Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Hadis ehlinin akidesi İslam akidesidir, inkar edip tahrif edenler Tevhid ehli değildir ve akideleri küfürdür. Hadis ehlinin akidesine müşebbihe, mücessime ve haşviyye diyenler katıksız cehmidir ayrıca kafir ve müşriktir. Allah Tealanı haberi sıfatlarını inkar eden cehm b. Safvan ve Cad b. Dirhem ve Amr b. Ubeydir ve Mütezziledir.Bu asırda ise bu sapık zındıkların akidesi savunan kendilerini ehli sünnet diyen aslında baktığımızda ehli sünnetin değil cehmiye ve mutezilenin yavrularıdır ayrıca onlar aynı akideyi beyan ediyorlar. Haberi sıfatları hadis ehlinin akidesini İbn Huzeyme,kitabut Tevhid telif etmiş ve kimi Tevhid ehli kiminde zındık kafir olduğunu beyan etmiştir. “Ebu Bekr Muhammed b. İshak b. Huzeyme(280) rahimehullah şöyle demişitir:
الفعال لما يشاء على عرشه فكان فوقه وفوق كل  شيء عاليا
Dilediğini yapan zatı  ile her şeyin üstüne ulan zatı ve sıfatları  yüce Yaratıcımızın Arşına istivasının zikri babı
O her şeyin üzerindedir. Allah celle ve ala
كما خبرنا الله جل وعلا في قوله
الرَّحْمَنُ عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوَى
“Rahman arşa istiva etti” Taha 5 buyurmuştur bunu haber vermiştir.
Yine Rabbimiz
وقال ربنا عزوجل
(إِنَّ رَبَّكُمُ ٱللَّهُ ٱلَّذِی خَلَقَ ٱلسَّمَـٰوَ ٰ⁠تِ وَٱلۡأَرۡضَ فِی سِتَّةِ أَیَّامࣲ ثُمَّ ٱسۡتَوَىٰ عَلَى ٱلۡعَرۡشِۖ
Yine Rabbimiz azze ve celle şöyle buyurmuştur: “Rabbiniz, şüphesiz gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra da Arş’a istiva edendir” (Araf /54)

وقال في تنزيل السجده
اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَى عَلَى الْعَرْشِ
Yine O tenzilinde Secdede şöyle buyurmuştur:
“Gökleri yeri ve bu ikisi arasındaki şeyleri altı günde yaratan, sonra da istiva eden Allah’tır.” (Secde/4)

وقال الله تعا لى
وَهُوَ الَّذِي خَلَق السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ وَكَانَ عَرْشُهُ عَلَى الْمَاء
Yine Allah Teala şöyle buyurmuştur: “Hanginizin amelinin daha güzel olduğunu denemek için gökleri ve yeri yaratan O dur. O,nun Arşı su üzerinde idi.” (Hud/7)

فنحن نؤ من بخبرالله جل وعلا أن خالقنا مستو على عرشه لا نبدل كلام الله ولا نقول قو لا غير الذي قيل لنا كما قالت الجهمبة العطلة انه استولى على عرشه لا استوى فبدلو قو لا غيرالذي قيل لهم كفعل اليهود لما أمروا أن يقولوا حطة فقالوا حنطة مخالفين لأ مر الله جل وعلا كذلك الجهمية

İstivaya istila diyenler kimdir? İbn Huzeyme rahimehullah derki; Biz Allah azze ve ve celle’nın verdiği habere iman edeyoruz: Yaratıcımız Arşının üzerine istiva etmiştir. Biz Allah tealanın kelamını tahrif edip değiştiremeyiz. Bize söylenenden başka bir söz söylemeyiz. Muattıl Cehmiyye’nin “O Arş’ını İstila etmiştir hükmü altına almıştır, ona istiva etmemiştir” dediği gibi demeyiz. Onlar yahudilerin  kendilerine “hitta” demeleri emredildiği zaman Allah celle ve ala emrine karşı gelerek “hinta” dedikleri gibi cehmiyye de onların yaptıklarının aynısını yapmıştır.

