Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Allah azze ve celle’ye hamd ve Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e salat ve selam olsun. Bundan sonra; Allah azze ve celle’nin âyetlerini nuzül sebebini bilmeden Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in sahabenin ve tâbiîn tefsirini almadan kendi hevasına göre kur’anı tefsir etmesi büyük bir sapıklıktır. Allah Teala erkek ve kadınlar  hakkında  bazı hükümleri emir etmiştir onların aşılmamasını vaaz etmiş bu hududların tutulmasını emir etmiş bu hududların çinendiğinde azap tehdit etmiştir. Bu emir ihtilat ilgilidir, erkek ve kadınların birine haram oldukları halde aynı ortamda kadın erkekli oturup Allah teala hududlarına önemli vermemelerinden ötürü büyük bir cürüm işletmeleridir. İhtilat yanı kadınlar erkeklerin birbirlerine haram oldukları halde beraber oturup yiyip içmeleri ve sohbet etmeleri mubah gören ve delil aldıkları Nur suresi 61. ayeti delil olarak getirenler, kadınlı erkekli bir arada yemek yemeyi, karışık olarak bir arada bulunmayı savunmaktadırlar. Bu görüş batıldır. Allah azze ve celle namahrem olanların (ihtilatı) kadınlı erkekli oturmasını haram kılmıştır. Buhari ve Müslim’den gelen rivayete göre; Ukbe b. Amir radıyallahu anh’dan rivayete göre, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Kadınların yanına girmekten sakının. ‘Ey Allah’ın Rasulu! kocanın erkek kardeşi için ne buyurursunuz?’ diye sorulunca, “Kayın birader ölümdür.” (Buhari, 4831; Müslim, 4037; Sahih) demesi ihtilat’ın haram olduğuna delildir.

Nebi sallallahu aleyhi ve sellem, kaynı haram kılmışken, herhangi bir dostunun eşinin haram olmaması mümkün müdür? Allah azze ve celle’nin “Nebi’nin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyiniz.” (Ahzab/53) ayeti umumidir ve müslüman kadınlar içinde geçerlidir. Bu topluca yemeyi savunanlar aşağıdaki delilleri getirip islam toplumunu fitneye düşürmekten başka bir şey yapmamışlardır.Allah azze ve celle’nin kitabından getirmiş olduğu bu delillerde, bu batıl görüşlü şahısların görüşlerini çürütmektedir. Ayetin tefsirinde sahabe’nin ve tabii’nin görüşü vardır. Sahabe’nin ve tabii’nin görüşlerinin olduğu yerde başka görüşlere ihtilaf edilmez, onların görüşleri alınır. Aşağıdaki ayetin tefsirini sahabe’nin ve tabii’nin tefsir etmiş olduğu şekilde size aktaracağız. Sahabe’nin ve tabii’nin tefsirleri sahih olarak gelmiştir.

“Gözü görmeyen için bir sorumluluk yoktur, topala sorumluluk yoktur, hastanın da bir sorumluluğu yoktur. Kendi evlerinizden, babalarınızın evlerinden, analarınızın evlerinden, kardeşlerinizin evlerinden, kız kardeşlerinizin evlerinden, amcalarınızın evlerinden, halalarınızın evlerinden, dayılarınızın evlerinden yahut teyzelerinizin evlerinden ya da anahtarlarını elinizde bulundurduğunuz kimselerin veya dostlarınızın evlerinden yemek yemenizde size de bir sakınca yoktur. Hem sizin topluca yahut ayrı ayrı yemenizde de vebal yoktur. Ne zaman ki evlere girerseniz, kendinize Allah tarafından mübarek ve pek güzel bir selam olmak üzere selam veriniz. Allah size akıl edesiniz diye ayetleri böyle açıklıyor.” (Nur/61)

