bulunanlara saydı.Oradakiler de onun kadere teslimiyetinden dolayı ağladılar ve son derece üzüldüler .Muaz radiyallahu anhu nun VefatıEbu Ubeyde’nin veefatından sonra namazı Muaz radiyallahu anhu kıldırdı. Taun şiddetini artırmıştırdı. Çok sayıda insan öldü. Muaz radiyallahu anhu o esnada insanlara şu konuşmayı yaptı: “Ey insanlar! Bu acı Rabbinizden bir rahmettir .Peygamberimizin bir çağrısı ve sizden önceki salih kişilerin ölümşeklidir. Muaz radiyallahu anhu ailesinin de bundan nasiplenmesi için Allah’tan temennide bulunmaktadır.” Oğlu Abdurrahman b. Muaz da hastalığa yakalandı. Oğlunu gördüğünde oğlu ona şunları söyledi :’Hak Rabbindendir, Sakın şüpeye düşme.” Muaz radiyallahu anhu şunlar söyledi:”Ey oğlucuğum, inşallahlah beni sabredenlerden bulacaksın.”Çok geçmeden oğlu vefat etti. Allah ona merhamet etsin. Muaz radiyallahu anhu namazını kıldırıp defnetti. Muaz radiyallahu anhu evine döndüğünde o da bu hastalığa yakalandı.Acısı giderek artıyordu.Arkadaşları yanına gidip geliyordu.Arkadaşlarına yönelip şunu söyledi:“Sizler daha hayattayken ve mühlet tanınmışken amel işleyin.Daha ‘Keşke ameller işleseydim’ demeden önce bunları yapın.Sonra yapmak için fırsatınız olmayacak.Bitiptükenmeden başkalarına miras olarak bırakmadan önce yanınızda bulunmadan infak edin.Bilin ki ancak yiğe bildikleriniz,içtikleriniz,bağışladıklarınız ve önden gönderdikleriniz sizindir.Bunun dışındakiler ise varislerindir.”Ağrıları artmaya başlayınca,”Allah’ım sesim kısılıyor, şehadet ederim ki sen benim seni sevdiğimi bilmektesin” dedi.Ölüm anında”Merhaba ey ölüm, Merhaba vefat haberi için gelen ziyaretçi, pişmanlar kurtuluşa eremezler. Allah’ım biliyorsun ki ben, dünyada kalıp da nehirlerin akışını seyretmeyi,ağaçlar ekmeyi sevmiyorum. Ben dünyada kalmayı,uzun gecelerde secdelere kapanmak,uzun ve sıcak günlerde susuz kalmak, zikir halkalarında alimlerle beraber olmak için seviyorum.Vefatı sırasında 38 yaşındaydı. Vefatından sonra Amr b. As onun yerine geçti. Namazını Amr kıldırmıştı.Kabrine inmiş ve onu defnetmişti.Daha başka Müslümanlar da kabre inmişlerdi.Amr kabirden çıkınca şunları söyledi:”Ey Muaz radiyallahu anhu Allah sana rahmet etsin. Biz seni, Müslümanların nasihat edenlerinden ve en hayırlılarından biliyoruz. Sen cahillere edep öğretirdin. Facirlere karşı son dedrece serttin. Mü’minlere merhametliydin.Ebu ubeyde ve Muaz’ın vefatından sonra Müslümanların kumandalığını Amr b. As üslendi. O esnada kalkıp şunları söyledi: “Ey insanlar bu hastalık ortaya çıktığı zaman bir ateş misali her trarafı kasıp kavurur. Bundan sakınmak için dağlara çıkın. Kendisi dağlara çıktı ve ardından da insanlar onu takip ettiler. Allah azzeve celle bu sıkıntıyı onların üzerinden kaldırıldı. Amr b. As, Ömer radiyallahu anhu şu mektubu yazdı:“Allahın selamı üzerine olsun. Kendisinden başka ilah olmayan Allah’ı hamd ederim. Evet… Muaz b. Cebel radiyallahu anhu öldü. Çok sayıda Müslüman ölmüş bulunuyor. İnsanlar bir taraflara gitmek için benden izin istemekteler. Bildiğin gibi insanların kendiyerlerinde kalmaları onlara ecellerini yaklaştırmadığı gibi uzak yerlere kaçmaları da onlardan ecellerini uzaklaştırmayacaktır. Kaderlerinde olan başlarına gelecektir. Allah’ın selamı uzerine olsun.Ömer radiyallahu anhu Amr’ın mektubunu alınca Muaz radıyallahu anhu özelliklerini saymaya başladı. Ebu Ubeyde radıyallahu anhu peşi sıra vefat etmesi onu baya üzdü. Ömer radıyallahu anhu Müslümanlar da ağladılar. Çok üzüldüler. Ömer radıyallahu anhu şunları söyledi :”Allah azzeve celle Muaz radıyallahu anhu merhamet etsin. Onunla yaptığım birçok istişarede dediklerini kabul etmiştim. Onun insanları en hayırlıya ve bereketli olana sürüklediğini gördüm. Onun ilminden çok istifade ettik. Bizihayra çok teşfik etti. Allah azze ve celle salihlerin mükafatını versin.”bu hastalıkta hayatını kaybeden bir üçüncü komutan da Ebu Süfyan radıyallahu anhu evlatlarından olan ve Yezidü’l-Hayr olarak bilinen Yezid b. Ebi Süfyandır. Ayrıca bu hastalık sebebiyle hayatını kaybedenlerden bir diğeri de Şurahbil b. Hasene’dir.