عن عبد الله قال مابين كل سماء إلى أخرى مسيرة خمسمائة عام وما بين السماء والأرض مسيرة خمسمائة عام وما بينالسماء السابعةالىالكرسي مسير ة خمسمائةعام ومابين الكرسي إلى الماء مسيرة خمسمائة عام ولعرش على الماء والله على العرش ويعلم أعمالكم

İbn Mes’ud radiyallahu anh’den şöyle dediği rivayet edilmiştir. “Dünya seması ile ondan sonraki sema arasında beşyüz yıl vardır. Her bir sema ile diğer sema arasında beş yüz yıl vardır. Yedinci sema ile Kürsi arasında beş yüz yıl vardır. Kürsi ile su arasında beş yüz yıl vardır. Arş ise suyun üstündedir. Allah Arş ın’üstündedir; sizin amellerinizden hiçbir şey O’na gizli kalmaz.” (İbn hüzeyme, kitabu t Tevhid;)

İmamların İmamı İbn Huzeyme’rahimehuallah Hafız Ebû Abdillah el-Hâkim dedi ki: Muhammed b. Salih b. Hânî’yi şöyle derken dinledim: İmamların imamı Ebû Bekr Mu­hammed b. İshâk b. Huzeyme’yi şöyle derken dinledim:

Allah’ın yedi semâsının üzerinde mahlûkatından ayrı olarak Arşa istivâ ettiğini kabul etmeyen bir kimse, tövbe etmesi istenecek bir kâfirdir. Tövbe ederse mesele yok, aksi takdirde boynu vurulur ve kokuşarak kıble ehline ve zimmet ehline eziyet vermemesi için de bir çöplüğe atılır.”( Zehebi Uluvv)

İbn Huzeyme hadis ilminde de en başta gelen birisi idi, fıkıhta da en başta gelen birisi idi. Sünnete davet edenlerden, Allah’ın sıfat­larını sabit kabul etmede ileri gidenlerındendi. Horasan’da pek bü­yük bir itibara sahipti. Fıkhı Müzenî’den öğrendiği gibi, Alî b. Hicr ve onun tabakasındakilerden hadis dinlemiştir. 311 yılında 80 küsur yaşında iken vefat etti. Allah’ın rahmeti üzerine olsun. İmam Müzeni de İmâmı Şâfiî rahimehullah’ın önde gelen talebelerindendir.

İmam Taberi rahimehullah derki: Ayrıca kişinin Rabbinin Arşa istiva ettiğini de bilmesi gerekir. “Göklerde ne varsa yerde ne varsa ikisinin arasında ne varsa ve toprağın altında ne varsa onundur.” (Taha 6)
Kim bundan ileri giderse zarar eder ve hüsrana uğrar sapıtır ve helak olur.”

ويعلم ان ربه هو الذي على العرش استوى له ما فى السموت وما فى الارض وما بينهما وما تحت الثرى
فمن تجاوز ذلك فقد خاب وخسر وضل وهلك

İmam Taberi rahimehullah der ki: “Arşın üzerine istivâ edenin Rabbi olduğunu bilmesi kişi için yeterlidir. Kim bunu aşacak olursa ziyâna ve hüsrana uğrar.”İmâm İbn Cerîr et-Taberî, Sarîhu’s-Sunne; İmâm el-Lâlekâî, Şerhu Usûlu’s-Sunne,

Ebu Muhammed el-Berbehârî rahimehullah şöyle dedi:
Rabb’imiz ‘ne zaman sorusu sorulmayacak olan’ [yani öncesi olmayan] Evvel’dir. Sonu olmayan Âhir’dir. Gizliyi ve ondan gizlisini bilir. Arşın üzerine istiva etmiştir. İlmi ise her yerdedir. O’nun ilminden hiç bir yer hâli değildir. Allah (Teberake ve Teala) hakkında şüphe edenden başkası Rabb’in sıfatları hakkında “Nasıl?” ve “Neden?” demez.

ربنا أول بلا متى، وآخر بلا منتهى، يعلم السر وأخفى وهو على عرشه استوى، وعلمه بكل مكان، ولا يخلو من علمه مكان، ولا يقول في صفات الربي: كيف؟ ولما؟ إلا شاك في الله تبارك وتعالى.
(Şerhu’s Sunne /14)

İbn Receb el Hanbel rahimehullah dedi ki:

“صاحب مَن تُصاحب، فواللّٰه الذي على العرش اسْتوى لن يُصاحبك في قبرك إلّا صاحبٌ واحد، ألا وهو عملك الصّالح، فأحسن صُحبته، يحسن صُحبتك في قبرك.”

“Kiminle arkadaşlık edersen et, arşa istiva etmiş Allah’a yemin olsun ki kabrinde sadece bir arkadaşın olacak. Dikkat et o senin amelindir. Onun için (dünyada) onunla güzel arkadaşlık et ki o da seninle kabirde güzel arkadaşlık etsin.”
Letâ’iful’-Me’âric, Sf. 99
İlim ehli duâ ve yemin ederken Allah azze ve celle’nin arşa istiva ettiğini söymiş ve istiva sıfatı yemin etmiştir.

İlk defa istivaya istila etti  Arşı hükmü altına aldı  diyen cehmiyyedir, daha sonra bu görüşleri Maturidiler ve Eşariler savunmuştur ve ehli sünnetin görüşü demişlerdir.