“Ya da dostlarınızın evlerinden” Dost ve arkadaşlarınızın evlerinden yemenizde de -eğer yemenizin onlara ağır gelmeyeceğini ve bundan dolayı rahatsız olmadıklarını biliyorsanız- yemenizde sizin için bir vebal yoktur. Katade dedi ki: Arkadaşının evine girdiğin takdirde onun izni olmaksızın yemende bir sakınca olmaz.“Ve sizin için topluca ya da ayrı ayrı yemenizde de vebal yoktur.” Ali b. Ebi Talha, İbn Abbas’tan bu ayet-i kerime hakkında şöyle dediğini nakletmektedir: Allah azze ve celle: “Ey iman edenler, mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyiniz.” (Nisa/29) buyruğunu indirince, Müslümanlar şöyle dedi: Allah bizlere mallarımızı kendi aramızda batıl yollarla yememizi yasaklamış bulunuyor. Yiyecek ise malların en üstünü ve değerlisidir. Dolayısıyla herhangi birimizin bir başkasının yanında yemek yemesi helal olmaz. Böyle diyerek insanlar başkalarının yanında yemek yemekten uzak kaldılar. Bunun üzerine Allah azze ve celle’de: “Gözü görmeyen için bir sorumluluk yoktur, topala sorumluluk yoktur” buyruğundan itibaren: “Ya da anahtarlarını elinizde bulundurduğunuz kimselerin yahut dostlarınızın evlerinden yemek yemenizde size bir sakınca yoktur” buyruğuna kadar indirdi. Bununla birlikte yine de bir kimse tek başına ve yanında bir başkası bulunmaksızın yemek yemekten sakınıyor ve çekiniyordu. Allah azze ve celle’de bu hususta onlara ruhsat verdi, müsaade etti “ ve sizin için topluca ya da ayrı ayrı yemenizde de vebal yoktur” buyurdu.” (  Taberi İbn Kesir Sahih Eser)

Katade rahimehullah şöyle demiştir: Şu Kinane oğullarına mensup olan kimselerden herhangi bir kimse cahiliye döneminde tek başına yemek yemeyi kendisi için utanılacak bir davranış olarak kabul ederdi. Öyle ki bir kimse aç olduğu halde kendisi ile yemek yiyip içecek birisini buluncaya kadar sağmal develerini önüne katıp sürmeye devam ederdi. Bunun üzerine Allah azze ve celle: “Ve sizin için topluca ya da ayn ayrı yemenizde de vebal yoktur” buyruğunu indirdi. İşte bu Allah azze ve celle tarafından kişinin tek başına ya da bir toplulukla birlikte yemek yiyebileceğine dair bir ruhsattır. Bununla birlikte toplulukla yemek yemek daha faziletli ve daha bereketlidir. Nitekim İmam Ahmed bunu böylece rivayet etmiş bulunmaktadır.” (Taberi İbn kesir Sahih Eser)

İbni Abbas radıyallahu anh’ın tefsirini aldıktan sonra, buna muhalif seleften bir görüş olmadığı müddetçe biz o görüşü delil olarak kabul eder ve onunla amel ederiz. Yüzyılın hastalıklarından biriside kur’an mealciliğidir. Bu akım tehlikeli bir akımdır. İslam şeriatının hükümlerinin çoğunu işlevsiz kılmaya çalışmaktadırlar. Ve öğretmenlerden, doktorlardan, mühendislerden yani kültürlü okumuş kesimlerden de kendilerine taraftar toplamaktadırlar. Bunlar islam şeriatı’nın çoğunu işlevsiz kıldıkları için bu kültürlü insanların hoşuna gitmektedir. Bu gidişat mealci taifesinin üst kademdeki kişileri hemde bu kendilerine taraftar olan kültürlü insanları cehenneme sürüklemektedirler. Rabbim islam ümmetini bunların şerlerinden muhafaza eylesin. Allah azze ve celle’ye hamd, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e ashabına ve onlara güzelce tabii olanlara salat ve selam olsun.” A.Kadir Gören

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!