Emrulevvel

"…فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ" İlk Emir الأ مر ألأول Emrul Evvel

Hamd, yalnızca Allah’adır. Salat ve selam, Allah’ın Rasulu Muhammed’in, alinin, ashabının ve kıyamete kadar O’nun yolunda gidenlerin üzerine olsun.

“O Saat yaklaştı ve ay yarıldı. Eğer bir ayet görseler yüz çevirirler ve ‘Devam edip giden bir büyüdür’ derler. Hem de yalanladılar ve hevalarına uydular. Halbuki her işin kararlaştırılmış bir vadesi vardır.” (Kamer/1-2-3)

Ayın ikiye ayrılması ayetle sabittir. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’den gelen sahih hadislerlede hadisciler tarafından mütevatir olarak rivayet edilmiştir. Yukardaki ayette Allah azze ve celle’nin belirttiği gibi ayetin siyak ve sibağı gösteriyorki bu ayın ikiye ayrılması daha önceden vuku bulmuştur. Çünkü ay ikiye ayrıldığında Mekke müşrikleri Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ‘bize büyü yaptı, bu bir büyüdür.’ demişlerdir. Kıyemet koptuğunda Allah azze ve celle’nin haber verdiği gibi o gün kimsenin korkudan ‘bu büyüdür’ demeye vakti kalmayacak. “Göklerin ve yerin gaybı Allah’a aittir. Kıyametin kopması ise, göz açıp kapama gibi veya daha az bir zamandan ibarettir. Şüphesiz Allah, her şeye kadirdir.” (Nahl/77) O gün herkes iman edecek ama imanları bir fayda vermeyecek. Bu asırda bazı cahil insanların bu meseleyi inkar etmeleri cehalettir ve ilmi herhangi bir dayanağı yoktur. İlimden nasibi olmayan bu cahiller ilmin inceliklerini anlamazlar. Sadece hevasını ilah edinen insanlar bu meseleyi inkar eder.

Ehl-i Sünnetin temel özelliklerinden biride Kitabı ve Sünneti selef-i salihin fehmi üzere anlamaktır. Selef-i Salihi’nin kimler olduğu açıktır. Kuranı ve Sünneti Allah’ın Nebisi sallallahu aleyhi ve sellem’in tezkiye ettiği sahabe, tabiin ve tebeitabiin asrının ortaya koyduğu tefsir üzere anlamak, Allah’ın, Nebisi’nin ve Müminlerin yoluna uymaktır.
Şüphesiz ki bu üç asır vahyin kaynağına en yakın, bidat ve hurafelerden en uzak asırdır. Asırlar sonra yaşayan bizlerin bu üç asra muhalif, başına buyruk tefsirler üretmesi apaçık sapkınlığa götüren yoldur. İlim ehli’ne sormak Kitab’ın emrine itaattir.

Selef-i Salihin’in anlayışına muhalif her yol, kurtulan fırka ehli sünnetin yolunun aksine batıl bir yoldur. Allah’ın kitabını en iyi anlayan Nebi sallallahu aleyhi ve sellem O’nu en iyi anlayan Sahabe-i kiramdır. Onları en iyi anlayanlarda sırasıyla Tabiin ve Tebeitabiindir.

Kim kendi başına Kitab-ı ve sünneti anlamaya çalışırsa bu metoduyla öncelikle Sahabe-i kirama sonrasındada sahabeye güzellikle uymuş tabiilerin yoluna muhalefet etmiştir. Bu metod ise Kur-an’ın metnini tahrif edemeyen ve yorumunu tahrif etmeye çalışan iblisin yoludur. Akıllar hiç şüphesizki farklılık arzederler. Her akıl sahibinin tefsiri birbirinden mutlak olarak farklı olup neticede hepsi apayrı birer dindir. Sırat-el Müstakim ise hiç şüphesiz Allah’ın Nebisi sallallahu aleyhi ve sellem’in ve Allah azze ve celle’nin razı olduğunu belirttiği sahabenin ve tabiilerin yoludur.

İbn Abdilberr rahimehullah bu konu ile ilgili olarak şöyle der: “Ayın yarılması ile ilgili hadisi, sahabenin bir çoğu rivayet etmiştir. Tabiunun ileri gelenleri de, ayın yarılması ile ilgili hadisi, bu sahabilerden rivayet etmiştir. Ayrıca ayın yarılması ile ilgili hadisi, bize ulaşıncaya kadar, bunlardan pek çok kimse nakletmiştir. Ayın yarılması olayı, ayeti kerimeyle doğrulanmıştır.”

