İnsanların kendi uydurduğu amellerle Allaha yaklaşılmaz. Bir amelin sahih olabilmesi için iki şartı vardır Birinci ihlaslı ve Allaha Teala için olması. İkincisi de Allah’ın kitabinda olması ve Nebi sallallah ve sellem’in sünnetine uygun ve muvafık olmasıdır
وَهُوَ الَّذِي خَلَق السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ وَكَانَ عَرْشُهُ عَلَى الْمَاء لِيَبْلُوَكُمْ أَيُّكُمْ أَحْسَنُ عَمَلاً
“O, hanginizin amelinin daha güzel olacağı hususunda sizi imtihan etmek için, Arş’ı su üzerinde iken gökleri ve yeri altı günde yaratandır.”(Hud/7)
Ayette “hanginizin ameli daha çok olacağı” değil “hanginizin amelinin daha güzel olacağı” buyrulmuştur. Bir amel de sadece Allah azze ve celle için yapılmadıkça ve Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in sünnetine uygun olmadıkça güzel olamaz. Bir amel bu iki şarttan birini bulundurmazsa geçersiz olur ve boşa gider.
الَّذِي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيَاةَ لِيَبْلُوَكُمْ أَيُّكُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا وَهُوَ الْعَزِيزُ الْغَفُورُ
“O hanginizin daha güzel amelde bulunacağını denemek üzere ölümü ve hayatı yaratandır. O Azizdir, Ğafurdur.” (Mülk/2)
Ayetin tefsiri sadedinde Fudayl b. lyad rahimehullah şöyle demiştir: “En ihlaslı ve en doğru (amel işleyeceğini denemek için). Amel ihlaslı olup, doğru olmazsa, kabul edilmez. Doğru olup da ihlasla yapılmamışsa, kabul edilmez, ihlasla yapılmış olması sadece Allah için yapılmış olmasıdır. Doğru olması ise, sünnete uygun olmasıdır.” (Ebu Nu’aym, Hilyetu’l-Evliya, c.8, s.95;)