Alah Teâlâ mekandan münezzehtir sözünü ilk söyleyenler kimdir?

Allah Teâlâ mekandan münezzehtir sözü ehli sünnetin görüşü değildir cehmiyye ve mütezilenin görüşüdür. Allah teala mekandan münezzehtir sözünü ilk söyleyenler Hasan Eşari rahimehullah demiştir ki : “Abbâb İbn Suleymân ve el-Fulvati gibi bazı kelâmcılar, Allah’ın “la fi mekan” (herhangi bir mekanda değil, mekandan müzezzeh) olduğunu iddia etmişler. (Makâlâtu’l-Eş’ari, I. 150)

El-İskâfi, ‘Abdul Vehhâb el-Cubbâ’i ve Ebu’l Huzeyl gibi diğer bazı kelâmcılar da Allah’ın “fi kulli mekân” (her mekânda) olduğu görüşünü ileri sürmüşlerdir. (Makâlâtu’l-Eş’ari, I. 149)

istivaya istila veya hükmü etti diyen Cahd b. Dirhem, Cehm b. Safvan,mütezile, ve kendilerini ehli sünnette nispet eden kelâmcılardır aslında bu kelâmcılar ehli sünnet değildir mütezilenin görüşlerini ehli sünnetin akidesi diye beyan etmiş çoğu alim ise bu akideye tutumuştur, Aşari ve Maturidilerdir ise bu akideyi onlardan almış üstünde etrafını önünü süslemiş ehli sünnetin akidesi diye ortaya koymuştur.

Haberi sıfatlar konusunda Cehmiye, Rafiziler ve Sofilerin akidesi aynıdır. Rafiziler ve Sofilerin ölmüş kemikleri çörümüşlere dua edip ibadet etmeleri de yanı istiane, İstiaze, İstiğase ilgili de akideleri ayndır. Bu iki zındık taife’nin ortak özellikleri Allah Teala’nın haberi sıfatlarını tahrif edip tatil ve inkâr ve duâ şirk koşmalarıdır.

Sofiler ve Rafıziler ve Cehmiyye kadar yalancı bir toplum yoktur. Bu üç taife yalanda Yahudilerden de beter bir doruma düşmelerdir. Rabbim bizleri bu üç taifenin şerrinden muhafaza etsin. Bu üç taife küfre ve şirke insanları davet ediyor ve Nuh aleyhisselamın kavminin yaptığı şirk olan amelini bu üç taife yapıyor ve Salih ve Salih zan edilen şahısları şirk aracı yapıyor.

Mirac hadisesi Allah Tealanın arşın üzerinde olduğuna açık bir delildir, Allah Rasulu sallallallahu aleyi ve sellem miraca çıktığında Allah azze ve celle’nin elli vakit namazı farz kıldığında Musa aleyhisselam’ın yanına indiğinde, musa aleyhisselam “Senin ümmetin bunları yapamaz. Sen Rabbine çık bunların hafifletilmesini dile.” dediğinde. Cebrail’e yöneldi ve sanki bu konuda Cebrail’le istişare etmek istiyor gibiydi. Cebrail kendisine “Evet, istersen bunu iste!” diye işaret etti. Akabinde Cebrail onu cebbar olan Allah’ın huzuruna doğru yükseltti. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem dedi ki: Cebbar olan Allah evvelki durduğu mekanında idi. Ey Kelamcı ve Sofi! Allah azze ve celle nerdeymiş? Arşın üstündeymiş inkar etme, Ey Cehmi ve Sofi  sende bu hadisi inkar ediyorsun, hadis inkarcısı da bu hadisi inkar ediyor sizin durumda hadis inkar edelerle farkınız nedir?

Buhari’den gelen bir rivayette; Enes b. Malik radıyallahu anh’dan Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’den: …”Sonra oradan aşağıya indi, nihayet Musa’nın yanına ulaştı. Musa onu biraz alıkoydu ve “Ya Muhammed Rabbin sana neyi emretti?” diye sordu. “Rabbim bana her gün ve gecede elli namaz emretti” dedi. Musa “Senin ümmetin buna güç yetiremez, geri dön de Rabbin senden ve ümmetinden bunu hafifletsin” dedi. Bunun üzerine Nebi sallallahu aleyhi ve sellem Cebrail’e yöneldi ve sanki bu konuda Cebrail’le istişare etmek istiyor gibiydi. Cebrail kendisine “Evet, istersen bunu iste!” diye işaret etti. Akabinde Cebrail onu cebbar olan Allah’ın huzuruna doğru yükseltti. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem dedi ki: Cebbar olan Allah evvelki durduğu mekanında idi. “Ey Rabbim! Hafiflet çünkü ümmetim buna güç yetiremez!” dedi…. .” (Buhari, 7517; Sahih)

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!