Hafız İbn kesir rahimehullah der ki; Yüce Allah’ın: “Ve ay yarıldı” buyruğuna gelince, bu Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in zamanında olmuştur. Nitekim bu hususta sahih senetlerle mütevatir hadisler sabit olmuştur.

İbn Hacer rahimehullah bu konu ile ilgili olarak der ki: “Tefsirciler ile Siyerciler, ayın yarılması olayının meydana gelmesi hususunda icma etmişlerdir.”

Ayın yarılmasının Nebi sallallahu aleyhi ve sellem zamanında gerçekleştiği ve onun göz kamaştırıcı mucizelerden birisi olduğu hususu ilim adamları arasında icma ile kabul edilmiş bir husustur.

Ayın Yarılması Hakkında Varid Olmuş Hadisler

Buhari ve Müslim’den gelen sahih bir rivayette; Abdullah b. Mesud radıyallahu anh dan: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem döneminde ay iki parçaya ayrıldı ve onu bu haliyle gördüler. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Şahit olun” buyurdu. (Buhari, 3636; 3869; 4864; 4865; Muslim, 2800; Tirmizi, 3285; Ahmed Müsned, 21860; Sahih)

Buhari’den gelen sahih bir rivayette: Enes b. Malik radıyallahu anh dedi ki: Mekkeliler Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den kendilerine bir mucize göstermesini istedi. O da onlara ayı iki parçaya ayrılmış olarak gösterdi. Öyle ki Hira dağını iki parça arasında gördüler.” (Buhari, 3637; 3868; Müslim, 2802; Tirmizi, 3286; Ahmed Müsned, 21864; Sahih)

Buhari ve Müslim’den gelen sahih bir rivayette; İbn Abbas radıyallahu anh dedi ki: “Ay Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem zamanında yarıldı.” (Buhari, 3638; 4866; Müslim, 2803; Sahih)

Müslim’ ve Tirmizi dan gelen rivayette; Abdullah b. Ömer radıyallahu anh dan: Allah azze ve celle’nin: “O Saat yaklaştı ve ay yarıldı” buyruğu hakkında dedi ki: Bu Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem döneminde olmuştu. Ayın biri dağın beri tarafında, diğeri ise dağın arka tarafında olmak üzere iki parça olarak yarıldı. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’de: “Şahit ol Allah’ım” buyurdu.” (Müslim, 2801; Timizi, 3288; Sahih)

Cübeyr b. Mut’im radıyallahu anh der ki: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem zamanında Ay ikiye yarıldı. Bir parçası şu dağda, bir parçası da şu dağdaydı. Bunun üzerine insanlar: “Muhammed bizi büyüledi” dediler ve: “Bizi büyülemiş bile olsa hiç şüphesiz o bütün insanları büyüleyebilecek değildir” diye sözlerini sürdürdüler.” (Tirmizi, 3289; Ahmed, Musned; 21870; Sahih)

Kadı Iyaz dedi ki: Ayın yarılması Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in mucizelerinin en önemlilerindendir. Ayet-i kerimenin zahir anlamı ve siyakı ile birlikte ashab-ı kiramdan pek çok kişi de radıyallahu anhum rivayet etmişlerdir. Zeccac dedi ki: İnsanlardan dine muhalif olan başkalarını taklit eden bid’atçi bazı kimseler bu mucizeyi inkar etmişlerdir. Buna sebep ise Allah’ın böylelerinin kalbini köreltmiş olduğundan dolayıdır. Aklın böyle bir şeyi inkar edebilmesi de sözkonusu değildir. Çünkü ay, Allah Teala’ın bir mahlukudur. Onda dilediğini yapar. Nitekim onu sonunda yok edecek onu tortop edip yuvarlayacaktır.” İmam Ahmed rahimehullah derki; Sünnette kıyas olmaz, ona darbı mesel yapılmaz, heva ve akıllar onu tam olarak kavrayamaz. Şüphesiz bu ancak tabi olmayı ve hevayı terk etmeyi gerektirir.” Allah’a hamd Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e, ashabına ve ona güzelce tabi olanlara salat ve selam olsun.
A.Kadir Gören

Paylaşmak için tıklayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!