Nebi sallallahu aleyhi ve sellem neye davet etmiştir? Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e bir kişi gelip “Ey Muhammed, sen neye davet etmektesin?” diye sorduğunda, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem “Tek olan Allah’a ibadete davet etmekteyim. Sana bir zarar geldiğinde kendisine dua ettiğinde o zararı senden giderecek, sana bir kıtlık yılı gelse de kendisine dua ettiğinde o yılı senin için verimli hale getirecek, otsuz ve susuz bir yerde bineğin kaybolsa kendisine dua ettiğinde onu sana geri getirecek Allah’a davet etmekteyim.” Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’den bize gelen sahih hadislerde çölde devende kaybolsa, bir eşyanda kaybolsa, kıtlık yıllarında yağmurda yağmasa, karda yağmasa, darada düşsen, araba ile kazada geçirsen, uçaktada olsan, savaşta da olsan Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in bize emrettiği sadece Allah’tan istemektir. Çünkü İbni Abbas’tan gelen hadisde Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur; “…Birşey isteyeceksen Allah’tan iste, yardım dileyeceksen Allah’tan dile…” (Tirmizi, 2516; Ahmed, 2257, Sahih) Bunların dışında gelen rivayetlerin hepsi sapık ve saptırıcı fırkaların uydurmalarıdır. İstiane’yi Allah’ın dışında kime yapılırsa büyük şirk ile şirke girmiş olur. Ve bu Nuh aleyhisselam’ın, döneminde ki, Ebu Cehil’in ve Ebu Leheb’in şirk ile aynı şirktir. Günümüzde bazı insanlar ölmüş, kemikleri çürümüş, kendisine bile faydası olmayan ölülere ibadete davet etmektedirler. Rabbimiz Allah azze ve celle şöyle buyuruyor; “Onlardan önce de nice nesilleri helak etmiştik. Hiç onlardan birini hissediyor yahut onlara ait gizli bir ses işitiyor musun?” (Meryem/98)

Müslüman’ım diyenlerin çoğunda yaygın olan ve Allah Teala’nın kitabı ve Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem‘in sünnetinde şirk kabul edilen ve sahibinin ebediyyen Cehennem’e girmesine neden olan Allah’tan başkasından istianede bulunmadır (yardım dilemedir) Bu çok ciddi bir meseledir. Çünkü şirk Kur’an’ı Kerim’de Allah Azze ve Celle’nin beyan buyurduğu gibi asla bağışlamayacağı bir günahtır. İstiane sözlükte ‘yardım dileme’ manasına gelir. Rabbimiz, her namazda okuduğumuz ve Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem‘in ‘Kitab’ın anası’ diye beyan ettiği Fatiha Suresi’nde “Yalnız Sana ibadet ederiz ve yalnız Senden yardım dileriz” ayetiyle bizlere yalnızca kendisinden yardım dilememizi emrediyor. Fakat şirke konu olan şey, sadece Allah’ın gücünün yeteceği durumlarda Allah’tan başkasından yardım dileğinde bulunmaktır. Bu bir Mukarreb melek, Rasul veya Salih bir kul olsa da durum değişmez. Örneğin suda boğulmakta olan bir insan oradan geçen bir kişiye “Beni kurtar” diyebilir ve bunun dinen hiçbir sakıncası yoktur. Ancak o kişinin orada bulunmayan ve herhangi bir iletişim aracıyla da kendisine durumunu bildirmediği bir insana “Yetiş ey falan salih insan beni kurtar” demesi büyük şirk olur. Bu konuda bilgi sahibi olmak Müslümanlar için çok mühim ve gereklidir. Aşağıdaki hadiste Nebi sallallahu aleyhi ve sellem konuyu beyan etmiştir.

Ebû Temîme, kendi kavminden bir adamdan bildiriyor: Kendisi Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e gelip veya kendisi Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yanında iken bir adamın Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem’e gelip şöyle dediğine şahid olduğunu söyledi: “Sen Allah’ın Rasulü müsün?” veya “Sen Muhammed misin?” dedi. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem: “Evet” cevabını verince, adam: “Sen neye davet etmektesin?” diye sordu. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Tek olan Allah’a ibadete davet etmekteyim. Sana bir zarar geldiğinde kendisine dua ettiğinde o zararı senden giderecek, sana bir kıtlık yılı gelse de kendisine dua ettiğinde o yılı senin için verimli hale getirecek, otsuz ve susuz bir yerde bineğin kaybolsa kendisine dua ettiğinde onu sana geri getirecek Allah’a davet etmekteyim” buyurdu. Adam müslüman oldu ve: “Ey Allah’ın Rasulü! Bana vasiyette/tavsiyede bulun” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Hiçbir şeye” veya “hiç kimseye sövme” dedi. Buradaki şüphe Hakem’e aittir. Adam: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana bu vasiyette bulunduktan sonra ne deve, ne de koyuna, hiçbir şeye sövmedim” dedi. “Hiç bir iyiliği de küçümseyip terk etme. Bu iyilik Müslüman kardeşini güler yüzle konuşturmak olsa bile. Bu iyilik, kovandaki suyu su içecek birinin kabına boşaltmak olsa bile. İzarını baldırının yarısına kadar indir. Eğer kabul etmezsen aşıkkemiğine kadar indir. İzarını yerde sürümekten sakın. İzarı yerde sürümek kibirdendir. Allah ta kibiri sevmez.” (Ebu Davud, 4084; Ahmed, Müsned, 20454; Sahih)

Allah’u Subhanehu ve Teala kitâbı keriminde kendisinin dışında kimseye dua edilmeyeceğini, ve bu fiili yapanların müşrik olduğunu ve kıyamet gününde de büyük bir azap ile azaplandırılacağını bildirmiştir. Allah azze ve celle şöyle buyurmaktadır; “O halde Allah ile birlikte başka bir ilaha yavarıp dua etme. O takdirde azap edilenlerden olursun.” (Şuara/213)
Allah’a hamd, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e ailesine, ashabına ve ona güzellikle tabii olanlara salat ve selam olsun.
A.Kadir Gören