Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Hamd Alemlerin Rabbi Allah’a, salat ve selam gönderilmiş bütün Nebilere olsun. Bundan sonra;

(Yahudiler) Allah’ı bırakıp hahamlarını, rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i Rabler edindiler. Halbuki hepsine de tek ilâha ibadet etmekten başka birşey emrolunmadı. O’ndan başka hak ilah yoktur. O, bunların ortak koştukları şeylerden uzaktır.” (Tevbe/31)

Bir hatırlatma; Allah azze ve celle’nin haram ve helalleri dışında kişi, herhangi bir beşeri sistemin kanunlarının haram kıldığını haram , helal kıldığını helal sayıyorsa kişi onu ilah edinmiştir. Yani Allah azze ve celle’nin haram kıldığını beşeri bir sisteme uyarak helal derse veya helal kıldığınıda haram derse bu kişi beşeri sistemi ilah edinmiştir. Eğer bunu yapmaz ise mücerred olarak kişiye bunu yapıyorsun denilemez ve bu zanna girer. Zan ise haktan hiçbir şey ifade etmez. Çünkü Allah azze ve celle şöyle buyuruyor: “Onların çoğu zandan başka bir şeye uymaz. Şüphesiz zan, haktan hiçbir şeyin yerini tutmaz. Allah onların yapmakta olduklarını pek iyi bilendir.” (Yunus/36). “Onlar, Allah’ı bırakıp… rabbler edindiler.” Buyruğu ile ilgili olarak Meani’l Kur’an’a dair eser yazanlar derler ki: Onlar, alimlerine ve rahiplerine her hususta itaat ettiklerinden dolayı rabbler konumuna çıkardılar.

Allah azze ve celle daha sonra şöyle buyuruyor: “(Yahudiler) Allah’ı bırakıp hahamlarını, rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i Rabler edindiler. ”

İmam Ahmed b. Hanbel, Tirmizî ve Taberî bir çok yolla Adiyy b. Hatem’den naklettiklerine göre; Adiyy b. Hatem Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in davetini duyunca Şam’a kaçtı. Adiyy cahiliyye döneminde Hıristiyan olmuştu. Kızkardeşi, kavminden bazılarıyla birlikte esir alındı, sonra Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem onu serbest bıraktı ve hediyeler verdi. O da kardeşinin yanına gittiğinde onu İslam’a ve Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in yanına gitmeye teşvik etti. Bunun üzerine Adiyy b. Hatem Medine’ye geldi. Adiyy, Tayy kabilesinin reisiydi ve babası Hatem de cömretliğiyle meşhur Hatem-i Tâî idi İnsanlar aralarında Adiyy’in geldiğini konuştular. Adiyy, boynunda gümüşten bir haçla Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in huzuruna girdi. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem tam o vakit “(Yahudiler) Allah’ı bırakıp hahamlarını, rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i Rabler edindiler.” âyetini okudu. Adiyy der ki: “Yahudiler onlara tapınmıyorlardı ki” dedim. “Tapmıyorlardı. Çünkü hahamları onlara haramı helal, helali haram kılıyorlar, onlar da tabi oluyorlardı. İşte onların ibadeti budur” buyurdu. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem sonra “Ey Adiyy, ne dersin? Seni Allâhu Ekber, denilmesi mi kaçırdı, bu muydu seni kaçıran? Allah’tan daha büyük birini biliyor musun? Seni kaçıran nedir? “Lâ ilâhe illallah” denilmesi mi kaçırdı seni?” buyurdu. Sonra onu İslam’a çağırdı, o da müslüman oldu ve hak şehâdeti okudu. Adiyy der ki: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in yüzüne baktığımda sevindiğini gördüm. Sonra “Yahudiler gazap edilenler, Hıristiyanlar ise sapıklardır.” buyurdu. (Tirmizi, 3095; Ahmed Müsned, Hasen)

Aynı şekilde Huzeyfe b. Yeman, İbn Abbas ve başkalarından da “(Yahudiler) Allah’ı bırakıp hahamlarını, rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i Rabler edindiler.” âyetinin tefsirinde: Onlar hahamlarının helal ve haram kıldıkları şeylerde onlara uydular, dedikleri rivayet edilmiştir.”( İbn Kesir Sahih Eser)

O yüzden Allah azze ve celle devamında şöyle buyuruyor: “Halbuki hepsine de tek ilâha ibadet etmekten başka bir şey emrolunmadı. ” Yani, o Allah azze ve celle ki birşeyi haram kıldığında haram, helal kıldığında helal olur. Koyduğu her kurala uyulur ve verdiği her hüküm uygulanır.

“O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. O, bunların ortak koştukları şeylerden uzaktır. ” Yani, o ortaklardan, benzerlerden, yardımcılardan, zıtlardan, evlatlardan münezzehtir, pak ve yücedir. Ondan başka hak ilah, onun dışında hiçbir rabb yoktur.

MÜŞRİKLERE İTAAT

“Üzerine Allah’ın adı anılmayanlardan yemeyin. Çünkü o, el­bette bir fısktır. Gerçekten şeytanlar sizinle mücadele etmele­ri İçin kendi dostlarına vahiyde bulunurlar. Eğer onlara itaat ederseniz, elbette siz de müşrikler olursunuz.”(Enam/121)

Eğer onlara uyarsanız”, yani Allah Teala’ın emrini ve şeriatını bırakıp başkasını alırsanız, başkasını Allah’ın emrinin önüne geçirirseniz bu şirktir. Nitekim  Allah Tela şöyle buyurur: “ Onlar, Allahı bırakıb bilginlerini, rahiblerini, Meryemin oğlu Mesihi ilahlar edindiler. Halbuki bunlar da ancak bir olan Allaha ibadet etmelerinden başkasıyle emr olunmamışlardır. Ondan başka hak ilah yoktur. O, bunların ortak koştukları şeylerden uzaktır. ”(Tevbe/31) İbn Kesir

Her itat şirk değildir.  İbn Teymiyye rahimehullah şöyle  eder: Hahamlarına ve rahiplerine Allah’ın harâm kıldığını helâl, helâl kıldığını da harâm kabul etmek suretiyle itâat ettiklerinden; hahamlarını, din bilginlerini rabler edinen bu kimselere gelince; bunlar iki çeşittir: Birincisi: Onların Allah’ın değiştirdiklerini bilerek bu değiştirmeye rağmen onlara tâbi olmaları şeklindedir. Bunun sonucunda da Allah’ın harâm kıldığının helâl, helâl kıldığının da hâram olduğunu kabul ederek reislerine ittibâ etmek suretiyle itikâd ederler. Bununla birlikte onlar rasûllerin dinine muhâlefet ettiklerini de bilirler. İşte bu küfürdür. Allah da, Rasûlü de bunu şirk olarak değerlendirmiştir. îsterse onlara namaz kılıp, secde etmesinler. Buna göre dine muhâlif konularda onun dine muhâlif olduğunu bilmekle birlikte başkasına tâbi olan ve onun bu dediğine Allah’ın ve Rasûlü’nün dediklerine aykırı olarak itikâd ederse, o da onlar gibi müşrik olur. İkincisi ise: Onların helâlı harâm, harâmı da helâl kabul etmeye dair itikâd ve imânları sabit olmakla birlikte, Allah’a mâsiyet konusunda onlara itâat ederler. Nitekim onların bu durumları, müslümanın mâsiyet olarak itikâd edip, işlemiş olduğu mâsiyetlerdeki gibidir. Bu gibi kimselerin hükmü benzerleri olan günahkar kimselerin hükmüne benzer.”(Fetava)

Müşriklere İtaat: “Eğer onlara itaat ederseniz.” yani, meyteyi helal kabul etmek hususunda onlara uyarsanız, “elbette siz de müşrikler olursunuz.” Ayet-i kerime şuna delildir: Kim Allah’ın haram kıldığı herhangi bir şeyi helal kabul edecek olursa, bununla müşrik olur. Şanı Allah Teala ise meyteyi açık nass ile haram kılmıştır. Başka herhangi bir kimsenin koyduğu bir hüküm ile meyte helal kabul edilecek olursa, kabul eden şirk koşmuş olur.

Ebu Bekir İbnü’l-Arabi der ki: Mü’min bir kimse itikadı ilgilendiren hususlarda müşrik bir kimseye itaat edecek olursa bu itaati sebebiyle o da müşrik olur. Fakat fiilen ona itaat etmekle birlikte onun inancı tevhid üzere sağlıklı bir şekilde devam ediyor ve tasdikini sürdürüyorsa asi olur. Bunu böylece belleyiniz.”Kurtubi

Allah azze ve celle’nin teşri ettiği hükümler dışında haram ve helal belirlemek, Allah azze ve celle’nin dışında Rab ve ilah edinmektir. Allah azze ve celle’nin Nebi sallallahu aleyhi ve sellem dışında haramı helal, helali de haram saymak küfürdür. Bu ayetlede sabittir; ” Allah ve Rasulu’nün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen… ( Tevbe/29 ) Kitabın hükmünü inkar etmek küfürdür, kişiyi kâfir yapar. Bu usulde de bir kaidedir.

Cerîr b. Abdillah radıyallâhu anh’dan rivâyete göre Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kim İslam’da güzel bir çığır açarsa, açtığı bu çığırın ve bununla amel edenlerin kendi ecirlerinde eksilme olmaksızın ecirlerini alırlar. Kim de İslam’da kötü bir çığır açarsa, o çığırın da onunla amel edenlerin de kendi günahlarında eksilme olmaksızın- günahları onun boynunadır.”(Müslim, 102, 104.Sahih)

Allah Teala dan başkasına ibadet etmek mutlak şirktir. Allah’dan başkasına itaat etmek ise bazen caiz bazen vacib bazen haram bazen de şirk olabilir çünkü İbn Kayyim rahimehullah der ki: Sevdiğin ancak boyun eğip itaat etmediğin kişiye ibadette etmiş olmasın. Aynı şekilde kendisine bir sevgi duymadan boyun eğdiğin itaat ettiğin kişiye ibadet etmiş sayılmasın. Ancak sevgi ile boyun eğmeyi bir araya getirdiğin hem sevip hemde boyun eğdiğin zaman ona ibadetin gerçekleşir.”  Allah azze ve celle’ye hamd, Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e ve ona güzelce tabii olanlarda salat ve selam olsun.” A.Kadir Gören

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!